WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, 1. sırada yer alan ... Müdürlüğü'nün alacağının satış tarihi itibariyle 6183 sayılı Yasada öngörülen 5 yıllık tahsil zamanaşımı süresinin dolduğunu, şikayet olunan ... ve ...'nın haczinin üzerinden 2 yıllık bir zaman geçmesi nedeniyle düştüğünü, bu nedenle sıra cetvelinde 2. sırada yer almasının hatalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunanlar, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; şikayet olunanlardan sadece ...'ya ödeme yapıldığı, bu nedenle diğer davalılar yönünden şikayetçinin sıra cetveline itiraz davası açmada hukuki yararı bulunmadığı, ...'...

    İflas Harçları bölümünün 2) a maddesine göre iflasta paylaştırılan paralar üzerinden %4,55 oranında tahsil harcı alınması gerektiğini ve iflasta paylaştırılan paralar yönünden cezaevi harcı alınacağına dair yasal düzenleme bulunmadığını ileri sürerek bu kısımların iadesi isteminde bulunduğu, mahkemece, iflas kararı ile birlikte takibin ve taşınmaz malın iflas masasına girdiği gerekçesi ile şikayetin kısmen kabulü ile icra dosyasında 21.06.2017 tarihinde %11,38 oranı üzerinden tahsil harcı alınmasına ilişkin işlemin iptaline, tahsil harcının %4,55 oranı üzerinden hesaplanmasına, cezaevi harcı alınmasına yönelik şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, alacaklının iflas kararından sonra ipotekli takibi sürdürmeyi tercih ettiği, satışın, sıra cetvelinin ve ödemenin iflas idaresi tarafından yapılmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

      hakkında kurulan hükmün, müdafii Av. ... tarafından 02/11/2020 havale tarihli dilekçesi ile temyize konu edildiği ancak sanığın cezaevi aracılığıyla göndermiş olduğu 02/02/2021, 02/03/2021 ve 05/03/2021 tarihli dilekçeleri ile açıkça, “...istinaf mahkemesinin vermiş olduğu karara itiraz etmediği ve dosyanın temyize gönderilmesini kabul etmediği” şeklindeki beyanı ile temyizden vazgeçtiği, ancak 10.03.2021 ve 12.03.2021 tarihli cezaevi idaresi kanalı ile tespit edilen beyanında “.. daha önce yazmış olduğu cezamın onanması ile ilgili dilekçelerin iptal edilip, beraat kararı verilmesini istediğini” belirttiği, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olan temyiz ve feragat hükümlerini kullanabilme ehliyetine sahip olan sanığın temyizden vazgeçmeden vazgeçemeyeceği anlaşılmakla, dosyanın incelenmeksizin mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 07.04.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf talebinde; Müvekkili bankanın iyi niyeti kesin olmasına rağmen yerel mahkeme kararı ile aleyhimize yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin ve ayrıca müvekkiline reddiyatı yapılmayan tahsilatların ve cezaevi ve tahsil harçlarının da müvekkilinden istirdat edilecek miktar içinde olacak şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığını belirterek yerel mahkeme kararını istinaf etmiştir. Müvekkili bankanın iyi niyeti kesin olmasına rağmen yerel mahkeme kararı ile aleyhimize yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin ve ayrıca müvekkiline reddiyatı yapılmayan tahsilatların ve cezaevi ve tahsil harçlarının da müvekkilinden istirdat edilecek miktar içinde olacak şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığını belirterek yerel mahkeme kararını istinaf etmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 22/11/2021 tarihinde hukuka ve usule aykırı olarak başlatılan T3 2021/1207 esas sayılı icra takibinin kesinleştiğini ve müvekkilinin banka hesaplarına bloke konulduğunu, takibin usulsüz olması sebebi ile taraflarınca 13/12/2021 tarihinde Hendek İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/93 esas sayılı dosyası ile borca itiraz ve yine Hendek İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/94 esas sayılı dosyası ile memur işlemini şikayet davaları ikame edildiğini, 20/01/2022 tarihinde memur işlemini şikayet davasının kabulüne karar verilmiş olup borca itiraz davasının ise halihazırda derdest olduğunu, anılan borca itiraz ve memur işlemini şikayet davalarında her ne kadar 13/12/2021 tarihinde takibin durdurulmasına yönelik tedbir talep etmiş iseler de tedbir talepleri kabul edilinceye kadar geçen süreçte müvekkilinin borcu olmayan bir bedeli haciz baskısı altında 17/12/2021 tarihinde ödemek zorunda kaldığını, müvekkili T5 borcu olmayan bedeli ödemesine...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : 6136 sayılı Yasaya aykırılık, kasten yaralama HÜKÜMLER : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: 7201 sayılı Tebligat Kanunun 19. maddesinde "Tebligatın yapıldığı tarihte kişinin cezaevinde hükümlü veya tutuklu olarak bulunması halinde tebligatın cezaevi müdür veya memuru aracılığıyla yapılması gerektiği." düzenlemesine yer verildiği cihetle; sanığın temyiz talebinin reddine dair ek karar bilinen son adresine tebliğ edilmiş ise de; UYAP kayıtlarına göre ek kararın tebliğ edildiği tarihte sanığın cezaevinde olması nedeniyle tebliğ işleminin usulsüz olduğu, ancak; UYAP üzerinden yapılan incelemede, sanığın atılı suçlardan tayin olunan cezaların infazına 10.09.2007 tarihinde başladığı, cezaevi aracılığıyla gönderdiği 20.02.2008 tarihli dilekçe ile lehe kanun değerlendirme talebinin reddine dair ek karara itiraz ettiği, 12.03.2008 tarihli dilekçe ile denetimli serbestlik tedbirlerinden faydalanma talebinde bulunduğu anlaşılmakla...

