Hukuk Dairesi’nin 21/11/2016 tarih 2016/118 Esas - 2016/106 Karar sayılı kararı ile şikayet tarihinden evvel hacizlerin kalktığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda hukuki yararı bulunmadığı, dava şartı yokluğu nedeniyle istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak borçlunun şikayetinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği, karara karşı borçlunun haczin kaldırılması kararının tarafına tebliğ edilmediği dolayısıyla aleyhe karar verilemeyeceği beyanla temyiz isteminde bulunduğu görülmüştür. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun duruşma yapılmadan verilecek kararları düzenleyen 353/1-a-4. maddesinde, diğer dava şartlarına aykırılık bulunması halinde, Bölge Adliye Mahkemesince, esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan...
Somut olayda; şikayete konu takibin 21.9.2015 tarihinde başlatıldığı, ihityati tedbir kararının ise takipten önceki bir tarih olan 02.9.2015'te verildiği, borçlunun bu tedbir kararı ile icra müdürlüğüne yaptığı 16.10.2015 tarihli başvuruda, borçlu hakkında uygulanan hacizlerin kaldırılması ile bundan sonra haciz uygulanmaması yönünde karar verilmesini talep ettiği, müdürlüğün aynı tarihli kararı ile borçlunun hacizlerin kaldırılması talebinin reddine, takibin ise tedbir kararı gereğince durdurlmasına karar verildiği, ihtiyati tedbir kararının yeni takip yapılmasını engelleyen bir hüküm içermediği gibi, tedbirden önce uygulanan hacizlerin kaldırılmasına yönelik de bir düzenleme bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Şikayette iki taraf vardır: 1)Şikayet eden, 2)Şikayet olunan (karşı taraf). İcra müdürünün bir işleminden zarar gördüğünü bildiren her ilgili, o işlem hakkında şikayet yoluna başvurabilir. Başka bir deyimle, icra müdürünün bir işlemini, yukarıda belirtilen dört sebepten birine dayanarak iptal ettirmek veya düzelttirmekte hukuki menfaati (yararı) bulunan herkes şikayette bulunabilir. Bir kimsenin, bir işlemin iptal edilmesinde veya düzeltilmesinde, korunmaya değer bir menfaatinden (yararından) bahsedilebilmesi için o işlemin doğrudan doğruya kendi hukuki durumuna ilişkin olması ve zararının bulunması gerekir. Şu halde şikayet hakkı, şikayet konusu işlemin iptal ettirilmesinde hukuken korunmaya değer bir menfaati (yararı) olan alacaklı, borçlu ve üçüncü kişilere aittir .........
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mirasın reddi nedeniyle borçluya murisinden intikal eden taşınmazlara konulan haczin kaldırılması istemi nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi üçüncü kişi şikayet dilekçesinde;icra dosyalarından borçlu ...'in murisi ...'den intikal edecek taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin, borçlu ... tarafından murisi ...'...
Köyü, ....., Mevki, 412 ada, 7 parsel, 3, 5, 7, 9 ve 13 bağımsız bölüm numaralı taşınmazlar üzerindeki hacizlerin devamına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet dilekçesi davalı borçluya tebliğ edilmemiş, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır. III....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2021 NUMARASI : 2021/679 2021/685 DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2021/7662 esas sayılı dosyasında, Bursa 9 İHM kararıyla takibin iptal edildiğini, bu karara istinaden hacizlerin kaldırılması taleplerinin icra müdürlüğünce reddedildiğini beyanla red kararının kaldırılması talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince; şikayetin kabulüne, 12/10/2021 günlü icra müdürlüğünün hacizlerin kaldırılmasına ilişkin red kararının kaldırılmasına, dair karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi 3. kişiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı 3. kişilerin icra mahkemesine başvurusunda, şikayet konusu dosyadan haczedilen taşınmazların tapu kaydının iptali ile kendi adlarına tesciline karar verildiği ileri sürülerek taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, ilk derece mahkemesince, hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, haciz tarihinde taşınmazların borçlu adına kayıtlı olduğu, tescil kararında da hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm bulunmadığı gerekçesi ile alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi...
, TK 14. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için tebligat yapılacak kimsenin, tebligatın yapılacağı zaman diliminde asker kişi sıfatını haiz olması şart ve yeterli olduğunu, asker kişinin yakınlarına yapılacak bir tebligatın TK 14. maddesi hükmü karşısında geçersiz olacağını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkil olan borçlunun mal varlığına ve banka hesaplarına konulmuş olan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, ihtiyati haciz kesinleşmemiş olduğunu belirterek, müvekkili adına çıkartılan ödeme emrinin iptalini, hacizlerin kaldırılması ile iade edilmiş ise teminatın dosyaya yeniden yatırılmasını talep etmiştir....
Şikayet dilekçesinde, şikayete konu banka hesaplarının kullanılış amaçları ve nitelikleri hakkında bilgi verilerek 5393 sayılı Belediye Yasası'nın 15. maddesi hükmü uyarınca ilgili hesaplar üzerindeki hacizlerin kaldırılması ayrıca talep edildiğine göre, Mahkemece şikayete konu banka hesapları araştırılarak nitelikleri değerlendirilip, gerekirse hesaplar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 07.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; hakkında başlatılan takibin yenilendiğini, takibin iptali talebiyle şikayet yoluna başvurduğunu, bu başvuruda takibin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verildiği, bu karara rağmen haciz uygulandığını, icra müdürlüğüne yapılan başvurunun reddine karar verildiğini ileri sürerek kararın ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. CEVAP: Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; hacizlerin durdurma kararından öncesine ait olduğunu ileri sürerek şikayetin reddini talep etmiştir....