Aile Mahkemesinin 2011/648 esas sayılı dosyasında görülmekte olan katılım alacağı davasında davalı/karşı davacı vekili olarak, davalının ise davacı/karşı davalı vekili olarak yer aldığını, mahkemeye ibraz edilen 25/11/2013 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunduğunu, davalı avukatın ise söz konusu bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle ... Cumhuriyet Savcılığına ve Baro Başkanlığına şikayet dilekçesi verdiğini, yapılan soruşturma sonucunda hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiğini, davalının haksız şikayeti nedeniyle Cumhuriyet savcılığında ve baro başkanlığında ifade vermek zorunda kaldığını, davalının şikayet dilekçesindeki ifadelerin hakaret içerdiğini belirterek uğradığı manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davacının haksız ithamlarına karşılık olarak anayasal bir hak olan şikayet hakkını kullandığını beyan ederek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....
Mahkemece, İİK’nun 268.maddesi uyarınca sıra cetveli usul ve yasaya uygun olduğundan şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm şikayet eden vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflâs Kanunu'nun 142,I hükmüne göre sıra cetvelinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava açmak suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir.” İcra ve İflâs Kanunu'nun 142,I hükmünde yer alan “alakadarlar” ifadesi, verilecek hükümden etkilenecek olanları ifade ettiğinden husumetin yöneltilmesi sırasında bu hususun da gözetilmesi zorunludur....
Öte yandan, kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
itiraz hakkı var iken itiraz etmediğini, T2 A.Ş.'...
Ancak; 1-Sanığın, katılan vekili tarafından aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde kendi imzasını taşıyan borç ikrarını içerir vergi denetmenince düzenlenen tutanağın suretinin alacağın dayanak belgesi olarak sunulması üzerine, Cumhuriyet Savcılığı’na verdiği şikayet dilekçesinde ve ifadelerinde tutanağın içeriğine itiraz etmeksizin suretindeki imzanın kendisine ait olmadığını bildirmekten ibaret eyleminde, suçsuz olduğunu bildiği kişiye suç yükleme özel kastının bulunmadığı, sanığın eyleminin tutanağın aslındaki imzasına göre suretindeki imzasının farklı olması nedeniyle makul şüpheye dayalı anayasal şikayet hakkının kullanılması niteliğinde olduğu, bu itibarla iftira suçunun öğelerinin bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, 2-Kabule göre de, Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasını mahkemenin takdirine bırakması karşısında, CMK'nın 231. maddesindeki koşullar irdelenerek bu konuda bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi...
Şikayet tarihinden itibaren 7 gün içinde gerekli masraf ve ücretin mahkeme veznesine yatırılması halinde, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabilir, aksi halde başkaca bir işleme gerek olmaksızın şikayet kesin olarak reddedilir" düzenlemesi yer almaktadır. Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı)....
Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle, böyle hallerde İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanamaz. Yine, haciz işlemi talimat yoluyla değil de doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayetleri incelemede yetkilidir. Somut olayda; şikayet konu haczin ... 5. İcra Müdürlüğü'nün 2016/9519 takip sayılı dosyası ile yapıldığı, ... İcra Müdürlüğü tarafından ise talimat doğrultusunda kıymet takdir raporu düzenletildiği, davacının taşınmaza ilişkin kıymet takdirine itiraz ve haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, ... 2....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre; sıra cetveline konu paranın takip dosyasına girdiği tarih itibariyle şikayet olunanın alacağına konu hacizlerin geçerli olmadığı, tüm paranın şikayetçiye ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. ...) Şikayet, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Şikayet olunan ... tarafından kendi alacağının birinci sırada yer alması gerektiği ve şikayetçi ...’ın alacağının muvazaalı olduğu iddiasına dayalı olarak, işbu şikayetten önce ... ... Hukuk Mahkemesi’nde 2011/65 Esas sayılı şikayette bulunduğu, anılan şikayet dosyasında sıraya itirazla birlikte sıra cetvelinin birinci sırasında yer alan ...’ın alacağının esasına da itiraz edildiğinden, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verildiği, dosyanın ......
CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; diğer savunmalarının yanı sıra ihale konusu taşınmazın muhammen bedelin üzerinde satıldığını, davacının kıymet takdirine itiraz davasında kendisine verilen kesin sürede gider avansının yatırmadığını bu nedenle bu davada bu delile dayanamayacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
İİK'nun 142. maddesinin son fıkrası uyarınca alacaklının itirazı, itiraza konu ettiği alacağın esas ve miktarına ilişkin olmayıp sadece sırasına ilişkinse, bunun şikayet yolu ile icra tetkik merciine arz olunması gerekir. Açıklanan bu hususlar icra takibi sonucunda borçluya ait malların satışı neticesinde düzenlenen sıra cetveli için geçerlidir. Ancak somut olayda icra dairesinin değil, borçlunun iflası sonucu iflas dairesinin düzenlendiği sıra cetveline itiraz söz konusudur. İcra sıra cetveline itiraz ve şikayet İİK 142. hükmüne tabi iken, iflas sıra cetvelinde nazara alınması gereken düzenleme İİK 235. maddesidir. İİK'nun 235.maddesinde; "...İtiraz eden, talebinin haksız olarak ret veya tenzil edildiğini iddia ederse dava masaya karşı açılır. Muteriz başkasının kabul edilen alacağına veya ona verilen sıraya itiraz ediyorsa davasını o alacaklı aleyhine açar....