İcra Müdürlüğünün 2022/3692 Esas sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak söz konusu takip haksız ve hukuka aykırı olduğundan 31/10/2022 tarihinde icra müdürlüğüne dilekçe sunarak ödeme emrine konu tebligatın usulsüz olduğundan müvekkilin söz konusu tebligattan ve takipten haberdar olmadığını bu nedenle hacizlerin kaldırılması talepli itiraz dilekçesi sunduklarını ancak icra müdürlüğü tarafından tebligatın usulsüz oluşunu inceleyip karar vermeyeceği gerekçesiyle itirazın reddedildiğini ve takibin durdurulmadığı gibi hacizlerinde kaldırılmadığını, müvekkil adına çıkartılan tebligat mazbatasında tebligat yapılan kişinin adı ve soyadının açık bir şekilde yazmadığını, tebligat yapılan kişinin müvekkilin babası olduğunu tahmin ettiklerini ancak babası ile müvekkilin aynı konutta yaşamadığını ayrıca muhatabın tebliğ adresinde bulunmadığına ilişkin beyanın kimden öğrenildiğinin tebliğ mazbatasına şerh edilmediğinden söz konusu tebligatın bu nedenle usulsüz olduğunu...
Bu nedenle, kural olarak, usulsüz tebligat şikayetinin esasının incelenmesi, ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti halinde ise, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekir....
- K A R A R - Şikayet eden vekili, 12.1.2007 tarihinde ihtiyati haciz kararına istinaden Tesco Kipa A.Ş nezdinde bulunan borçlu alacağına 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilerek haciz yapıldığını, şikayet edilenin ise 15.1.2007 tarihinde Alo Post yöntemiyle haciz ihbarnamesi gönderdiğini, Alo Post yöntemiyle yapılan tebligatların geçersiz olduğunu, bu nedenle ilk haczin müvekkiline ait olması nedeniyle sıra cetvelinin iptalini istemiştir. Mahkemece, İİK.nun 100.maddesindeki koşullar oluşmadığından ihtiyati haczin şikayet edilenin kesin haczine iştirak edemeyeceği ve önceliği olamayacağı, Alo Post yönteminin PTT tarafından yapılan bir tebligat türü olduğu ve geçerli olduğu belirtilerek şikayetin reddine karar verilmiştir. Şikayet eden vekili kararı temyiz etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu şikayet usulsüz tebligata ilişkin olup devamında yapılan haciz işlemleri nedeni ile kamu düzenine aykırılık hallerinden olduğunu ve bu sebeple şikayetin süreye tabi olmadığını, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Davacı-borçlu vekilince, müvekkiline yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu, takipten 06/12/2021 tarihinde haberdar olunduğu ileri sürülmüştür. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Takibe konu icra dosyasının ödeme emri ve kıymet takdiri raporunun davacı/ borçlu T1 08/09/2021 tarihinde "gelini Melike Abay'a 08.09.2021 tarihinde imzası karşılığı tebliğ edildiği" yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, davacının usulsüz tebligat itirazının reddi ile, şikayetin mahkememize yapıldığı tarihin 16/11/2021 olduğu, yasal süre içerisinde işbu davanın açılmadığı anlaşılmakla itirazın usulden reddine karar vermiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı dilekçesinde: Şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü usulsüz tebligat şikayet nedenlerini tekrar etmiş ve ayrıca Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2011/2856- 2011/18899 esas karar sayılı ilamını emsal gösterek,Ilgın İcra Hukuk Mahkemesinin red kararının kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER :Ilgın İcra Müdürlüğünün 2010/644 Talimat sayılı dosyası....
HMK’nın 73, 81, 82, 83., Avukatlık Kanunu’nun 41., Tebligat Kanunu’nun 11. Maddeleri ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 18. maddesi gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligatın zorunlu olduğu halde dava dilekçesinin vekil yerine asile tebliğe çıkarılmak suretiyle alacaklının savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle davanın karara bağlanması anılan yasal düzenlemelere aykırıdır. Davalı alacaklı vekili marifetiyle istinaf aşamasında savunma hakkını kullandığından ve dosyanın geldiği aşama ile usul ekonomisi gözetilerek bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir. Davacı, takipte taraf sıfatı olmayan 3. kişidir. Takipte taraf sıfatı bulunmayan 3. kişi haczin usulsüz veya geçersiz olduğundan bahisle iptalini isteyemez, üçüncü kişinin talebi üzerine haczin usulsüzlüğüne veya iptaline karar verilemez. Haczin geçerliliği ise ancak istihkak davasında değerlendirilebilir. Bu yönüyle ilk derece mahkemesinin haciz işleminin iptaline dair kararında isabet bulunmamaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2020 NUMARASI : 2017/488 ESAS- 2020/488 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 9....
Takip dosyasının incelenmesinde, şikayete konu 12/07/2019 tarihli hacze ilişkin şikayetçiye 28/08/2019 tarihinde 103 davetiyesi tebliğ edildiği, şikayetçinin icra mahkemesine11/12/2019 tarihinde başvurarak İİK'nun 82/12 maddesine dayanarak meskeniyet iddiasıyla haczin kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Meskeniyet iddiasına dayanan haczin kaldırılması istemli şikayetlerde süre öğrenme tarihi ile başlayacağından ve şikayetçinin 103 tebliğine ilişkin tebligat usulsüzlüğü şikayetinde bulunmadığı anlaşıldığından 28/08/2019 tarihinde tebliğ edilen 103 davetiyesi tebliğ tarihine göre yasal 7 günlük süreden sonra şikayette bulunduğu görülmüştür....
Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: ... Dekorasyon Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin amme borçlarının tahsili amacıyla sözü edilen şirkete borcu olması nedeniyle davacının banka hesaplarına uygulanan haczin kaldırılması için yaptığı düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine dair ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda düzenlenen düzeltme ve şikayet yolunun, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında tesis edilen işlemlere uygulanması mümkün olmadığından haciz işlemine karşı yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Haciz bildirisine dair tebligatın usulsüz olduğu, ......
Davacı taraf yargılama aşamasında bu hususun PTT'den araştırılmasını talep etmiş, mahkemece ''...dava dilekçesinde usulsüz tebligat sebebinin açıklanmadığı..'' gerekçesi ile belirtilen husus araştırılmadan şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. Davacı tarafın dava dilekçesinde, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini belirtmesi karşısında, mahkemece ilgili tebliğ mazbatası getirtilerek ve incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hukuka aykırıdır....