WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2017/14009 E sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından diğer borçlu ile birlikte davacı borçlu aleyhine bir adet çeke dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe başlandığı, örnek 10 ödeme emrinin davacı borçluya 14/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal 5 günlük süreden sonra 19.10.2021 tarihinde imzaya ve borca itiraz ettiği görülmüştür. İİK.nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur....

Davacı, ödeme emrine yönelik usulsüz tebliğ iddiasında bulunmuş ise de; dava dilekçesinde de beyan ve kabul ettiği gibi takipten 22/11/2021 tarihinde haberdar olduğu ve aynı tarihte icra dosyasına yetkiye ve borca itiraz dilekçesi sunduğu, ancak öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 21/12/2021 tarihinde usulsüz tebliğ şikayetinde bulunduğu anlaşıldığından, Mahkemece şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin esası incelenerek reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, mahkemenin red kararı sonucu itibariyle isabetli olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, takip öncesinde mirasın reddedildiği iddiasına dayalı borca itiraz ve usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Hukuk Genel Kurulu’nun 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı ilamında; borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesince de, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir....

Somut olayda; dava dilekçesinde açıkça ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet bulunmadığı, ödeme emrinin davacı borçluya 12/02/2021 günü tebliğ edildiği, itiraz süresinin son gününün 17/02/2021 Çarşamba günü olduğu, ancak davacı borçlunun hak düşürücü süre geçtikten sonra 18/02/2021 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşıldığından, mahkemece davanın süre aşımından reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2022 NUMARASI : 2022/23 ESAS- 2022/256 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ NEDENİ İLE ŞİKAYET KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 31....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince davacı borçluya ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu kabul edilerek buna göre davanın süreden reddine karar verilmiş ise de, davacıya ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat parçası incelendiğinde, tebliğ işleminin TK'nun 21/1 maddesine göre gerçekleştirildiği, muhatabın nerede olduğunun sorulduğu, komşu isminin yazıldığı, ancak hangi komşuya haber verildiğinin belirtilmediği, yine muhatabın dışarıya gittiğinin belirtildiği ancak muhatabın geçici mi sürekli mi konuttan ayrıldığının ve tevziat saatleri sonunda dönüp dönmeyeceğinin belirlenmediği, bu haliyle tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşılmakla davacının imzaya ve borca itirazı süresinde olduğundan davacının imzaya ve borca itirazına ilişkin deliller toplanıp esas hakkında karar verilmesi gerekirken, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu kabul edilerek süreden red kararı verilmesi doğru...

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili ilk derece mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle: Bursa 11 icra müdürlüğünün 2021/11630 esas sayılı dosyada gönderilen ödeme emrinin müvekkiline usulsüz olarak tebliğ edildiğini müvekkilinin ödeme emrini 12/01/2022 tarihinde öğrendiğini, ve takibe itiraz edildiğini, icra müdürlüğünce 17/01/2022 tarihli karar ile de, borca itiraz taleplerinin reddine karar verilerek haciz yapıldığını, takibin örneği icra dosyasına sunulmayan bir idari para cezası belgesi ve bunun rücuuna dayandığı iddiası olduğunu, icra dairesince kabul edilmemesinin hakkın yerine getirilmemesi niteliğinde olduğundan süresiz şikayet sebebi olduğunu, müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğinin tevziat saatinden sonra adresi dönüp dönmeyeceği araştırılmaksızın yapıldığından usulsüz olduğunun tespiti tebliğ tarihinin 12/01/2022 tarihi olarak düzeltilmesine hacizlerin kaldırılmasına ve icra inkar tazminatı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Somut olayda, borçlu aleyhine 28.10.2014 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 04.11.2014 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, 07.11.2014 tarihinde borçlu tarafından icra mahkemesine başvurularak itiraz ve şikayet sebeplerinin ileri sürüldüğü, alacaklı tarafından ise 24.02.2015 tarihinde haricen tahsilat beyanında bulunulduğu görülmektedir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin borcun ödenmesi, itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 11.05.2011 tarih ve 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı kararı). O halde mahkemece, borçlunun borca itirazının ve şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile "konusu kalmayan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinden yapılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ olması nedeniyle yapılan tebligatın usulsüzlüğünün tespitine, ıttıla tarihi olarak düzeltilmesine ve borca ve imzaya itiraza dair takibin iptaline ilişkindir. Karar yalnızca davacı vekili tarafından istinaf edilmiş olup, istinaf incelemesi istinaf edenin sıfatına göre istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılacaktır. Davacı takip borçlusunun mahkememize sunduğu şikayetinde; ödeme emrinin ikametinden farklı bir adrese yapıldığını, yapılan ödeme emri tebligatının ise Tebligat Kanunu, Tüzük ve Yönetmeliğe aykırı olarak tebliğ edildiğini, bu nedenle usulsüz tebliğin tespiti ile ıttıla tarihi olan 14/06/2021 tarihi olarak kabulü ile düzeltilmesi ve takibe konu çeklerdeki imzanın kendisinin eli ürünü olmadığından imzaya, borca, faize ve ferilerine itiraz ederek takibin iptalini talep etmiştir....

    O halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. İİK.'nun 173. maddesinde de itiraz ve şikayet olunmaması hali düzenlenmiştir....

      UYAP Entegrasyonu