- K A R A R - Şikayetçiler vekili, şikayet olunan tarafın haczinin daha önce olduğunu ancak satış istemesine rağmen satış avansını az yatırdığını bu nedenle usulüne uygun satış talebinde bulunulmadığını ileri sürerek haczin düştüğünü ve müvekkillerinin hazcinin ilk sıraya alınmasını talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, borçlunun taşınmazlarına haciz koyduklarını ve süresinde satış isteyerek satış avansı yatırdıklarını, icra müdürlüğü tarafından eksiklikler tamamlandığında satış hususunda karar verilmesine karar verildiğini, bir taşınmazın satıldığını ve intikal eden tutarın dosya borcunu karşılamaması nedeniyle tüm tutarın müvekkiline ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Kişilerin takibin borçlusu olmadıklarından bahisle şikayet haklarının bulunmadığının kabulünün bu kişilerin hak arama hürriyetine engel olacağını belirterek mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık; Adana 4. İcra Dairesi'nin 2009/11963 E. Sayılı dosyasından verilen 27/04/2021 tarihli satış talebinin kabulüne ilişkin memur muamelesini şikayet niteliğindedir. Davacı vekili her ne kadar Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2009/11963 esas sayılı dosyasından vermiş olduğu 27.04.2021 tarihli alacaklı tarafın satış talebinin kabulüne dair kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hacizli malların satışına dair memur işlemlerini şikayet ve iptalini talep etmiş ise de; şikayete konu Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2009/11963 esas sayılı icra takip dosyasından talimatla Reyhanlı İcra Müdürlüğünün 2010/145 talimat sayılı dosyasından haczedilen mallar açısından T1 Şti....
Karara karşı şikayet olunan vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince, vergi dairesinin satıştan evvel koydurduğu 3.438,76 TL haciz ve bunun fer'ileriyle hacze iştirak edebileceği, satış tarihi itibari ile vergi dairesi alacağının belirlenmesine göre şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayet olunanın istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Dava, sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir....
Mahkemece şikayet olunan bankanın alacaklı olduğu takip dosyasından yapılan ödeme emri tebligatının Yasa’ya uygun olduğu, şikayet olunan ...'a ise sıra cetvelinde pay ayrılmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce şikayet olunan banka yönünden kararın onanmasına, şikayet olunan ... yönünden ise bozulmasına karar verilmiştir. Bu kez şikayetçi vekili kararın düzeltilmesini istemiştir. ...- ... ilamında belirtilen gerektirici sebeplere ve yapılan ödeme emri tebligatının usulüne uygun bulunmasına göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir. ...- ... ve İflâs Kanunu'nun 106. maddesine göre işlem tarihi itibariyle taşınmazlarda satış isteme süresi iki yıl olup, aynı Yasa’nın 110. maddesine göre bu süre içinde satış istenmemesi halinde haciz düşer. Şikayet olunanlardan........
Borçlu vekilinin şikayet dilekçesinin incelenmesinde; satış ilanının tebliğ edilmediğinin ve bu nedenle ihalenin usulsüz olduğunun ileri sürüldüğü, öğrenme tarihi olarak belirtilen süreye göre de istemin süresinde olduğu anlaşılmaktadır. Borçlu vekilinin, satış ilanının tebliğ edilmediği iddiası ile fesih istemi, tebligatın usulsüz yapıldığı iddiasını da kapsamaktadır. O halde mahkemece, fesih isteminde bulunan borçlu adına yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı incelenerek, usulüne uygun olmadığı tespit edilir ise, satış ilanının usulsüz tebliğinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu gözetilerek borçlunun talebinin kabulü ile ihalenin feshine, şayet tebliğ işlemi usule uygun yapılmış ise, istemin süresinde olmadığından reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
- K A R A R - Şikayetçi vekili, şikayet dışı borçluya ait aracın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, masraflarının tamamının satış bedelinden düşülmediğini, satışa konu araç üzerinde müvekkili lehine 15.12.2011 tarihinde rehin tesis edildiğini, 13.02.2012 tarihinde ise trafik kaydına rehin şerhinin işlendiğini, şikayet olunan tarafından 23.10.2012 tarihli müvekkilinin fiili haczi sırasında aracın bakım ve onarım bedeli olarak 10.981,00 TL borcu olduğu gerekçesiyle hapis hakkının kullanıldığını, müvekkiline ait rehnin hapis hakkından önce kurularak, trafik kaydına işlenmesi sebebiyle satış bedelinin tamamının müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasına ödenmesine karar verilmesi gerekirken, şikayet olunan ile eşit paylaştırılmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili sıra cetvelinde hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
Şikayet olunan ... Varlık Yönetim A.Ş vekili, sıra cetvelinin hukuka uygun olduğunu, taşınmazlara 01/04/2011 tarihinde haciz konulduğunu, 07/09/2012 tarihinde satış talep edildiğini ve 19/09/2012 tarihinde 1000 TL satış avansının dosyaya depo edildiğini, süresi içinde yatırılan satış avansının haczi koruduğunu savunarak şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ... 5....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi ipotek borçlusu ve şikayet edilen ihale alıcısı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi ipotek borçlusu şikayet dilekçesinde; mükellefiyetler listesi hazırlanmadan satış yapılmasının usulsüz olduğunu, belediye hoparlör ilanının yapılmadığını, satış ilanının taraflara usulüne uygun tebliğ edilmediğini ve şikayete konu her iki taşınmazın da rayiç piyasa değerlerinin altındaki bedellere ihale edildiğini ileri sürerek tapunun 5 ve 6 parselinde kayıtlı taşınmaz ihalelerinin feshini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen ihale alıcısı İlamet ... Ltd....
Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. İhale konusu taşınmaza ilişkin satış ilanında ve şartnamede KDV oranının %18 olarak gösterildiği ve satış ilanının borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından, şikayet dilekçesinde satış ilanı tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin bir iddianın ileri sürülmediği görülmektedir. Bu durumda şikayetçi, KDV oranının satış ilanında %18 olarak gösterildiğini satış ilanı tebliği ile öğrendiği halde, bu tarihten itibaren İİK'nun 16. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak şikayet konusu yapmadığından, aynı nedene dayanarak ihalenin feshini talep edemez....
Somut olayda; ihalenin feshi isteminde bulunun borçluya satış ilanının 22.08.2017 tarihinde tebliğ edildiği ve satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğünün ileri sürülmediği, bu durumda borçlunun satış ilanı tebliğ tarihi itibariyle ihale tarihinden haberdar olduğunun kabulü gerekmektedir. İhalenin 24/10/2017 tarihinde gerçekleştiği ve ihalenin feshi istemine yönelik şikayetin ise 20/12/2017 tarihinde yapıldığının anlaşılması karşısında, istemin esasa girilmeksizin süreden reddi gerekirken, başvurunun esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....