Sayılı ilamında haczin kaldırılmasına yönelik bir hüküm bulunmadığını, Turhal İcra Müdürlüğü'nün 2019/299 Esas numaralı dosyası incelendiğinde haciz tarihinde söz konusu taşınmazın borçlu adı kayıtlı olduğunu ve şikayet edenin hacizlerin kaldırılmasını talep edemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER:Turhal İcra Dairesi 2019/299 sayılı takip dosyanın uyaptaki kayıtları. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Şikayetin REDDİNE, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; 31.08.2022 tarihli haczi kaldırılması talepli şikayet davasıdır. Bilindiği üzere; İcra müdürünün haciz işlemini gerçekleştirdiği sırada, eş söyleyişle haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterlidir....
mal varlığı üzerine konulan hacizlerin kaldırıldığı, tahsil ve cezaevi harçları alınarak icra dosyasının infaz ile kapatıldığı böylelikle şikayet konusunun ortadan kalktığı gerekçesiyle şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir....
gelince: Dava, muvazaalı senedin iptali ve haczin kaldırılması istemine ilişkindir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 05/05/2016 tarih, 2015/411 esas ve 2016/437 karar sayılı kararı gereğince hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nden tedbir kararının devam edip etmediği ve verilen kararın kesinleşip kesinleşmediğinin sorulması akabinde şikayete konusu taşınmazlardan ihtiyati hacizlerin kaldırılması için müzekkere yapıldığı ve hacizlerin kaldırıldığı, dosya içerisinde bulunan Tapu müdürlüğü yazılarından anlaşılmaktadır. Daha sonra alacaklı vekilinin 25/10/2016 tarihinde ihtiyati hacizlerin yeniden kayıtlara işlenmesini talep ettiği, icra müdürlüğünün şikayete konu 25/10/2016 tarihli kararı ile "...borçlunun şikayeti üzerine İstanbul 4....
Yine, ilk derece mahkemesince verilen taşkın haciz sebebiyle şikayet dosyasındaki kararın ilk derece mahkemesince kaldırılması da mümkün değildir. Eldeki dosyada yeniden haciz konulmasına yönelik icra müdürlüğüne yapılan başvurunun reddi kararı üzerine hem Erzurum İcra Hukuk Mahkemesi 'nin 2018/568 Esas sayılı kararının kaldırılması istenilmiş hem de icra müdürlüğünün haciz konulma talebinin reddi yönündeki kararına karşı şikayet yoluna başvurulmuştur. Yukarıda da belirtildiği üzere, ilk derece mahkemesince taşkın haciz sebebiyle şikayet üzerine verilen karar kesin olup, başka bir ilk derece mahkemesince bu kararın kaldırılması mümkün değildir. Bu yöndeki istinaf başvurusunun da esastan reddi gereklidir. Haciz konulması talebi üzerine icra müdürlüğü tarafından icra mahkemesi kararına dayanılarak talebin reddi usul ve yasaya uygun olup, ilk derece mahkemesince bu hususta verilen şikayetin reddi kararında da usul ve yasaya bir aykırılık görülmemiştir....
Tüzel kişiler adına ticaret sicilindeki adreslerine gönderilen tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması, tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz. Bu nedenle mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: 28.11.1956 tarih ve 15/15 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nda, "... her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine..." gerekçesine yer verilerek, her davanın açılmasına kadar gerçekleşen hukuki ve maddi vakıalara göre sonuçlandırılması gerektiği belirtilmiştir. Diğer bir deyişle, her dava ve şikayet yapıldığı andaki şartlara göre değerlendirilmelidir. Şikayetçi tarafından açıkça şikayetten vazgeçilmedikçe dosya borcunun ödenmiş olması, icra mahkemesince usulsüz tebligat ve haczin kaldırılmasına ilişkin şikayetin incelenmesine engel teşkil etmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi vekili, İcra Müdürlüğü'nün 4709 Esas ve 4710 Esas sayılı takip dosyalarında, müvekkili şirkete İİK.nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnameleri gönderildiğini, ancak yapılan tebligatlar usulsüz olduğundan şirketin haciz ihbarnamelerinden haberdar olamadığını, takip alacaklısı tarafından müvekkili şirket hakkında takip yapılıp haciz konulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek işlemin iptali ile hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, şikayetin kabulü ile şikayetçi şirketin 1.haciz ihbarnamesini öğrenme tarihinin 19.06.2013 olduğuna karar...
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin haciz yolu ile takip yapıldığı, alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; borçlunun icra müdürlüğüne yaptığı ihtiyati hacizlerin kaldırılması talebinin müdürlükçe kabulüne dair kararın usulsüz olduğunu ileri sürerek bu işlemin iptalini talep ettiği, mahkemece, takip kesinleşmeden ihtiyati haciz kararı alındığı ve ihtiyati haciz kararında belirtilen borç tutarı olan 78.413,00 TL karşılığı teminat mektubu teminat olarak yatırıldığından müdürlük kararının yerinde olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine hükmedildiği, alacaklının istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce, takip konusu borcun tamamen ödenmeyip sadece takip tutarı yatırıldığından ihtiyati hacizlerin kaldırılamayacağı belirtilerek, istinaf talebinin kabulü ile icra müdürlüğü kararının iptaline karar verildiği anlaşılmıştır...
Şikayete konu icra takip dosyasına, haciz konulan hesaplardan şikayet tarihinden sonra para gönderildiği, alacaklılara ödendiği ve alacaklı vekilinin idarenin taşınmazları üzerine konulan hacizlerin kaldırılması talebi üzerine İcra Müdürlüğü'nce taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına dair yazı yazıldığı anlaşılmaktadır. Haciz nedeniyle hesaptan gelen paranın ödenmesi haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesine engel değildir. Kaldı ki şikayet konusu Vakıfbank heaplarına konulan hacizlerin fekki talebi ve kaldırılmasına yönelik icra müdürlüğü kararı da yoktur. Bu nedenle şikayetin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....