geçersiz olduğunu, geçersiz bir tebligat ile haciz ve satış yapılamayacağını, ayrıca icra müdürlüğünce borçlu müvekkile 10/11/2015 tarihinde usulsüz ödeme emrinin tebliğinden sonra kendisine bir mümessil tayin etmesi için 7 gün süre verildiğini, bu muhtıra ile icra takibine devam edileceğinin ihtar edildiğini, müvekkil ve vasisine bugüne kadar ödeme emri ve hacizlere ilişkin bir tebligat yapılmadığını, açıklanan nedenlerle icra takibinin kesinleşmediğini, kesinleşmeyen bir icra takibi ile haciz yapılarak satış işlemlerinin usul ve yasaya aykırı olduğundan söz konusu taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, satış işlemlerinin durdurulmasına ve davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Borçlu şahıslara yapılan tebligatların usulüne uygun olduğu, borçlu şirkete tebligat yapılmadığı, senedin kambiyo vasfında olduğu, borca ve faize itirazların yerinde olmadığı gerekçesi ile borçlu şahıslar yönünden usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile bu borçlular yönünden süresinde olmayan şikayet ve itirazın reddine, borçlu şirket yönünden şikayet ve itirazın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlular istinaf başvurusunda bulunmuştur. B.İstinaf Sebepleri Borçlular, şikayet dilekçesi içeriğini aynen tekrar ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....
İcra müdürlüğünce yürürlüğe giren bu hükümlere göre yapılacak işlem ve alınacak kararlara karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurulabilir.Somut olayda, 17/04/2014 ve öncesi tarihlerde hacizler konmuş, borçlu vekili 11.07.2014 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş, 6552 sayılı Yasa değişiklikleri 11.09.2014 tarihinde ve eldeki şikayet dosyası derdest iken yürürlüğe girmiştir. Borçlu vekilinin şikayeti, 6552 Sayılı Kanun'un 121 ve 123. maddeleri ile getirilen 5393 Sayılı Kanun'un 15. maddesine (ek) son fıkrası ile geçici 8. maddesi gereğince haczin kaldırılması istemine ilişkin değildir.Haczedilemezlik iddiasına dayalı olarak 5393 sayılı Yasanın değişiklikten önceki 15/8. maddesi gereğince yapılan şikayet sırasında borçlu, yeni yasal düzenleme gereğince mahkemeden haczin kaldırılması isteminde bulunamaz....
Temyiz Sebepleri Şikayetçi 3. kişi temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmekle birlikte, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde belirtildiği gibi tasarrufun iptali davalarında verilen ihtiyati hacizlerin, İİK'nın 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati hacizden farklı olduğuna yönelik bir ayrım bulunmadığını belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; 3. kişinin şikayet yoluyla taşınmazlarına konulan hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 106.,110., 257, 264., 281., 283., 3....
Bu hal ve şartlar altında Tebligat Kanununun 21/2 maddesi uyarınca usulünce yapılmış bir tebligat işleminden söz etmek mümkün değildir. Tebligat Kanunu 32. Maddesi aynen "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." şeklinde olup, buna göre usulsüz tebligat yok hükmünde olmayıp, tebliğin öğrenme tarihinin düzeltilmesi gerekmektedir. Takip dosyası irdelendiğinde, borçlunun tebligattan beyan ettiği 8.6.2021 tarihinden daha önceki bir tarihte haberdar olduğu anlaşılamadığından, ve öğrenme tarihine göre 7 günlük yasal sürede şikayette bulunulduğu anlaşıldığından ödeme emri tebliğ tarihinin 8.6.2021 tarihi olarak düzeltilmesi gerekmiştir. Düzeltilen tebliğ tarihine göre henüz takip kesinleşmemiş olduğundan ve takip kesinleşmeden haciz de konulamayacağından, konulan tüm hacizlerin yok hükmünde olduğunun tespiti ile kaldırılması gerekmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2021 NUMARASI : 2021/197 ESAS, 2021/229 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Taraflar arasında görülen davaya ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Erzurum 4. İcra Müdürlüğünün 2020/3658 Esas sayılı dosyasında yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, takibi öğrenme tarihinin 04.09.2020 tarihi olarak kabul edilerek düzeltilmesini, takibin durdurulmasını ve hacizlerin kaldırılmasını talep ve şikayet etmiştir. CEVAP: Davalının davaya cevap vermediği görüldü. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Mahkememiz dosyasının Erzurum 2.İHM'sinin 2021/83 Esas 2021/75 Karar sayılı görevsizlik (iş bölümü nedeniyle) kararı nedeniyle mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, davacı şirket vekilinin icra takip dosyasına 05/08/2019 (08/05/2019 olması gerekirken) tarihli dilekçesi ile haciz ihbarnamelerinin usulsüz olduğu nedeniyle hesaplar üzerine konulan hacizlerin kaldırılması ve borçlu sıfatının kaldırılmasını talep ettiği böylece takipten ve haciz ihbarnamelerinden haberdar olduğu eldeki şikayetin ise 17/06/2019 tarihinde yapıldığı, tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ileri sürmediği anlaşılmakla şikayet edenin tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün cevabı yazısı ile tebliğ zarfında adı geçen ... ve ... isimli şahısların bu işyerinde çalışmadığı belirtildiğinden ve tebligat tarihi itibari ile dosya arasında bulunan 26.06.2015 Tarihli Ticaret Sicil Gazatesinde belirtildiği üzere şirket temsilcisinin... olduğu anlaşıldığından şirket çalışanı ve yetkilisi olmayan kişiye yapılan tebligat bu yönü ile usulsüzdür. 01.11.2011 tarih ve 6099 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değişik, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 35/4. maddesinde; “Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır", Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 57/4. maddesinde ise; “Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından ana statü, sicil ve tüzük ve kuruluş senedi gibi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır” düzenlemeleri yer almaktadır. 01.11.2011 tarih ve 6099 sayılı Kanunun 9. maddesinin gerekçesinde...
Şti. malvarlıkları üzerine tatbik edilen hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, davacı borçluya yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunu, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü kararı kesinleşmeden kararla birlikte hacizlerin kaldırılmasının müvekkilini mağdur edeceğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddesi hükmü uyarınca yapılacak tebliğ işleminde muhatap adreste bulunmaz ise, adreste bulunmama nedeninin araştırılarak komşu (kapıcı, yönetici) beyanının alınması, beyanda bulunan komşunun mutlaka adı ve soyadının ve komşu olduğunun tebligat parçasına yazılması gerekir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12- 258 E. - 91/344 K. sayılı kararı)....