Başvuru, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
bir usulsüzlük bulunmadığı, ödeme emrinin davacıya 06/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 15/02/2019 tarihinde açıldığı gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin reddi ile imzaya ve borca itirazın süreden reddine karar vermiştir....
Mahkeme; İİK'nın 62. maddesine göre ilamsız icra takiplerinde itirazların ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılması gerektiği, dava dilekçesinde borca ve imzaya itiraz edildiği, itirazların icra dairesine yapması gerekirken icra mahkemesine yapmasının sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taleplerinin ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet olduğunu, Mahkeme gerekçesinde ise, talepleri ilamsız icra takibinde borca itirazmış gibi değerlendirilerek davanın reddine karar verdiğini beyanla Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nın "Taleple Bağlılık" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında “Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” hükmüne yer verilmiştir....
Yine davacı tarafından icra dairesinin kararı şikayet konusu edilmiş ise de ; icra dairesi tarafından ödeme emrinin tebliğ tarihi mahkemece düzeltilmediği takdirde dosya kapsamında yapılan tebliğin tarihine göre değerlendirme yapılacağı ve buna göre davacıya ödeme emrinin 31.05.20222 tarihinde tebliğ edildiği, borca itirazın ise 30.06.2022 tarihinde 7 günlük süreden sonra ileri sürüldüğü dolayısıyla icra müdürlüğünün 07.07.2022 tarihli takibin devamına ilişkin kararının da yerinde olduğu anlaşılmakla usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddine, icra müdürlüğü kararına yönelik şikayetinde kararın usul ve yasaya uygun olması nedeniyle esastan reddine karar verildiği, işbu karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür....
a ve 170.md gereğince talep üzerine kayıtsız kurulacak bir hükmü olmayıp, doysa ve istinafa konu karar kapsamında kurulmasının doğru olduğu gibi, tazminat yönüyle borca ve imzaya itirazın esastan incelenmesi halinde de davacının aleyhine olacağı nedenle tedbir kararının verilmemesininde yerinde olduğu, HMK'nun 41....
Hukuk Dairesinin 2022/3905 Esas ve 2022/11065 Karar sayılı, 27/10/2022 tarihli kararı ile kararın onandığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet üzerine verilen red kararının kesinleştiği, bu nedenle davacının açmış olduğu usulsüz tebligat şikayetine yönelik davası reddedildiğinden takibe ve borca itirazla ilgili açılan dava ödeme emri tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde açılmadığı anlaşılmakla mahkemenin davanın süreden reddine yönelik kararına karşı yapılan istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava konusu uyuşmazlık, kambiyo senedine dayalı takipte ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet ile imzaya ve borca itiraza ilişkindir. Mahkemece davacının usulsüz tebligata yönelik şikayetinin kabulü ile davacıya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine, öğrenme tarihi olan 10/12/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne karar verilmiş, bu husus davalı alacaklı tarafından istinaf konusu edilmediğinden kesinleşmiştir. Davacının imzaya ve borca yönelik itirazları yönünden yapılan incelemede; Sakarya 3....
Aydın İcra Müdürlüğü'nün 2018/1347 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı tarafından borçlu Bahar Kuduğ aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun takipten önce öldüğünün anlaşılması üzerine alacaklının talebiyle borçlu murisin mirasçıları adına takip talebi ve ödeme emri düzenlendiği, örnek 7 ödeme emrinin davacı borçluya 21/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun borca itiraz etmediği ve takibin borçlu yönüyle kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....
İcra Müdürlüğünün 2017/20999 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu ve dava dışı borçlu hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, davacı şirkete ödeme emrinin 24/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Davacı - borçlular İstanbul Anadolu 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/127 Esas sayılı dava dosyasına sunmuş oldukları dava dilekçesinde; usulsüz tebliğ şikayetinin yanında borca ve imzaya itirazda bulunmuşlardır. İstanbul Anadolu 1....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığından habersiz olduğunu, müvekkilinin takipten 06/07/2020 tarihinde haberdar olduğunu ve 08/07/2020 tarihinde de borca ve imzaya itiraz şeklinde kendi el yazısıyla itirazda bulunduğunu, davacının muhtara yapılan tebligatın 02/07/2020 tarihinde yapıldığından haberi olmadığını, bu sebeple de süresi içerisinde usulsüz tebligata itirazda bulunmadığını, yapılan tebligatta açık usulsüzlük olduğunu, normal tebligat yapılmadan, TK 21/2'ye göre tebligat yapılamayacağını, bunun açık bir usulsüzlük olduğunu ve müvekkilinin de bundan haberi olmadığını, yapılan tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği incelenmeden, davacının bu yönde herhangi bir beyanı alınmadan yapılan bu değerlendirmenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne, takibe konu olan bonodaki imzanın müvekkiline ait olmaması ve müvekkilinin...