Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 89.maddesine göre gönderilen birinci haciz ihbarnamesi tebligatının usulüne uygun yapılmadığını ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan ''13.05.2013'' olarak düzeltilmesi isteğiyle şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmuştur. Bilindiği üzere, Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesinde ''Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir.'' hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.''...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi, kendisine İİK'nun 89. maddesine göre gönderilen birinci haciz ihbarnamesi tebligatının usulüne uygun yapılmadığını ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan ''13.05.2013'' olarak düzeltilmesi isteğiyle şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmuştur. Bilindiği üzere, Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesinde ''Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir'' hükmü yer almaktadır....

      Haciz ihtarnamelerine süresi içerisinde cevap verilmiş olmasına rağmen usul ve yasaya aykırı olarak bu cevabi yazılar dikkate alınmadan müvekkili bankaya 3. haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bununla birlikte müvekkili bankaya tebliğ edilen 1. haciz ihbarnamesine verilen 02.04.2021 tarihli cevapta dava dışı borçlunun müvekkili bankadan olan alacağı 1.509,26-TL olarak bildirilerek itiraz edilmiş olmasına karşın, gönderilen ikinci haciz ihbarnamesinde borçlunun müvekkili bankadan alacaklı olduğu ve haciz konulan kısım "..." şeklinde belirtilmeden geçildiğini, aynı şekilde borç miktarı da "...." şeklinde yazılmadan usulsüz şekilde tebliğ edildiğini, yine 1.haciz ihbarnamesine verilen 02.04.2021 tarihli cevapta borçlunun müvekkili bankadan olan alacağının 1.509,26-TL olarak bildirilmiş olmasına karşın, tebliğ edilen 14.06.2021 tarihli 3....

        araca haciz işlendiği, tüm bankalara da haciz ihbarnamesi gönderildiği öğrenildiğini, usulüne aykırı olduğu yönünde 15.06.2021 tarihinde .......

          Mahkemece, şikayet olunanın 89. maddeye göre gönderdiği bir haciz ihbarnamesi olup olmadığı ve ayrıca haciz ihbarnamesi tarihinde doğmuş bir alacak olup olmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayetçi yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu durumda ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz kabul edilse bile muhatabın en geç bu tarihte usulsüz tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayeti anılan tarihe göre İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Şikayet süresinin geçirilmesinden sonra borçluya kayyum atanmış olması sonuca etkili değildir. Diğer bir ifadeyle bu husus şikayet süresini yeniden başlatmaz. O halde mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de; mahkemece tebligatın usulsüzlüğü kabul edildiğine göre, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesine göre tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi yerine ödeme emrinin iptali yönünde hüküm tesisi doğru değildir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...

              Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- İİK’nın 338. maddesine aykırılık suçundan kurulan hükümlere yönelik incelemede, Sanıkların; ihbarnamelere itiraz dilekçelerinde savunmalarında şikayet konusu dört adet faturadan üçüne ilişkin borcun vadeli olduğunu ve şikayete esas olan icra takip dosyasından gönderilen haciz ihbarnamelerinden önce başka icra dosyalarından tebliğ edilen ihbarnameler için ödeme yaptıklarını belirtmeleri karşısında bu faturalara ilişkin borcun vadeli olup olmadığı, başka icra dosyalarına bu borçlar için ödeme yapılıp yapılmadığı; 01/02/2010 tarihli faturaya konu mal alımları olmadığından böyle bir borçlarının da bulunmadığını belirtmeleri karşısında takip borçlusu ile üçüncü kişinin defter ve belgeleri ile varsa aralarındaki sözleşmeler de incelenmek suretiyle ve şikayete konu faturaların asılları getirtilerek incelenip haciz ihbarnamesi ile ancak takip borçlusunun muaccel alacaklarının...

                ŞİKAYET Şikayetçi üçüncü kişi şikayet dilekçesinde; ... İcra Müdürlüğünün 2021/8607 Esas sayılı dosyasından düzenlenen İİK 89 maddesi kapsamında düzenlenen haciz ihbarnameleri gönderilerek dosya borçlusu haline geldiğini, adına düzenlenen haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olmadığını, dosya borçlusu olduğunu 14.01.2022 tarihinde çalıştığı kuruma gönderilen maaş haciz müzekkeresi ile haberdar olduğunu, tebliğ işleminin müvekkilinin bilinen son adresine TK 21/1 yapılmadan doğrudan mernis adresine tebliğ edildiğini, bu durumun TK 10 maddesine aykırı olduğunu, takibe konu yapılan ilama ilişkin dosyada mevcut vekaletnamede müvekkilinin bilinen son adresinin "...Mh. ..... Sk. No:1 İç Kapı No:1 ......

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Ödeme emrinin davacı borçluya 01.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 04.04.2019 tarihinde icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi vererek bu tarihte tebliğ işlemini öğrendiğinden yasal 5 günlük süre geçirildikten sonra 09.07.2019 tarihinde açılan davanın süre aşımından reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile tebligatın usulsüzlüğü ve kambiyo hukukuna ilişkin şikayetinin reddine, verildiği anlaşılmıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçi üçüncü kişi icra mahkemesine başvurusunda, kendilerine birinci haciz ihbarnamesi gönderilmediğini, gönderilen ikinci haciz ihbarnamesine de itiraz edilmesine rağmen üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini ileri sürerek, haciz ihbarnamelerinin iptalini talep etmiş, mahkemece; şikayetçinin, birinci haciz ihbarnamesine, ikinci haciz ihbarnamesi ile muttali olduğu halde 7 günlük sürede şikayet yoluna başvurmadığı, ikinci haciz ihbarnamesine süresi içinde itiraz edilmesi nedeni ile üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği gerekçesi...

                    UYAP Entegrasyonu