İcra Müdürlüğü'nün 2012/57 Esas sayılı dosyasında, bozma sonrası verilen kararın da aynı icra müdürlüğünün 2014/602 Esas sayılı dosyasında takibe konulmak suretiyle aynı alacağın mükerrer olarak talep edildiğini ileri sürerek bozma sonrası başlatılan takibin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, dosya infazen işlemden kaldırıldığından davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu'nun 2011/12-177 Esas, 2011/300 Karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı). 6100 sayılı HMK'nin 30. maddesinde; “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2020 NUMARASI : 2018/331 ESAS, 2020/1059 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 7. İcra Müdürlüğü'nün 2018/13034 esas sayılı dosyasında başlatılan takipte takibe dayanak gösterilen bonoların tasdiklenmiş birer suretinin müvekkili şirkete tebliğ olunan ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediğini, bu nedenle bu uygulamayı İİK 61/1 maddesi uyarınca şikayet etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, Yargıtay 12....
İcra Müdürlüğü'nün 2016/4025 Esas sayılı takip dosyası ile ilamlı takip başlatıldığını, dayanak Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 09.09.2015-2015/E.16886 başvuru ve 16.02.2016-K. 2016/4137 sayılı Uyuşmazlık Hakem kararına karşı başvuru harcı yatırmak sureti ile itiraz başvurusu yapıldığını ve kesinleşmeden takibe konulamayacağını belirterek, icra emrinin ve takibin iptalini talep etmiş, mahkemece; takibe konu kararın, 3533 sayılı Tahkim Yasası gereğince verilmiş konusu para olan Hakem Heyeti kararı olduğu, 3533 sayılı yasanın 7. maddesi gereğince Hakem Heyeti kararlarının, mahkeme ilamlarının icrasına ilişkin genel hükümler uyarınca yerine getirileceği, takibe konu Hakem kararı da para alacağına ilişkin olup, HMK 367. maddesi gereğince kesinleşmesi gerekmediğinden, şikayet edenin başvurusu kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğine yönelik olup icra müdürlüğünden takibin durdurulmasına dair talebi ve bu konuda verilmiş denetlenmesi gereken kararda bulunmadığı gerekçesiyle şikayetinin reddine...
İcra Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Takibe konu bononun TTK 615 ve 688 maddeleri gereğince bono niteliği taşımadığından dolayı İİK'nun 170/a maddesine göre takibin iptaline karar verilebilir ise de aynı Kanun'un 170/a maddesinin son fıkrası hükmü borcun kısmen kabulü halinde bu maddenin uygulanmayacağını öngörmektedir. Somut olayda borçlu takibe konu bonoların bedelleri toplamı 17000 YTL'nin 5440 Amerikan Dolarlık kısmını icra mahkemesine yaptığı başvuruda kabul etmiştir. Borcun kısmen kabulü nedeniyle 170/a maddesinin son fıkrasına göre takibin iptaline karar verilemez. Mahkemece diğer itiraz nedenleri incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Borçlu T5 adına yönetim kurulu başkanı Cemil Elitaş tarafından imza sirküsü sunulmak sureti ile takibe yasal sürede 11/01/2021 tarihinde itiraz edilmiş, T5lerinin alacaklı görünen şahsa hiçbir borcunun olmadığı, borca ve tüm ferilerinin kabul edilmediği bildirilmiş, müdürlükçe itiraz sebebi ile takip durdurulmuştur. Davacı alacaklı vekilince borçlu T5n en az iki imza ile müştereken temsil edildiği, tek imza ile takibe yapılan itirazın geçersiz olduğu iddiası ile müdürlüğün takibin durdurulmasına dair kararı şikayet konusu yapılarak iptali istenilmiştir. Mahkemece dosya üzerinden dava dilekçesi borçlu T5e tebliğ edilmek suretiyle inceleme yapılmış, diğer yetkili ya da yetkililerin yapılan itiraza karşı çıkmadıkları takdirde, aksi ispat edilmediği sürece acele işlerden olan itiraz başvurusuna diğer yetkili tarafından icazet verildiğinin kabulü gerektiği gerekçesi ile şikayet reddedilmiştir....
İİK'nun 16/2. maddesinde; bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabileceği hükmü yer almaktadır. Somut olayda, borçluların icra mahkemesine başvurusu; genel mahkemece verilen itirazın iptaline ilişkin kararın, icra müdürlüğünce yanlış uygulandığına ilişkin şikayete yöneliktir. Bir başka anlatımla borçluların başvurusu; borca itiraz niteliğinde olmayıp ilamın yanlış uygulandığına ilişkin İİK'nun 16/2. maddesi kapsamında süresiz şikayet niteliğindedir. O halde mahkemece, şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, başvurunun borca itiraz olarak nitelendirilip yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini savunmuştur. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda; taşınmazların takip üzerine haczedilip satıldığı, ihalenin feshi isteminin de reddedilip, kararın kesinleştiği, ... müdürlüğünce haczin devam ettiği yönünde bilgi verilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine ilişkin kurulan hükmün, şikayetçi tarafça temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 03.07.2012 gün 2012/3361 Esas 2012/4565 Karar sayılı ilamı ile HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca gerekçe değiştirilerek onanmıştır. Bu kez, şikayetçi temsilcisi karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Her ne kadar, karar düzeltmeye konu Dairemizin ilgili onama ilamının sondan bir önceki paragrafında "İİK'nın 142. maddesine göre sıra cetveline itiraz alacaklıya tanınan bir haktır. Hukuki yararı bulunan her alacaklı sıra cetveline itiraz edebilir....
Öte yandan kambiyo senetlerine mahsus genel haciz yolu ile yapılan takipte ihtiyati haczin, ödeme süresinin dolması ile kesin hacze dönüştüğünün ve genel haciz yolu ile takibe vaki itirazın iptali davasında karar tarihinin, ihtiyati haczin kesinleşme tarihi olduğunun gözden kaçırılması da kabul şekli itibariyle doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenle, şikayet olunan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no'lu bentte açıklanan nedenle, şikayet olunan vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün şikayet olunan yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Borçlu sıfatıyla icra emri tebliğ edilen ... vekili, takibe dayanak ilamda hükmün..... aleyhine tesis edilmiş olmasına rağmen vekil edeni aleyhine ilamlı takip yapılmasının usulsüz olduğunu, belirterek icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. İlamlı icrada borçlu ilam aleyhine olan yani ilama göre borçlu olan kişidir. İlamlı icrada borçlu yedi gün içinde icra dairesine başvurarak icra emrine itiraz ediyorum demek suretiyle ilamlı icra takibini durdurma imkanına sahip değildir. Borçlu yalnızca, İİK'nun 33. maddesi gereğince, borcu ödemiş olması, alacaklıdan mehil almış olması veya ilamın zamanaşımına uğramış olması halinde icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir. İcra emrine bu şekilde itiraz edilmiş olması, icra takibini kendiliğinden durdurmaz. İlamlı takibe ancak Yasada belirtilen nedenlerle itiraz edilebilir....
Sayılı ve 2009/23590 E. 2010/5162 K. sayılı emsal içtihatlarından da anlaşıldığı üzere; İnceleme icra mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde ileri sürülen şikayet sebepleri ile sınırlı olarak yapılır. Somut olayda; emsal içtihatlar ve HMK.nun 25. Ve 357/1. maddesi gereğince şikayet dilekçesinde yer almayan ve sonradan istinaf dilekçesinde ileri sürülen hususlar incelenemez....