SAVUNMA : Davalı --- cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ------ dosyası ile başlatılan takibe borca, imzaya ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini, borçlu olmadığının tespiti, imza incelemesi yapılması ve icra takip işlemlerinin dava sonuna kadar durdurulmasına ilişkin ihtiyadi tedbir kararı verilmesini, davacı/borçlu yan tarafından ikame edilen işbu dava tamamen kötü niyetli olup tek amaçları satış aşamasına gelmiş olan icra takip işlemlerinin devamına engel olmak ve süre kazanmaya çalıştıklarını, davacı/borçlu yan ---- sayılı dosyaları ile anılan takip hakkında itiraz ve şikayette bulunulduğunu, şikayet ve itiraz dosyaları birleştirilerek ---- dosyasında birleştirildiğini, dosya ---tarihinde karara çıktığını, davanın hem itiraz hem de şikayet yönünden reddine karar verildiğini, ---- sayılı dosyası ile kıymet takdirine itiraz edildiğini,---- sayılı dosyası ile müvekkili hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, takip dosyasına dayanak teşkil eden senede ilişkin olarak davacı/borçlu...
Yukarıda incelenen takip sürecinde borçlu T1 vekili T2 aracılığıyla İstanbul 27.İcra Müdürlüğü 2017/15491 takip sayılı (Eski 2013/2395takip) dosyası ile aleyhine başlatılan takipte 1 İcra Hukuk Mahkemesi'ne 2013/691 esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ ile birlikte icra dairesinin yetkisine borca ve takibe şikayet ve itiraz ettiği, yine aynı vekili aracılığıyla 03/07/2013 tarihindeİstanbul 1 İcra Hukuk Mahkemesi'ne 2013/691 esas kaydı ile yapılan şikayet sonucu takip konusu senet aslı icra kasasına verilmediği için 2014/475 karar sayılı 28/05/2014 tarihinde ödeme emrinin iptalini sağladığı, bu karar nedeniyle davacı/borçlu adına kendisini bu dosyalarda temsil eden vekiline yeniden ödeme emri tebliği üzerine 5 günlük süresi içinde işbu davanın açıldığı, anlaşılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2023 NUMARASI : 2022/303 ESAS 2023/180 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2022/25906 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçilmiş olup iş bu davaya konu icra takibinde borca, imzaya ve takibe itiraz ettiklerini, alacaklı görünen tarafın hükmi şahsiyeti ve taraf ehliyetinin olmadığını, takip hak ve ehliyeti olmayan tarafından başlatılmış olan takibin iptalinin gerektiğini, takibe konu belgenin müvekkili şirketlerin yetkilisi tarafından tanzim ve imza edilmediğini, müvekkili firmaların halihazırda tek yetkilisinin Ekrem Şahin olduğunu, takibe konu...
Şikayete konu icra dosyası incelendiğinde hesap kat ihtarının borçluya usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği kat ihtarına karşı sekiz günlük itiraz süresi içerisinde itirazda bulunmadığı anlaşılmakla izah edildiği üzere hesap kat ihtarnamesindeki tutar ve istenilen faiz oranı kesinleşmiştir dolayısıyla borçlunun kesinleşen bu hususlara ilişkin şikayetinin dinlenilme olanağı yoktur. Borçlunun sair itirazlarına ilişkin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte itiraz ve şikayet konusu yapılabileceğine ilişkin herhangi bir düzenleme olmaması, ilamlı takibe itirazın söz konusu olamayacağı, dosyada mevcut bilgi ve belgelerden ihtarların usulüne uygun yapıldığı, borçlunun şikayet sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla şikayetin reddi ile davanın İcra Müdürlüğü işlemine karşı şikayet başvurusuna ilişkin olması sebebiyle davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine" dair karar verildiği anlaşılmıştır....