          Davacının iddiası; davalının harçtan muaf olması nedeni ile tahsil harcının icra dosyası borcuna eklenmemesi gerektiği, davalı asıl alacak, faiz ve masraf alacaklarının hatalı hesaplandığı ve davalının önce ilamsız takip başlatmakla tercih hakkını bu yönde kullandığı için artık rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip de yapamayacağından davalının alacağı sadece ana para ve faizden ibaret olacağı hususunda olup bu sebeplerle işbu davayı açmıştır. İİK 142. maddede, cetvel suretinin tebliğinden 7 gün içinde her alacaklının takibin icra edildiği mahal Mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebileceği, itirazın alacağın esas ve miktarına taalluk etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoluyla tetkik merciine arzolunacağı ifade edilmiştir. Sıra cetveline itiraz İİK nun 142. maddesinde şikayet ve itiraz davası olmak üzere iki yol şeklinde düzenlenmiştir....

          İcra Müdürlüğünün 2019/84 Tal sayılı dosyasıda 20/05/2019 tarihinde, çeşitli taşınırların haczedildiği, 15/07/2019 tarihinde itirazın alacaklı vekiline tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 03/03/2020 tarihinde dosya borcunu haricen tahsil ettiklerini bildirdiği, tahsil harcının yatırıldığı ve hacizlerin kaldırıldığı anlaşılmıştır. Somut olayda, borçlu vekili, itiraz üzerine duran takipte haciz yapılamayacağından ve İİK'nun 264.maddesi gereğince ihtiyati haczin düştüğünden bahisle hacizlerin kaldırılması talebinde bulunmuş ise de, şikayet tarihinden sonra alacaklı vekilinin dosya alacağını haricen tahsil ettiklerini takip dosyasına bildirerek tahsil harcını yatırdığı, hacizlerin kaldırıldığı anlaşıldığından mahkemece, konusuz kalan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

          Bu sürenin 15/06/2020 tarihine kadar uzatıldığını, yine Cumhurbaşkanlığı'nın 2279 sayılı 21/03/2020 tarihli kararıyla; 22/03/2020 tarihinden 15/06/2020 tarihine kadar, tüm icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına ve bu çerçevede taraf ve takip işlemlerinin yapılmamasına, yeni icra ve iflas taleplerinin alınmamasına ve ihtiyati haciz kararlarının infaz edilmemesine karar verildiğini, İcra Müdürlüğü tarafından da ekte sunulan 22/06/2020 tarihli kararla takibin (müvekkil) borçlu yönünden henüz kesinleşmediğine karar verildiğini, alacaklı tarafın ile 15/05/2020 tarihli protokol kapsamında uzlaşma sağlanmış ve bu doğrultuda icra dosyasına 28/05/2020 tarihinde tahsil harcı yatırıldığını, alacaklı vekili tarafından da bu tarihte vazgeçme beyanı ile haciz kaldırma talebinde bulunulduğunu, taraflarınca sehven UYAP sisteminden haricen tahsil harcı olarak %2,27 yerine %4,55 seçildiği ve bu şekilde harç yatırıldığı anlaşıldığını, davalarının ve duruşma yapılması talebimizin kabulüne; şikayet olunan...

          Mahkemece dosya üzerinde yapılan incelemede, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 21/2. ve İİK'nın 206/I. maddesinde, eşya ve taşınmazın aynından doğan vergilerin rehinli alacaklardan da önce tahsil edileceklerini açıkça hükme bağlandığından şikayetin kabulü ile Edremit 1. İcra Müdürlüğü'nün 2015/3652 Esas sayılı takip dosyasından düzenlenen 27.03.206 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. 1-İtiraz, alacağın esas ve miktarına yönelik ise dava yoluyla genel mahkemede (İİK m.142/1), yalnız sıraya ilişkin ise icra mahkemesinde (İİK m.142/son) ileri sürülmelidir. Somut olayda uyuşmazlık, bedeli paylaşıma konu aracın muhafaza ücretinin...'den önce ödenip ödenmeyeceği ve yediemin ücretinin miktarına ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu