Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 5. Maddesinde 2 fıkrasında " Birinci fıkra kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri halinde elektronik tebligat adresi verilir.Bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik tebligat ile yapılması zorunludur " hükmü bulunmaktadır. Somut olayda, ödeme emrinde borçlunun mersis adresi olarak " Kazım Karabekir Mahallesi 324. Sk. No: 14/8 Bağcılar İstanbul " şeklinde tebligat çıkartıldığı, ilgili şirketin vergi numarası belirtilerek temin edilen elektronik adresi 28/08/2020 tarihinde edindiği ve 30/11/2020 tarihinde bu adresin aktive edildiği, bu durumda 28/12/2020 tarihinde yapılan tebligatın usulsüz olduğu, tebligatın elekronik tebligat adresine çıkarılması gerektiği anlaşılmıştır 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesinde; tebliğ usule aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise tebliğ işleminin muteber sayılacağı ve muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği öngörülmüştür....
adına kayıtlı taşınmaz ve banka hesaplarına konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı -takip alacaklısı tarafından davacı -borçlu aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, icra müdürlüğünün 03/10/2019 tarihli kararı ile borçluya 19/09/2019 ve 21/09/2019 tarihinde yapılan tebligatların usulsüzlüğü nedeniyle daha önce konulan hacizlerin fekkine karar verildiği, 03/10/2019 tarihinde alacaklı vekilinin talebi üzerinde borçluya yeniden ödeme emri gönderildiği, 08/10/2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, 14/10/2019 tarihinde borçlunun takibe itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına, haciz taleplerinin reddine karar verildiği, şikayet üzerine İstanbul 24....
Davacı borçlu itiraz dilekçesinde, takipten 07/09/2017 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş, mahkemeye sunduğu şikayet dilekçesinde de öğrenme tarihinin 07/09/2017 olarak kabulünü talep etmiştir. Buna rağmen, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük yasal süre geçtikten sonra (20/03/2019 tarihinde) şikayette bulunulmuştur. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle, usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. Yine, usulsüz tebliğ şikayeti reddedilmiş olduğundan, davacının kesinleşen takipte takibin durdurulması ve hacizlerin kaldırılması talebi de yerinde olmadığından ve kötü niyet tazminatı şartları da oluşmadığından bu yöndeki taleplerin reddedilmesinde de hukuka aykırılık yoktur. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti, borca itiraz, hacizlerin kaldırılması ve takibin durdurulması şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince borçlu şirket yönünden usulsüz tebligat şikayetinin reddine, diğer borçlu yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, hacizlerin kaldırılması ve takibin durdurulması ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davacı borçlular vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlular vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İcra Müdürlüğünün 2020/11407 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, mernis adresine çıkartılan tebligat zarfının açık mavi renkte olması gerektiğini, tebligat muhtara usulüne uygun yapılmadığını, takipten 10/09/2021 tarihinde haberdar olduklarını, ayrıca kamu düzenine ilişkin davalarda şikayetin süresiz olduğunu, müvekkili aleyhine haksız olarak konulan hacizlerin kaldırılması gerektiğini söyleyerek tebliğ tarihinin 10/09/2021 olarak düzeltilmesine, borca ve ferilerine yönelik itirazlarının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu şirket vekili, icra mahkemesine verdiği şikayet dilekçesinde müvekkil şirket hakkında .Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/1074 Esas sayılı iflas ertelenmesine ilişkin dosyasından verilen 18.11.2013 tarihli tedbir kararından sonra yapılan takipte icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verdiği halde hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddedildiğini, red kararının kaldırılmasını ve hacizlerin fekkini talep etmiştir....
Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde tebligatların usulüne uygun şekilde yapılmadığını iddia etmiş ise de, hangi tebligatın usulüne uygun olmadığını belirtmediği gibi kendisine mi yoksa diğer ilgililere yapılan tebligatın mı usulsüz olduğunu da açıkça yazmadığı, yalnızca kendisine yapılan usulsüzlüğü ileri sürebileceği ve bunu ileri sürerken de hangi işlemin usulsüz olduğunu açıkça belirtmesi gerektiği, mahkemece bu husus gözetilmeksizin şikayet eden borçluya çıkarılan satış ilanı tebligatlarının usulsüzlüğünden bahisle ihalenin feshine karar verildiği görülmekle, tebligat usulsüzlüğü hususundaki itirazın açıkça yapılmadığı bir dilekçeye dayalı olarak mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....
HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, sair şikayet ve itirazlarının yanında, konkordato davasında verilen mühlet ve tedbir kararına istinaden, takibin iptali ve hacizlerin kaldırılması taleplerinde de bulunulduğu halde, mahkemece bu talepler hakkında herhangi bir hukuki değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Konkordato davasındaki mühlet ve tedbir kararına istinaden takibin iptali isteminin süresiz şikayet yolu ile ileri sürülebileceği de aşikardır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....
İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, şikayet olunan ...’in alacağından ötürü davaya konu sıra cetvelinin düzenlendiği Şanlıurfa 4. İcra Müdürlüğü'nün 2020/7307 E. sayılı dosyada, usulüne aykırı tebligat sonucunda takip kesinleşmediğinden, haciz işlemlerinin geçersiz olduğunu, müvekkilin alacaklı olduğu Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğü 2020/5407 E. sayılı dosyada haciz tarihi 30.06.2020 tarihi olmasına ve ikinci sırada yer verilmiş şikayet olunan ...’ın alacaklı olduğu Şanlıurfa 1....