Şikayetçiye gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi tebligatının kaybolması nedeniyle tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığının denetiminin ... Genel Müdürlüğü'nün 13.05.2011 tarihli yazısı üzerinden yapıldığı görülmektedir. Tebligat parçasının kaybolması durumunda tebligatın usulüne uygun yapıldığının ispatı tebligatı çıkaran tarafa aittir.... Genel Müdürlüğü yazısına göre muhatabın adreste tanınmadığı, ancak muhtarlıkta kaydı bulunduğundan evrakın mahalle muhtarlığına tebliğ edildiği görülmektedir. Bu şekliyle tebligat usulüne uygun tebliğ edilmemiş olup aksi de alacaklı tarafından ispatlanamamıştır. Şikayetçiye gönderilen ikinci haciz ihbarnamesi tebligatının incelenmesinde; muhatabın adreste bulunmadığı işte olduğu hususunun isim ve imzadan imtina eden komşu beyanı ile tesbit edildiği bu şekliyle tebliğ işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ işleminin ise tebligatın TK.'...
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup açıkça ve delilleriyle ileri sürülmesi gerekir (HGK'nun 27.01.2010 tarih 2009/12-539 E.,2010/16 sayılı kararı). Somut olayda borçlunun icra mahkemesine verdiği dilekçesinde kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair açık bir iddiası bulunmamaktadır. Şikayet dilekçesinde yer alan: "ödeme emrinin muhtara bırakıldığı, ödeme emrinden 21.09.2015 tarihinde haberdar olunduğu" şeklindeki beyanlar usulsüz tebligat şikayeti olarak yorumlanamaz. Zira tebligat usulsüzlüğü ayrıca, açıkça ve delilleriyle ileri sürülmüş değildir. O halde yöntemine uygun olarak açıkça ve delilleriyle ileri sürülen bir tebligat usulsüzlük şikayeti bulunmadığı halde mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Restorasyon Mimarlık Temizlik İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Adi Ortaklığının 3. şahıslardan olan alacağı üzerine haciz konulduğu fakat takip dosyasında borçlu olanın işbu adi ortaklık olmadığı, yine de alacaklı tarafından 09.08.2019 tarihli haciz ile anılan adi ortaklığın alacağı olan dava dışı 3. kişi ... Uludağ Üniversitesinden olan alacağına haciz konulması için 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinde bulunulduğu, talebin müdürlükçe kabul edildiği şikayetiyle anılan adi ortaklığın dava dışı 3. kişi Uludağ Üniversitesinde mevcut hak edişi üzerine hukuka aykırı olarak 89/1 haciz ihbarnamesi ile konulan 01.08.2019 tarihli haciz işleminin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı banka vekili kendisine tebliğ edilen şikayet dilekçesine cevap vermemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A. Gerekçe ve Sonuç İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda dosya içerisinde bulunan ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, diğer fesih nedenleri yanında, satış ilanının ilgililere usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayet dilekçesinde ihalenin feshi sebebi olarak öne sürülen satış ilanı tebligatının, ihale tarihine göre satışa hazırlık yapması için borçluya yeterli süre tanımadığı ve İİK'nun 100. maddesi gereği diğer haciz alacaklıları ile ilgi cevaplar dosyaya gelmeden ihale yapıldığı yönündeki iddialarının ihalenin feshini gerektirip gerektirmediği irdelenmeden, haciz hakkı sahibi........vekiline, satış ilanı...
ihbarnamelerin olmayışı ve tebliğ zarflarının üzerinde de İİK.nun 89.maddesi gereği olması gereken ihtaratların olmadığını, Müvekkili şirkete gönderilen haciz ihbarnamelerinden 23/09/2023 tarihli Birinci Haciz İhbarnamesi içerikli tebligat usulsüz olduğunu, Müvekkili şirkete yapılan ilk tebliğden sonra 07/10/2023 tarihinde ikinci haciz ihbarnamesi içerikli tebligat gönderilmiş ise de söz konusu tebliğde usulsüz olduğunu, iki tebligatta usulsüz olduğunu, yok hükmünde olmasına rağmen müvekkili şirkete bu defa Üçüncü Haciz İhbarnamesi vardır ibareli tebligat gönderildiğini, Müvekkili şirkete gönderilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin her ikisi de usulsüz tebliğ edildiğini, Hükmi şahıslara tebligat Tebligat Kanunun 12 ve 13 ve 35/4.maddeleri ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21.maddesinde düzenlendiğini, Dosya da yapılan tebligatlar bir çok yönden usulsüz olduğunu bu nedenlerle öncelikle müvekkili şirket yönünden telafisi imkansız zararların önlenmesi için takibin...
