-K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunanın takibindeki ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, takip talepnamesinde imza bulunmadığını, bu nedenle hacizlerinin yok hükmünde olduğunu, öte yandan, üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnamesinin tebliği tarihinin 31.007.2012 tarihi olduğunu, müvekkilince gönderilen haciz ihbarnamesi tebliği tarihin ise 24.07.2012 tarihi olduğunu, buna rağmen, sıra cetvelinde şikayet olunana usul ve yasaya aykırı olarak birinci sırada pay ayrıldığını ileri sürerek, .... sayılı dosyasında düzenlenen 20.03.2013 tarihli sıra cetvelinin iptali ile şikayet olunana ayrılan payın müvekkiline ödenmesini istemiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....
-K A R A R- Şikayetçi, nafaka alacaklısı olduğunu, borçlu adına kayıtlı araca 25.02.2010 tarihinde haciz koydurduğunu, şikayet olunanın alacaklı olduğu ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2008/1758 sayılı dosyasında borçlunun otomobiline 10.07.2009 tarihinde haciz konulduğunu ve aracın satışının yapıldığını, bir yıl içinde satış talebinde bulunulmadığından haczin düştüğünü, şikayet olunanın dosyasına pay ayrılamayacağını, her iki dosyada alacak miktarları oranında garameten paylaştırma yapıldığında kendi dosyasına daha çok pay düşmesi gerektiğini ileri sürerek, şikayet olunanın icra dosyasında yapılan 24.11.2010 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan, davaya cevap vermemiştir....
İcra Müdürlüğü dosyasında 3. şahsa usulüne uygun haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğinin ve borçlu alacağı üzerine haciz konulduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline dair verilen karar şikayet olunan vekili temyiz itirazı üzerine yapılan inceleme sonucu, Dairemizce 27.10.2011 tarihli 3. kişi cevabının mevcudiyeti karşısında mahkemece bu yazıya itibar edilmemesi ve haciz ihbarnamesinin tebliğinin usulsüz olup olmadığının tartışılması ve icra dosyasındaki 27.10.2011 tarihli belge asıl olmasına rağmen suret olduğunun kabulü ile şikayet olunanın haciz ihbarnamesi tarihinin daha önce olduğu gözönünde bulundurularak, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
yönelik hükmün incelenmesinde, Şikayet dilekçesinde icra takibi borçlusuna 483.245,16 TL, 14/08/2012 tarihinde 296.517,86 TL, 17/08/2012 tarihinde 36.270,58 TL ödeme yapıldığının belirtilmesine nazaran, 2004 sayılı İİK’nın 338. maddesinde düzenlenen gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçunun oluşabilmesi için İİK’ya göre istenen beyanın hakikate aykırı olarak yapılmasının gerekmesi, İİK’nın 89/4 maddesine göre alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddenin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını isteyebileceğinin düzenlenmiş olması, üçüncü kişilere gönderilen haciz ihbarnameleriyle henüz doğmamış veya muaccel olmamış alacaklara haciz konulamayacak olması, İİK’nın 347. maddesinde belirtilen fiilin öğrenilmesi hususunun sadece haciz ihbarnamesine itirazın öğrenilmesi olmayıp aynı zamanda bunun gerçeğe aykırı bir itiraz olduğunun öğrenilmesini de kapsaması karşısında, haciz ihbarnamelerinin tebliği tarihi itibariyle takip borçlusuna...
Kararı şikayet edilen vekili temyiz etmiştir. Talep sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasıdır. Bedeli paylaşıma konu hacizli malın taşınmaz olduğu, şikayetçinin haciz tarihi olan ........2012 tarihinde yürürlükte bulunan 106. maddeye göre satış isteme süresinin iki yıl olduğu, bu nedenle şikayetçinin haczinin ayakta olduğu, şikayet edilenin hacizlerinden sonra haciz talebinde bulunmadığı, son haciz tarihi olan ....04.2015 tarihinde satış isteme süresinin değişen 106. maddeye göre taşınmazlarda bir yıl olduğu, bu süre içinde satış da yapılmadığından haczinin düştüğü, bu nedenle sıra cetvelinin iptal edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen değişik gerekçe ile kabule karar verilmesi doğru görülmemiş sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçe ile onanmasına karar verilmiştir....
İcra dosyası incelemesinde, dava konusu taşınmaz üzerine dava dışı alacaklı tarafından haciz konulduğu, ihale edildiği ve satış bedelinin birden fazla haciz olması nedeniyle icra müdürlüğü tarafından sıra cetveli yapıldığı ve sıra cetveline yapılan şikayet sonucu,sıra cetvelinin iptaline karar verilerek yeni bir sıra cetveli düzenlendiği ve davacı tarafından bu sıra cetvelinin iptali istenmektedir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl ve birleşen davalarda şikayetçi vekilleri ayrı ayrı, borçlunun taşınmazı üzerine koyulan haciz sonrası sıra cetveli düzenlendiğini, şikayet olunan ...’a ait alacağın sıra cetvelinin 1.sırasında yer aldığını ancak bu haczin düşmüş olduğunu öne sürerek sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmişlerdir. Şikayet olunan ... vekili, şikayetin reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince şikayet olunan ...’ın haczinin düşmüş olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davalarda şikayetin kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı şikayet olunan ... vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17....
Her ne kadar Dairemiz bozma kararında şikayet olunanın alacaklı olduğu dosyadan, borçlu...’ın payına ....08.2005 günü haciz konulduğu ve satışın istendiği ....08.2007 günü itibariyle iki yıllık yasal sürenin (İİK.m.106, 110) geçmesi nedeniyle haczin düştüğü belirtilmiş ise de, yeniden yapılan incelemede tapu kaydında haczin ....08.2005 günü konulduğu, Dairemizce dikkate alınan ....08.2005 tarihinin tapuya konulan şerh tarihi olmayıp, haciz yazısının tarihi olduğu; bu durumda yasal iki yıllık sürenin sona erdiği ....08.2007 gününün hafta sonuna isabet etmesi karşısında, ....08.2007 günü yapılan satış istemi üzerine haczin ayakta olduğu anlaşıldığından şikayet olunan vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile hükmün onanmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunan banka tarafından başlatılan icra dosyasında yapılan sıra cetvelinde borçlunun 3. şahıs nezdinde haczedilen parasının tamamının şikayet olunana ödenmesine karar verildiğini, müvekkili şirketin alacaklı olduğu dört adet icra dosyasında ihtiyati haciz tarihi 22.12.2008 tarihli olduğu halde, şikayet olunanın ihtiyati haczinin 24.12.2008 tarihli olduğunu bu durumda şikayet olunanın haczi daha önce kesinleşse bile İİK'nun 268. maddesi hükmüne göre müvekkili şirketin icra dosyalarının kendiliğinden hacze iştirakinin söz konusu olacağını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile sıra cetveline konu 28.814,56 TL'nin müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan ... A.Ş. vekili, davanın reddini istemiştir....
İİK'nun 16. maddesi; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.” hükmünü amirdir. Somut olayda, her ne kadar şikayetçi tarafından 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ve Bölge Adliye Mahkemesince de tebliğ işleminin usulsüz olduğu isabetli olacak şekilde tespit edilmiş ise de; şikayet dilekçesinde 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğine ilişkin bir usulsüzlük iddiası bulunmadığı görülmüştür. İcra mahkemesine şikayet süresi muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün olup, şikayetçi 3. kişiye 2. haciz ihbarnamesi 20.8.2021 tarihinde tebliğ edildiğinden, şikayete konu 89/1 haciz ihbarnamesine en geç bu tarihte muttali olunduğunun kabulü gerekir....