WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kooperatifi adına kayıtlı iken 27.10.2016 tarihinde taşınmazın tapu kaydına haciz konulduğu, borçlu tarafından talep konusu taşınmazın kıymet takdirine itiraz davası açıldığı, kıymet takdirine itiraz edilmesi durumunda satış işleme süresi kesilmeyecek ise de, dayanak takip dosyasında yer alan...İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/30 Esas sayılı dosyasından Karabük İcra Müdürlüğü’ne yöneltilen 17.4.2017 tarihli yazıda kıymet takdirine itiraz davasında yargılama neticeleninceye kadar satış işlemlerinin durdurulmasına karar verildiği, anılan kararın kaldırılmasına dair dosya da bilgi belge yer almadığı anlaşıldığından bu tarih itibariyle satış işleme süresinin durduğu, Karabük İcra Hukuk Mahkemesi’nin 5.12.2017 tarih 2017/30 Esas, 2017/84 karar sayılı kararı ile kıymet takdirine itiraz davasının kabulüne ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine ......

    Bu itibarla; mahkemece görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, değerlemenin yapıldığı tarih açıkça belirtilmediği sürece, kıymet takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin, İİK’nun 128/a-2 maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabulü mümkün olmadığı gibi, bu yöntem şikayet işleminin ruhuna da uygun düşmeyecektir. Somut olayda, ihaleye konu taşınmazın kıymet takdiri işleminin, icra müdürlüğünce 05.07.2019 tarihinde yaptırıldığı, borçlunun taşınmaza takdir olunan değerin gerçek değerinin altında olduğunu ileri sürerek kıymet takdirine itiraz etmesi üzerine, İstanbul 18. İcra Hukuk Mahkemesinin 20.01.2021 tarih ve 2019/1418 E. - 2021/133 K. sayılı dosyasında şikayetin dava konusu taşınmaz yönüyle kabulüne karar verildiği görülmüştür....

    Her ne kadar kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilen karar kesin ise de; taraflarca kıymet takdirine itiraz edildiğinden ve ihalenin feshi aşamasında borçlu tarafından kıymete ilişkin itiraz ileri sürüldüğünden, taraflarca icra mahkemesine yapılan kıymet takdirine itiraz başvurularının incelenmesi gerekmektedir. Bu suretle borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan kıymet takdrine itiraz başvurusunun incelenmesinde; her ne kadar şikayet dilekçesinde kıymet takdir tebligatının borçluya usulsüz yapıldığı ileri sürülmüş ve 12.10.2018 tarihli, kıymet takdirinin borçluya tebliğ işlemi usulsüz ise de; alacaklı tarafından icra mahkemesine yapılan kıymet takdirine itiraz şikayetinde borçlu tarafından 28.8.2018 tarihinde sunulan cevap dilekçesi ile icra müdürlüğünce yapılan kıymet takdiri raporundan haberdar olduğunun açık olduğu anlaşılmaktadır....

      ŞİKAYET OLUNAN : ... Vek. Av. ... Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemeni görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, müvekkili ... A.Ş.'nin davalı ....den olan alacağının tahsili için ....'nde takip başlattıklarını, borçlunun menkulünun satılarak paraya çevrilmesi sonrasında düzenlenen cetvelinde şikayet olunan .....'ye pay ayrıldığını, oysa şikayet olunan icra takibi başlatmadığı gibi, alacağının gayrı nakti çek riskine dayalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini talep etmiştir....

        İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Takip konusu çek aslı itiraz ve şikayet süreleri içerisinde borçlunun tetkikine hazır edilmeyerek icra memuru tarafından takip alacaklısına iade edilmesi davacı borçlunun itiraz ve şikayet haklarını kısıtlar nitelikte İ.İ.K.’nun 167- 168 maddelerine ters düşen bir eylem olduğundan ödeme emrinin iptaline karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Takip konusu çek aslının icra kasasında bulunmadığından davacı borçlu adına gönderilen ödeme emrinin iptaline" karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davaya konu çek ile ilgili icra takibinin, 08.11.2018 tarihinde İstanbul 24....

