Ödeme emri kendisine tebliğ edilen borçlu, alacaklının ödeme emri ile iddia ettiği miktarda borçlu olmadığını, daha az borçlu olduğunu iddia etmekte ise ödeme emrinde belirtilen borcun bir kısmına da itiraz edebilir. Ancak bu halde borcun itiraz ettiği kısmını net bir şekilde ifade etmesi şarttır. Zira icra takibi itiraz edilmeyen kısım için ancak bu şekilde devam edebilecek ve alacaklı da itiraz edilen kısmı net bir şekilde öğrenerek buna ilişkin yasal yollara başvurabilecektir. Borçlunun ödeme emrine kısmen itiraz ederken itiraz dilekçesinde borcun ne kadarlık kısmına itiraz ettiğini belirtmeksizin itiraz dilekçesinin ekine borç miktarına ilişkin bir kısım evrakları eklemesi ve bu belgelere itiraz dilekçesinde atıf yapması bu sonucu değiştirmez. Zira, İİK 62/4. Maddesinde yukarıda ifade edilen hususlardan dolayı itiraz edilen kısmın açıkça itiraz dilekçesinde belirtilmesi gerektiğini emredici olarak ifade etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi K A R A R Şikayetçi vekili, borçluya ait taşınmazların 36.075,00 TL ‘ye satıldığını, ihale bedelinin tamamının sıra cetvelinde 1. sırada yer verilen şikayet olan vergi dairesine ödendiğini, şikayet olunanın alacağının sıra cetvelinde fazla gösterildiğini, şikayet olunanın haciz tarihinde takibe konu edilmiş vergi aslı ve haciz tarihinden satış tarihine kadar işleyecek gecikme zammına göre ödeme yapılması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, sıra cetveli düzenlenirken vergi alacağının sorulduğunu, bakiye alacak miktarının bildirildiğini savunarak şikayetin reddini istemiştir....
Maddesinde takibe müstenid senedin kambiyo senedi olmaması halinde şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Yine İİK nun 170/a maddesinde süresinde yapılan şikayet ve itiraz sonrasında icra mahkemesince senedin kambiyo senedi olup olmadığının resen denetleneceği de belirtilmiş olup istinaf incelemesi talep edilen olayda 5 günlük şikayet süresi geçirildiğinden senedin vasfına yönelik yapılan şikayetin reddi yerinde olmakla davacının istinaf taleplerinin dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul Anadolu 19....
İstinaf Sebepleri Şikayet dilekçesindeki itiraz sebeplerini aynen tekrar ettiği görülmüştür. C. İlk Derece Mahkemesi Ek Kararı Anılan kararın, 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesi uyarınca kanun yolu kesin ve kapalı olup, ancak esas dosya ile birlikte istinaf kanun yoluna götürülebilecek iş ve işlemlerden olması nedeniyle istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. D. Ek Kararı İstinaf Sebepleri Şikayet dilekçesi ve istinaf başvuru dilekçesindeki itiraz sebeplerini aynen tekrar edildiği görülmüştür. E....
Temyiz Sebepleri Cevap dilekçesindeki itiraz sebeplerinin tekrar edildiği görülmekle şikayetin yasal süresinde yapılmadığı, takibe dayanak dosyada taraflarına kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi ve ecri misil talepli dava açıldığı, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup kararın istinaf aşamasında olup henüz kesinleşmediği beyan edilerek takibe konu kararın kesinleşmeden icraya konulamayacağı ileri sürülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde takibe konu ilamın kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı yönünde verilen icra memur muamelesini şikayet istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. HMK md.367/2. 3. 2004 sayılı İİK md.16/2 3. Değerlendirme 1....
Somut olayda borçlunun icra mahkemesine başvurusu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ilamsız takibe ilişkin bir itiraz olup, itirazı incelemeye yetkili ve görevli icra mahkemesi ise, İİK'nun 4. maddesi uyarınca icra takibinin yapıldığı yer icra dairesinin bağlı olduğu yer icra mahkemesidir. Bu yetki kanunu düzenine ilişkin olup kesindir. Bu nedenle, ... İcra Müdürlüğünün 2015/1912 Esas sayılı icra dosyasında anılan takibe yönelik şikayet ve itirazları inceleme yetkisi ve görevi ... İcra Mahkemesine aittir. O halde mahkemece, borçlunun itiraz ve şikayetlerinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yasanın açık hükmü gözardı edilerek, yanılgılı değerlendirme ile icra mahkemesinin yetkisiz ve görevsizliğine dair yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda borçlunun icra mahkemesine başvurusu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ilamsız takibe ilişkin bir itiraz olup, itirazı incelemeye yetkili ve görevli icra mahkemesi ise, İİK'nun 4. maddesi uyarınca icra takibinin yapıldığı yer icra dairesinin bağlı olduğu yer icra mahkemesidir. Bu yetki kanunu düzenine ilişkin olup kesindir. Bu nedenle, Gölbaşı İcra Müdürlüğünün 2015/1912 Esas sayılı icra dosyasında anılan takibe yönelik şikayet ve itirazları inceleme yetkisi ve görevi Gölbaşı İcra Mahkemesine aittir. O halde mahkemece, borçlunun itiraz ve şikayetlerinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yasanın açık hükmü gözardı edilerek, yanılgılı değerlendirme ile icra mahkemesinin yetkisiz ve görevsizliğine dair yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 9.İcra Müdürlüğü 2019/41094 Esas sayılı dosyasında davalı tarafından başlatılan takip kapsamında BJK iktisadi işletmesi hakkında ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiğini, takibe itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, 1 yıl sonra ancak yine eski tarihli olarak takip talebine aykırı şekilde BJK derneği hakkında ödeme emri düzenlenerek ödeme emrinin tebliğ edildiğini, borçlu olmayan kişiye ödeme emri düzenlenemeyeceğini, takip talebine aykırı ödeme emri düzenlenmesinin süresiz şikayete tabi olduğunu, BJK derneğinin takibe itiraz etse de iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğunu beyan ederek icra emrinin ve icra takibinin iptaline, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin süresinde olmadığını, takibe yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğini ve takibin kesinleştiğini, bu nedenle şikayette hukuki yararın bulunmadığını, iddianın şikayet yolu ile ileri sürülmesinin mümkün olmadığını beyan etmiş, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; ileri sürülen hususların borca itiraz niteliğinde olduğu, bu nedenle itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, icra mahkemesinde şikayet yolu ile ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin süresinde olmadığını, takibe yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğini ve takibin kesinleştiğini, bu nedenle şikayette hukuki yararın bulunmadığını, iddianın şikayet yolu ile ileri sürülmesinin mümkün olmadığını beyan etmiş, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; ileri sürülen hususların borca itiraz niteliğinde olduğu, bu nedenle itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, icra mahkemesinde şikayet yolu ile ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....