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, şikayet olunana ait dosyada araç kaydına 03.12.2008 tarihinde kayden ihtiyati haciz konulduğu, takibe yetki yönünden itiraz olduğundan ihtiyati haczin kesinleşmediği, bu nedenle satış isteme süresinin başlamadığı, 14.05.2009 tarihinde yetki itirazının reddine karar verildiği, haczin bu tarihte kesinleştiği ve satış isteme süresinin başladığı, 11.05.2011 tarihinde bir yıllık süre geçmeden satış talep edildiğinden haczin düşmediği, şikayetçiye ait dosyada 26.03.2009 tarihinde ihtiyati haciz kararı alındığı, takibe geçildiği ancak tebligat yapılamadığından kati haciz niteliği kazanmadığı, ihtiyati haciz satış tarihi itibariyle kesinleşmediğinden, ilk haciz olamayacağı ve hacze de iştirak edemeyeceği, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/164747 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine konu çekin, davalı tarafından süresinde bankaya ibraz edilmediğini, bu nedenle süresinde muhatap bankaya ibraz edilmeyen çekin kambiyo vasfını yitirdiğinden takibe itiraz ettiklerini, yerel mahkemece yeterli inceleme yapılmadığını, çekte rakamla birden fazla meblağ yazılı olup alacaklı her ne kadar bu meblağlardan 22.000 TL yi takibe konu etmiş olsa da bu değişikliğe ilişkin olarak müvekkilinin parafının bulunmadığından geçersiz olduğunu, bu meblağın takibe konu edilmesinin hukuka uygun olmadığını, takip konusu çekin zamanaşımına uğradığını bu nedenle kambiyo senedi vasfını kaybettiğini, talep edilen işlemiş ve işleyecek faiz oran ve miktarına itiraz ettiklerini beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılarak davamızın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı, davalı şirket tarafından açık ihale usulü ile yapılan 41341 ihale kayıt numaralı özel koruma ve güvenlik alımı ihalesine karşı yaptığı şikayet başvurusunun reddi üzerine Kamu İhale Kurumu’na itirazen şikayet başvurusunda bulunduğunu ve ihalenin iptal edildiğini, yatırmış olduğu itirazen şikayet başvuru bedeli nedeniyle zarara uğradığını, bu bedelin kanunen Kamu İhale Kurumu’nun gelirleri arasında sayılması nedeniyle zararından davalı şirketin sorumlu olduğunu, bedelin tahsili için davalı şirket aleyhine başlattıkları takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı şirket, davacının itirazen şikayet bedelini Kamu İhale Kurumu’na ödediğini, yapılan ihaleye de katılmadığını, kanun gereği Kamu İhale Kurumu’nun geliri sayılan bu bedeli ödemelerinin yasal bir dayanağı olmadığını, ortada bir haksız eylem de olmadığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur....
İİK. 16/1. maddesinde “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı İcra Mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği, tarihten itibaren yedigün içinde yapılır 2. maddesinde ise “bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir” hükmü yer almaktadır. Kamulaştırmasız elatma nedeniyle verilen tazminata ilişkin ilamda taşınmazın mülkiyeti tartışma konusu yapılmayıp tazminat hususu tartışıldığından ilam taşınmazın aynı ile ilgili kabul edilemez. Bu hali ile HMK 367/2. maddesi kapsamına girmediğinden kesinleşmeden takip konusu yapılabilir. İlâmın kesinleşmeden takibe konulamayacağı ve 6111 sayılı Yasa nedeniyle takip yapılamayacağı yönündeki şikayet ilama aykırılık iddiası da içermediğinden İİK.16/1. madde kapsamında kalıp incelenmesi süreye tabidir....
- K A R A R - Şikayetçi vekili, şikayet olunan borçlu ...'ye ait aracın satışı üzerine düzenlenen sıra cetvelinde, satış bedelinin tamamının yediemin ücreti alacaklısı şikayet olunan... Şti.'ye ödenmesine karar verildiğini, oysaki bu konuda çıkarılan tebliğlere göre aracın otopark ücretinin satış bedelinin %25-30'unu geçemeyeceğini, ayrıca aracın aynından doğan MTV borcu bulunduğunu, bu borç ödenmeden yediemin ücretinin ödenemeyeceğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan şirket vekili, ödenmeyen otopark ücreti nedeniyle hapis hakkının kullanıldığını, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunan ..., şikayete cevap vermemiştir....
Doğrultusunda merciiye şikayet yolu ile başvurabilir. Ödeme emrine şikayet yoluyla karşı çıkılmaması halinde, bu şikayet itirazın kaldırılması aşamasında değerlendirilemez. (HGK 2001/12- 428 E. - 2001/226 K.) Eş söyleyişle ödeme emrine takip dayanağı belgenin eklenmemiş olması takip hukukunu ilgilendirir. Elinde kambiyo senedi ya da bir ilam olmayan ve alacağına icra yoluyla kavuşmak isteyen alacaklı; borçlu aleyhine ilamsız icra takibine başvurabilir. Borçlu takibe itiraz ederse, alacaklı itiraz eden takip borçlusuna karşı, itirazın kaldırılması için icra tetkik merciine başvurabileceği gibi, genel mahkeme de itirazın iptali davası açabilir. Alacaklı itirazın kaldırılması yolunu seçtiği taktirde İİK 68. Maddede sayılan belgelerden birisine sahip olması gerekir. Alacaklı, icra tetkik mercii yerine doğrudan genel mahkeme de itirazın iptali davacı açtığı taktirde alacaklının elinde İİK 68- 68a maddelerinde belirtilen belgelerden birisi olabilir ya da olmayabilir....