        107.058,05- TL olduğunu, davalı Kurumun itiraz ettiği kısmın 107.058,05- TL olması ve faize itiraz ettiği kısmın da 26.804,16- TL olması nedeniyle 396.726,39- TL olarak istenen toplam alacaktan, itiraz ettiği 107.058,05- TL+26.804,16- TL kısım çıkarıldığında itiraz edilmeyen kısım olarak 262.864,18- TL kaldığını, takipte kesinleşen kısım 262.864,18 TL olduğundan, bu husus dikkate alınmadan, takip çıkışı 214.490,07 TL üzerinden hesaplama yapıldığını, yapılan bu hesaplamanın hatalı olduğunu, dosyanın uzman hesap bilirkişisine tevdi edilerek hesaplama yapılmasına ve şikayetlerinin kabulü ile 04.04.2017 tarihli kapak hesabının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        Bu itibarla; mahkemece görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ya da anılan mahkeme kararında değerlemenin yapıldığı tarih açıkça belirtilmediği sürece, kıymet takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin, İİK’nun 128/a-2 maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabulü mümkün olmadığı gibi, şikayet işleminin ruhuna da uygun düşmeyecektir. Somut olayda, icra müdürlüğünün kıymet takdiri yaptırdığı tarih 21/12/2017 tarihi olup, kıymet takdirine itiraz yargılamasında alınan bilirkişi raporunda da değerlemenin yapıldığı tarihin açıkça belirtilmediği, mahkemenin gerekçeli kararında da hangi tarih esas alınarak değerleme yapıldığının açıkça belirtilmediği görülmektedir. Buna göre, iki yıllık kıymet takdiri geçerlilik süresinin başlangıç tarihi 21/12/2017 olarak kabul edilecektir. Feshi istenilen ihalenin ise 18/03/2020 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, iki yıllık kıymet takdiri geçerlilik süresi dolduktan sonra ihale yapıldığı anlaşılmaktadır....

        Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, borçlunun fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazları konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek taşınmazın değerinin belirlendiği tarih esas alınarak bilirkişi tarafından tespit edilen değerin ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinden ibarettir. (HGK'nın 16/06/2020 tarih, 2017/12-742 E. - 2020/406 K.)...

          Mahkemece dosya üzerinde yapılan incelemeye göre, İİK 'nın 235. maddesi'nin son fıkrası gereğince itiraz, alacağın esas ve miktarına taalluk etmeyip yalnız sıraya dair ise şikayet yolu ile İcra Mahkemesi'ne arz olunacağı, esas ve miktara ilişkin ise iflasa karar verilen yerdeki Ticaret mahkemesi'nde dava açılacağı, davacının itirazı sıra cetvelindeki sıraya itiraz gibi gözükse de alacağın mevduat rehinli alacak olup olmadığı yönünde yargılamayı gerektirdiği, buna göre yargılamanın İcra mahkemesi'nin görevine girmediği gerekçesiyle şikayetin görev yönünden reddine karar verilmiştir Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. 1- Şikayet, iflas sıra cetveline ilişkindir. Ülkemizin de tarafı olduğu ve anayasa'nın 90'ncı maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6'ncı, 1982 Anayasası'nın 36'ncı maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir....

            Şikayet olunan vekili, borçlunun taşınmazları üçüncü kişiyet sattığını ve tasarruf yetkisinin kalmadığını, bu nedenle haczin düşmesi ile ilgili şikayette bulunma hakkı bulunmadığını, şikayetçinin aynı taleplerinin de daha önce mahkemece reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, yine ihalenin feshi taleplerinin de reddedildiğini, kıymet takdirine itiraz edildiğinden kıymet takdiri raporu kesinleşene kadar satış isteme süresinin işlemeyeceğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, taşınmazların takip üzerine haczedilip satıldığı, ihalenin feshi isteminin reddedilerek kesinleştiği, haczin devam ettiği yönünde icra müdürlüğünce bilgi verilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi temsilcisi temyiz etmiştir. İİK'nun 142.maddesine göre, sıra cetveline itiraz alacaklıya tanınan bir haktır....

              UYAP Entegrasyonu