Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu hükümden, devam eden icra takiplerinde konulmuş hacizlerin kaldırılmasının 5393 sayılı Kanun'a eklenen fıkra hükümleri dikkate alınarak yapılması öngörülmekte olup, 5393 sayılı Kanun'a eklenen 15/son fıkrası uyarınca borçlu belediye, icra müdürlüğüne başvurmadan doğrudan icra mahkemesinden hacizlerin kaldırılması talebinde bulunamaz.Borçlu anılan hükümler uyarınca icra müdürlüğüne başvurarak borca yeter miktarda haczedilebilecek malı gösterdikten sonra, hacizlerin kaldırılmasını talep edebilir. İcra müdürlüğünce yürürlüğe giren bu hükümlere göre yapılacak işlem ve alınacak kararlara karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurulabilir....

    İcra Müdürlüğünün 2013/7498 Esas sayılı dosyası üzerine 8 ayrı takip dosyası üzerinden konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği görülmektedir. İlk derece mahkemesince öncelikle 4 ayrı takip dosyası üzerinden Ankara ve İstanbul İcra Dairelerince konulan hacizlerin kaldırılması istemlerine ilişkin olarak, mevcut şikayet hakkında takip dosyalarının bulunduğu yer icra mahkemeleri şikayeti inceleme konusunda yetkili olacağından Ankara ve İstanbul İcra Dairelerince konulan hacizlerin kaldırılması talepleri hakkında İstanbul Anadolu İcra Mahkemesinin yetkili olmadığı gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmesi gerekmektedir....

    Somut olayda davacının talebi haciz kararına itiraz niteliğinde olmayıp aradan geçen süre nedeniyle hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayet niteliğindedir. Davacının hacizlerin düştüğü iddiasına dayalı haczin kaldırılması istemi İİK.nun 16. maddesine dayalı şikayet olup, anılan madde uyarınca inceleyecek mercii icra mahkemesidir. Yine, İİK'nun 4. maddesi uyarınca icra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı yapılan şikayetleri inceleme görevi şikayete konu işlemi yapan icra dairesinin bağlı olduğu yer icra mahkemesine aittir. Haciz de bir icra memurluğu işlemi olduğuna göre haczin kaldırılmasına ilişkin şikayeti inceleme görevi, şikayete konu haczi koyan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine aittir. Anılan maddede düzenlenen yetki ve görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup kesin niteliktedir....

      hacizlerin İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince kaldırılmasını talep ettiklerini, icra Müdürlüğünce 19/11/2018 tarihli karar ile “alacaklı vekilinin 28/11/2016 tarihli talebinin tahsil harcının yatırılması gerektiğinden bahisle ret edildiği, borçlu vekilinin 16/02/2017 tarihli talebi gereğince de tahsil harcının yatırılması gerektiğinden bahisle ret edildiği yine borçlu vekilinin 31/01/2018 tarihli talebinin de daha önceden aynı konuda karar verilmiş olması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar verilmiş olduğu ve neticede tahsil harcının yatırılması halinde hacizlerin kaldırılmasına, borçlu vekilinin İİK 106- 110 maddeleri gereğince hacizlerin kaldırılması talebinin reddine" karar verildiğini; İcra Müdürlüğünün iş bu kararına karşı açmış oldukları şikayet davasında; İstanbul 26.İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/812 esas, 2019/450 kararı sayılı kararı ile de; " Her ne kadar İcra müdürlüğünce tahsil harcı yatırılmadığından haciz işleminin kaldırılamayacağından bahisle...

      İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince " mahkeme kararları ile, şikayetçi şirket hakkında kesin mühlet kararı verildiği, ihtiyati haciz kararının icrasına mühlet karar tarihinden sonra başlanıldığı göz önünde bulundurulduğunda, mühlet içinde borçlu aleyhine 6183 sayılı AATUH Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamayacağı gibi alacaklı tarafından konulan hacizlerin de mühlet kararına aykırı olduğu açıktır. Şikayetçi tarafından, icra memurunun muamelesini şikayet ile 18/01/2019 tarihinden sonra konulan hacizlerin kaldırılması talep edildiği ve taleple bağlılık gereği 18/01/2019 tarihinden sonra konulan hacizlerin kaldırılmasına, şikayetin kabulüne; taleple bağlılık gereği İstanbul 26.İcra Müdürlüğünün 2019/4557 esas sayılı dosyasından 24/01/2019 tarihinde verilen kararın ve davacının geçici ve kesin mühlet içerisinde olduğu tarihlerde yapılan tüm hacizlerin kaldırılmasına " dair karar verildiği görülmüştür....

      Somut olayda, borçlu tarafından 05/09/2020 tarihinde icra mahkemesine başvurularak 02/09/2020 tarihli müdürlük kararının kaldırılması talep edilmiş olup, mahkemece şikayet tarihinden sonraki, 28/09/2020 tarihli müdürlük işleminin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, ilk derece mahkemesince; borçlunun şikayetinin kabulü ile 02/09/2020 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, maddi hataya müstenit olarak şikayet başvurusundan sonraki tarihli müdürlük kararının kaldırılması isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 3....

        durdurulması kararının alacaklıya tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde dava açılmadığından ihtiyati hacizlerin kalktığının kabulü gerektiğini, hacizlerin kaldırılması talebine dair 06.09.2017 tarihli dilekçelerinin icra müdürlüğünce reddedildiğini, 08.03.2019 tarihli talep dilekçesi ile bu kez, İİK 106 ve 110 maddeleri uyarınca hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini, ancak bu talebinde ihtiyati haczi kaldırma yetkisinin olmadığından bahisle icra müdürlüğünce reddedildiğini, her iki kararın da açıkça yasaya aykırı olduğunu beyanla Gürpınar İcra Müdürlüğünün 12.09.2017 ve 11.03.2019 tarihli kararlarının ortadan kaldırılarak müvekkili aleyhine uygulanmış tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2019/5603 esas sayılı takip dosyasında konulan taşkın hacizlerin kaldırılması ve dosyada blokeli meblağ dikkate alınarak İİK 266.maddesi kapsamında teminat olarak kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesinde; "...Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir...." düzenlemesine yer verilmiştir....

        DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 1. İcra müdürlüğünün 2009/40512 E. sayılı dosyasında yapılan takip nedeniyle müvekkil adına kayıtlı taşınmazlara alacaklının talebi üzerine 2013 yılında haciz şerhi konulduğunu, yatırılan satış avansının 10/04/2020 tarihinde geri çekilerek satış talebinden vazgeçildiğini, haciz şerhi 2013 yılına ait olup alacaklının satıştan vazgeçmesi nedeniyle İİK 110 maddeye göre hacizlerin düştüğünün açıkça anlaşıldığını, herhangi bir satış talebi ve satış avansı olmayan aynı zamanda Uyap sisteminde kapalı gözüken dosyada hacizlerin kaldırılması için yapmış oldukları talebinin reddedildiğini beyanla, şikayetlerinin kabulü ile müvekkil adına kayıtlı taşınmazlar üzerindeki haczin İİK 106- 110 maddeleri de gözetilerek kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        İcra Müdürlüğünün 2021/10578 Esas sayılı dosyasından verilen 26/07/2021 tarihli ve 11/08/2021 tarihli memur muamelelerini şikayet ile dosyada mübrez 05/08/2021 tarihli talepleri gibi müvekkilinin menkul ve gayrimenkullerinde bulunan hacizlerin kaldırılması ile ihtirazi kayıtla dosyaya yatırılan 610.725,00- TL'nin taraflarına iadesine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Şikayet eden vekili dava dilekçesinde, İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/629 E - 2021/829 K sayılı ilamı ile davanın kabulü İstanbul 32....

        UYAP Entegrasyonu