WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Şikayetçi borçlular şikayet dilekçesinde; İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/1091 Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda 04.01.2021 tarih 2020/1091 E. - 2021/1K. sayılı ilamı ile icra takibinin şikayetçi borçlular yönünden iptaline karar verildiğini, takibin iptaline karar verilmesinin ardından hacizlerin kaldırılması için kararın icra müdürlüğüne sunulduğunu fakat icra müdürlüğünün 08.01.2021 ve 20.01.2021 tarihli kararları ile talebin reddine karar verildiğini bu kararların usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesinin gerekmediğini ileri sürerek müdürlük kararlarının iptali ile hacizlerin kaldırılmasını talep etmişlerdir. II....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece taraflarınca yapılan şikayetin sanki dosya borçlusu tarafından yapılmış taşkın hacze ilişkin şikayet gibi değerlendirildiğini, icra dosyası incelendiğinde icra müdürlüğü tarafından sıra cetveline itiraz davasına konu paylaştırılacak toplam satış bedelinin 711.716.28 TL olduğunu, icra müdürlüğünce müvekkili aleyhine konulan hacizlerin bu bedelin kat be kat üzerinde olduğunu, icra dosya borçlusu olmayan ve borçlu aleyhine konulan diğer hacizler ile ilgisi bulunmayan alacaklı - müvekkili T1 aleyhine konulan taşkın hacizlerin kaldırılması gerekirken yerel mahkemece taşınmazlara ilişkin başkaca alacaklılar olduğu iddiası ile şikayetlerinin reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Uyuşmazlık, İstanbul Anadolu 14....

    Ancak, mahkemece davacı tarafından tüm hacizlerin kaldırılması talep edildiğinden davanın kısmen kabulüne karar verilerek ek 2 listede yer alan taşınmazlar yönünden hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken bu ayrım yapılmaksızın hacizlerin tümünün kaldırılması hatalı olduğundan, davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-2 maddesi uyarınca kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurmak gerektiği anlaşılmıştır....

    İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; alacaklı tarafça şikayetçiler aleyhine icra takibi yapıldığı, şikayetçilerin banka hesaplarına İ.İ.K'nun 89/1 maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiği, emekli maaşlarına yönelik olarak haciz talebinin bulunmadığı, ancak şikayetçi borçluların Türkiye İş Bankası Farabi Şubesindeki hesaplarına da haciz konulduğu, alacaklı tarafın talebi üzerine şikayet tarihinden önce 02/03/2018 tarihinde talep açılarak icra müdürlüğünce 30/07/2018 tarihi itibariyle hacizlerin fekkine dair ilgili bankaya yazı yazıldığı, şikayet tarihi itibariyle mevcut bir haczin bulunmadığı, şikayet tarihi itibariyle şikayetin yerinde olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1307 Esas sayılı dosyasında verilen konkordato kararını ibraz ederek ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını istediği, icra müdürlüğünün bu talebi reddetmesi üzerine red kararına karşı şikayet yoluna başvurduğu, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere esas takibe geçilmeden infaz edilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması İİK 266.madde 2.cümle kapsamında kararı veren mahkemeden istenebileceği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    maddesinin son cümlesinde hacizlerin kaldırılması usul ve yöntemini “söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” şeklinde açıkça belirtmiştir. Bu durumda Mahkemece İcra Müdürlüğü'ne 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda 15. maddenin son fıkrasına eklenen hüküm gereğince işlem yapılması yönünde talimat vermekle yetinilmesi gerekirken anılan yasal prosedürün işletilmesi sağlanmadan mevcut hacizlerin kaldırılması şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      maddesinin son cümlesinde hacizlerin kaldırılması usul ve yöntemini “söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” şeklinde açıkça belirtmiştir. Bu durumda Mahkemece İcra Müdürlüğü'ne 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda 15. maddenin son fıkrasına eklenen hüküm gereğince işlem yapılması yönünde talimat verilmekle yetinilmesi gerekirken anılan yasal prosedürün işletilmesi sağlanmadan mevcut hacizlerin kaldırılması şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Şikayet eden vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasında icra müdürünün hatalı işlemi sonucunda dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiğini, bu karar sonucu hacizlerin de kaldırıldığını, borçlunun diğer alacaklısı olan ... Sebetçi’nin takip yaptığı 2001/455 E.sayılı dosyadaki hacizlerin ileri yapılacak sıra cetvelinde müvekkil hacizlerinin önüne geçeceğini belirterek, icra müdürlüğünce yapılan dosyanın işlemden kaldırılması işleminin iptaline ve ileride düzenlenecek sıra cetvelinde müvekkil alacağının 1.sırada olacağının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

          A.Ş tarafından Habib Kocabaşoğlu, Pırıltı Kuyumculuk...Ltd Şti, Orhan Kocabaşoğlu hakkında başlatılan takipte, 31.05.2018 tarihinde gerçekleştirilen hacizden sonra yetkisizlik kararı üzerine Bakırköy İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verilmiş olması sebebi ile yetkisiz icra müdürlüğünce konulan hacizlerin hükümsüz kaldığı, yine yapılan hacizlere dayanak İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/499 D.İ sayılı ihtiyati haciz kararına yapılan itiraz üzerine hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleşmiş olması sebebi ile konulan hacizlerin hükümsüz kaldığı, hacizlerin açıklanan sebeplerle fekki için icra müdürlüğüne yapılan başvurunun 12.02.2020 tarihli talebin reddi kararının hatalı olduğundan bahisle şikayet yoluna başvurulduğu, ilk derece mahkemesince aktif husumet yokluğu sebebi ile şikayetin reddine karar verildiği, davacı tarafından istnaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır....

          , fakat mahkemenin davayı aşkın haciz ve hacizlerin kaldırılması olarak değerlendirdiğini, mahkemenin taleple bağlı olduğunu, yani davacı davasını memur işlemini şikayet olarak açmışsa artık aşkın haciz iddiası karar verilemeyeceğini, talebin dışına çıkılamayacağını, icra taşkın konusunda karar verme yetkisi olmadığından bu konuda taşkın hacizlerin kalkması davası bağımsız ayrı bir dava ve talep olarak açmak zorunda olduğunu, burada memur işlemini şikayet olarak değerlendirme yapılacak olursa o zaman memur işleminin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, taşkın haczin kaldırılmasına karar verilemeyeceğini, yerel mahkeme tamamen usul hatası yapıldığını, davacı borçlu tarafın teminat yatırdıklarından bahsettiklerini, teminat yatırılmasının başlı başına hacizlerin kaldırılması için yeterli olmadığını, dosya borcunun halen devam ettiğini, alacağa faiz işlemeye devam ettiğini, bu nedenle davacının bu haksız ve mesnetsiz davasının esas yönünden de kaldırılması gerektiğini, ilk derece mahkemesinin...

          UYAP Entegrasyonu