ihbarnamesi de tek tebligat olarak gönderildiğini, hiçbir araştırma içermediğini, icra dosyasından müvekkiline yapılan 89/1 haciz ihbarnamesi, 89/2 haciz ihbarnamesi ve 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğine dair tüm tebligatların iptaline, ödeme emrinin müvekkiline tebliğ tarihinin 27.11.2020 olarak tespit ve düzeltilmesine karar verilmesi dava ve talep etmiştir....
Bu durumda, diğer yönleri şikayete uğramayan kapak hesabından 715,71- TL ilam yargılama gideri ve 3.400- TL ilam vekalet ücreti alacakları dışlandığında, kapak hesabı ve haciz ihbarnamesi tarihi olan 12/08/2020 tarihi itibariyle itirazın iptali ilamıyla devamına karar verilen 6.958,90- TL asıl alacak miktarı, 633,25- TL tahsil harcı, 2.290,72- TL işlemiş faiz, 782,87 nispi vekalet(3/4), 57,30 masraf olmak üzere toplam 10.723,04- TL üzerinden haciz işlemleri gerçekleştirilmesi gerekmekte iken, 15.706,75- TL üzerinden bankalara haciz ihbarnamesi gönderilmesi yerinde olmamıştır. Diğer yandan bu hata haciz ihbarnamesinin tümden iptalini gerektirmeyip, haciz ihbarnamelerinde yazılı borç miktarının düzeltilmesi ile yetinilmelidir (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 21/04/2016 tarih, 2015/33868 esas ve 2016/11849 karar sayılı ilamı). Bu nedenle, mahkemece şikayetin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı nedenlerle şikayetin reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlu şirket, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece; tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet kabul edilerek tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmiştir.Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/81 Esas 2019/81 Karar sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararı ile birlikte kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatılmış, üçüncü kişi bankalara haciz ihbarnamesi gönderilerek "Borçlunun nezdinizde bulunan (maaş hesabı hariç) doğmuş ve doğacak tüm hak ve alacakları üzerine haciz konulduğu" bildirilmiş, şikayet eden borçlu doğacak alacaklara haciz konulamayacağını belirterek haciz ihbarnamelerinin tamamen, olmadığı takdirde kısmen iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece şikayetin kısmen kabulü ile doğacak alacaklara haciz konulması ibaresinin iptaline karar verilmiştir. İİK'nın 89. maddesi gereği borçlunun 3. kişideki hak ve alacaklarının haczi için haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, 3. kişinin, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz ihbarnamesi gereği işlem yapması, yok ise icra dairesine itirazlarını bildirmesi gerekir....
İlk derece Mahkemesi; takip dosyasında, davalı alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında yapılan takibin kesinleşmesi üzerine alacaklı vekili tarafından davacı-üçüncü kişiye 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri gönderilerek dosya borçlusu olarak dosyaya eklendiği, İstanbul Anadolu 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/191 Esas ve 2018/726 Karar sayılı ilamı ile "Davacı tarafça ikinci haciz ihbarnamesinin kendilerine tebliğ edilmediği ileri sürülmüş ancak usulsüz tebliğ edildiğine yönelik açıkça bir şikayette bulunulmamıştır. Bu durumda birinci haciz ihbarnamesine verilen cevap ile borçlu şirketin üçüncü kişi şirketten alacaklı olduğu kabul edildiğine göre ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmesine ve buna cevap verilmemesi üzerine üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmıştır....