WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki usulsüz tebligat ve meskeniyet şikayeti uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince 103 davetiyesinin tebliğ tarihinin 17.10.2020 olarak tespitine ve meskeniyet şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; 103 davet kağıdının usulüne uygun tebliğ edilmediğini, hacizden 17.10.2020 tarihinde haberdar olduğunu, haczedilen taşınmazın haline münasip evi olduğunu ileri sürerek, 11 bağımsız bölüm numaralı taşınmazdaki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II....

    Davalı alacaklı vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlunun meskeniyet ve haczedilmezlik şikayetlerini yasa gereği (iik md 16) 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapması gerektiğini, Davacı 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 02.10.2021 tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde meskeniyet iddiasını ileri sürmediğinden açılmış bulunan davanın reddi usul ve yasa hükümlerine uygun olduğunu, davacının usule ve yasaya uygun şekilde usulsüz tebligata ilişkin herhangi bir şikayeti ayrıca açtığı bir usulsüz tebligata ilişkin şikayet davası da bulunmadığını, bu hali ile mahkemece davacının hacizden haberdar olma tarihinin bildirdiği öğrenme tarihi olmayacağı 103 davetiyesinin teb kan 35 e göre tebliğ edildiği tarih olacağını, icra dosyasında davacı vekilinin 35 e göre tebligat yapmadan önce dosyaya sunulmuş harçlandırılmış, vekalet pulu bulunan bir vekaletnamesi ve UYAP'ta vekil kaydı bulunmadığını, Ayrıca söz konusu meskeniyet iddiasına konu taşınmaz...

    Tebligat Kanunu'nun ''Tebligat Mazbatası'' başlıklı 23. maddesinin 7. bendinde; ''21. maddedeki durumun tahaddüsü halinde bu hususlara mütaallik muamelenin yapıldığının, adreste bulunmama ve imtina için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılmasının" emredildiği, “Tebliğ mazbatasında bulunması gereken bilgiler ve tanzimi” başlıklı Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesinin (f) bendinde ise; “30. ve 31. maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığının, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılacağının" hüküm altına alındığı görülmüştür. Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borçlunun haczedilen 102 ada 6 parsel sayılı taşınmazın haline münasip meskeni olduğunu belirterek haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçlunun hacizden 04.06.2014 tarihinde haberdar olmasına rağmen 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 19.06.2014 tarihinde dava açması sebebiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

      İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "... alacaklı tarafından borçlu aleyhine faturaya dayalı ilamsız takip başlatıldığı ve takip dayanağı belgenin takip talebi ekinde yer aldığı, ödeme emrinin borçluya 20.03.2020 tarihinde “bizzat” tebliğ edildiği ve tebliğ zarfında “bu zarf örnek no 7 ödeme emri ve dayanak belge sureti ihtiva eder” şerhinin yer aldığı, her ne kadar şikayet eden borçlu tarafça ödeme emri ekinde takip dayanağı belgenin bulunmadığı ileri sürülmekte ise de tebliğ mazbatasında yer alan şerhin aksini ispata yeterli delil sunulmadığı anlaşıldığından borçlunun bu yöndeki şikayet sebepleri yerinde görülmemiştir. “5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesinde; "Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez....

      İlk derece mahkemesi kararında; eldeki dosyada takip konusu alacaktan fazla haciz yapıldığının bu aşamada belirlenemeyeceği gerekçesiyle taşkın haciz şikayetinin reddine, haciz işleminin sadece borçlu belediye tarafından gösterilecek mallar yönünden yapılabileceğine dair yasal düzenlemenin Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildiği, bunun yanında alacaklı tarafından haczin kaldırılması talebinin alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceği ve bu durumda tahsil harcının alınması gerektiği gerekçesiyle de memur muamelesine yönelik şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; belediyeye ait bir çok taşınmaz olduğunu ve değerli olduğunu, fazla miktarda uygulanan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, hacizlerin harçsız olarak kaldırılması şikayeti yönünden verilen kararın da usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın karar verilmesine yer olmadığına,karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı alacaklı vekili, haczin İİK’nin 99. maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına ilişkin müdürlük kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, borçlu ... tarafından açılan usulsüz tebligat şikayeti nedeni ile mahkemelerinin 2015/269 Esas, 2015/526 Karar sayılı kararı ile borçlu ... adına çıkartılan örnek 10 ödeme emri tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olarak bildirilen 20/05/2015 tarihi olarak düzeltilmesine ve kesinleşme tarihinden önce yapılan haciz işlemlerinin iptaline karar verildiği, şikayetin bu nedenle konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

        Ödeme emri tebligatı haciz mahallinde yapılmakla birlikte,iki borçluya yapılan tebligatın da usulsüz olduğu, borçluların adresinin tebligat adresi olmadığı yönünde verilip,temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiş Mahkeme kararı bulunmaktadır. Dava konusu haczin yapıldığı yer ise, davacının 01.07.2006’dan itibaren kullandığı muhasebe bürosudur ve borçlu şirketin ticaret sicilde kayıtlı olan adresi de aynı yerde bir başka iş yeridir.Haciz sırasında borçlunun gidilen adreste ticari faaliyetini sürdürdüğü yönünde bir tespit yapılmamıştır. Bu durumda, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi üçüncü kişi yararına olup,ispat yükü altında bulunan alacaklının sunduğu belgeler karinenin aksini yani mahcuzların borçluya ait olduğunu kanıtlamaya elverişli değildir....

          Dava konusu alacak son olarak 17/05/2018 tarihinde icra müdürlüğü tarafından ödenmiş olmasına ve 05/07/2018 tarihinde haczin kaldırılması Kars 1. İcra Müdürlüğü'nden talep edilmesine rağmen haczin kaldırılması talebimiz icra müdürlüğünce reddedilmiştir.İcra müdürlüğünce ret sebebi olarak Kars İcra Hukuk Mahkemesinde devam eden 2017/89 Esas sayılı dava ve dosya hesabına karşı yapılan itiraz ileri sürülmüştür. Ancak bu her iki ret sebebi de yerinde değildir şöyle ki; Öncelikle Kars icra hukuk mahkemesinde görülmekte olan dava sırasında borcun ödenmiş olması hukuken haczin kaldırılmasına engel teşkil etmemekte olup kaldı ki davalı taraf olan T4 tarafından da 26/06/2018 tarihli duruşmada müvekkilimiz T2 tarafından borcun tamamının ödendiği ve davanın konusuz kaldığı ileri sürülmüştür....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/12/2021 NUMARASI : 2021/479 ESAS - 2021/945 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/ borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili hakkında başlatılan takipte müvekkilinin ailesi ile birlikte yaşadığı aile konutu niteliğindeki taşınmazı üzerinde hukuka aykırı haciz işlemi tatbik edildiğini ve satış işlemlerine geçildiğini, taşınmazın kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiğini, Bakırköy 8. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/402 esas sayılı dosyası ile usulsüz tebligat şikayetinde, Bakırköy 8....

          UYAP Entegrasyonu