Borçlu süresinde İcra Müdürlüğü'nde takibe itiraz etmiş, dilekçesinde borca itirazı yanında, hapis hakkı kullanılan menkullerin kıymet takdirleri yapılmadan defterinin tutulması ve bilahare de takibe geçilmesi işleminin Yasa ve Usule aykırı olduğu nedeniyle rehin hakkına itiraz etmiş, aynı nedenle İcra Mahkemesi'nden de hapis hakkı ile ilgili icra memuru işleminin şikayet yolu ile iptalini istemiştir. Mahkemece alacaklının talep edebileceği kira alacağı miktarı tespit edilmiş, kullanılacak hapis hakkı miktarı saptanarak hüküm altına alınmıştır. Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. İİK'nun 270. maddesinde; “Kiralayan evvelce yapılması lazım gelen icrai takibi yapmadan haiz olduğu hapis hakkının muvakkaten muhafazası için İcra Dairesi'nin yardımını isteyebilir....
Şikayet olunanlar, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre sıra cetvelinin 1. sırasında yer alan 2011/678 Esas sayılı takip dosyası, alacak miktarının haricen tahsil edilmiş olması nedeniyle 08.04.2016 tarihinde kapatılarak işlemden kaldırıldığı, bu dosyaya pay ayrılmayarak sıra cetvelinden çıkartılması gerektiği, sıra cetvelinin 2. sırasında yer alan 2011/1045 Esas sayılı dosyasından 22.08.2011 tarihinde ihtiyati haciz kararına dayalı ... takibi başlatıldığı ve 23.08.2011 tarihinde tapu kaydına ihtiyati haciz koyulduğu ancak takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, itirazın iptali davası açıldığı ancak kesinleşmediği ve sıra cetvelinin 3. sırasında yer alan ... ... 22. ......
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2020 NUMARASI : 2020/208 ESAS 2020/318 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16/09/2020 tarih, 2020/208 Esas, 2020/318 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacılar vekili Av....
Borçlunun icra müdürlüğüne vermiş olduğu dilekçe içeriğinde 'itiraz' kelimesinin geçmediği, sadece takibe konu kira borcunun eşi ...' dan tahsil edilmesi gerektiği, bu zamana kadar ödenen kiraların da eşi tarafından ödendiği ve bundan sonrakilerin de bu şekilde eşi tarafından ödeneceğini, bu sebeple ödeme emrinin eşine tebliğine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, dilekçenin içeriğinden itiraz olduğunun anlaşıldığı yönünde hüküm kurulmuş ise de; dilekçede itiraz kelimesinin bulunmadığı ve içeriğinde de herhangi bir itiraz olabilecek açıklıkta beyanın yer almadığı göz önüne alınarak takibin devamı şeklindeki icra memurluğu kararı yerinde olup, şikayetin reddi kararı verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle şikayetin kabulü kararı isabetsizdir....
Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısman cihet ve miktarını açıkca göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır. Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır.", İİK.nın 66.maddesinde "Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra memuru takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre, davacı aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının takibe itiraz ettiği, davacının takibe itirazı ile ilgili yargılama devam ederken 21.02.2019 tarihli celsede taraflarca dava takip edilmediğinden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, dosyanın yenilenmesi üzerine yeniden duruşma günü verildiği, 19.06.2020 tarihli duruşmaya tarafların gelmemesi ve mazeret bildirmemesi nedeniyle HMK 150. madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; davacı vekilinin çek iptal kararı nedeni ile alacaklının yetkili hamil olmadığından bahisle şikayette de bulunduğu, borca ve ferilerine itiraz ile birlikte İİK 170/a maddesi kapsamında takibin iptalini istediği, İcra Hukuk Mahkemesi'nde görülen ve konusu şikayet olan davalarda HMK 150....
Erdemli İcra Dairesinin 2018/3509 esas sayılı dosyası incelendiğinde, 33.350,00 TL miktarlı asıl alacağın ferileri ile birlikte takibe başlandığı, takibe konulan bononun unsurlarının tam olduğu, örnek 10 ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiğine ilişkin bilgi bulunmadığı, davacı borçlunun 30.10.2018 tarihli ihtiyati haciz sırasında "borcumu kabul ediyorum, ayrıca itiraz ve şikayet süreleri dahil tüm sürelerden feragat ederim, lehime tüm sürelerden feragat ederim, itiraz ve şikayet hakkımdan feragat ederim, takibin kesinleşmesine muvafakat ederim" şeklinde beyanda bulunduğu, ardından taraflar arasında taahhüt sözleşmesi yapıldığı görülmüştür. Dava dilekçesinin 11.12.2018 tarihinde mahkemeye tevzi edildiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Somut olayda, borçlu ihtiyati haciz sırasında henüz ödeme emri tebliğ edilmeden borcu kabul ettiğini, kendisine tanınan sürelerden feragat ettiğini ve takibin kesinleşmesine muvafakat ettiğini beyan etmiştir....
Borçlunun dilekçesinden geçerli bir itiraz iradesi çıkarılabiliyorsa bu geçerli bir itiraz olarak kabul edilmelidir. Öte yandan icra müdürünün borçlunun yazılı itiraz beyanını açık bulmaması halinde, sözlü itiraz olanağının da bulunduğunu gözeterek, borçluya itiraz beyanını açıklattırabileceği, itiraz beyanı hakkında gerekli açıklamanın itiraz süresi içinde yapılması gerektiği de kabul edilmelidir. İtiraz süresi geçtikten sonra itiraz hakkında açıklama ya da değişiklik yapılması olanaklı değildir....
Takibe itiraz da, adli işlem niteliğini taşıdığından anılan yasal düzenleme uyarınca, avukat olmayan kişinin, vekil sıfatıyla yaptığı itiraz geçersizdir. Somut olayda, borçlu şirket adına Ali Faik Tantan tarafından 07.08.2017 tarihinde süresinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, Ticaret Sicil Kayıtlarına göre şirketi temsile yetkili kişinin itiraz tarihinde Ensar Tantan olduğu, itiraz dilekçesi ekinde Sapanca Noterliği 'nin 15.11.2011 tarih ve 891 yevmiye numaralı vekaletnamesinin ibraz edildiği görülmektedir. Söz konusu vekaletname içeriğine göre, borçlu şirketin yetkili temsilcisi Ensar Tantan olup, borçlu şirketi temsilen şirket yetkilisi Ensar Tantan tarafından Ali Faik Tantan'ın vekil tayin edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, Ali Faik Tantan'ın, şirketin yetkili temsilcisi olmaması nedeniyle borçlu şirket adına icra dairesine itiraz etmesi mümkün değildir( Yargıtay 12 HD 2015/17561 Esas 2015/31340 Karar)....
İcra Müdürlüğü'nün 2010/10568 esas sayılı dosyasında düzenlenen derece kararında müvekkilinin alacağının ikinci sırada yer aldığını, şikayet olunanın takibinin bonoya dayandığı ve taşınmazın 16.12.2010 tarihinde haczedildiğini, satış bedelinin garameten taksimininin gerektiğini, yapılan işlemin İİK'nın 100. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu İİK'nın 100. maddesi uyarınca ilamsız takibe dayanak olan takipten önce açılmış dava ile alınan ilama dayalı davacı alacağının, ilk haciz ile aynı derecede hacze iştirak edeceği gerekçesiyle, şikayetin kabulüne, ... 19. İcra Müdürlüğü'nün 2010/10568 esas sayılı dosyasında düzenlenen 12.02.2013 tarihli derece kararının iptaline karar verilmiştir. Karar, şikayet olunan vekili tarafından temyiz edilmiştir....