Şikayet olunan vekili, müvekkilinin haczinin düştüğüne dair İcra Müdürlüğü’nün bir yazısı bulunmadığını, ... 6. İcra Müdürlüğü'nce satışı yapılan taşınmaz üzerine 05.01.2012 tarihinde satışa arz şerhi konulduğunu, İİK'nın 107. maddesi uyarınca, bu satışa arz şerhinin tüm aynı derece alacaklıların haczi için de geçerli olduğunu, müvekkilinin haczinin düşmediğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; şikayetçinin haczinin devam ettiği, şikayet olunanın alacaklı olduğu ... 14. İcra Müdürlüğü'nün 2011/3250 E. sayılı dosyasında ise, süresinde satış istenmemesi sebebiyle şikayet olunanın haczinin düştüğü, bu nedenle sıra cetvelinde şikayet olunana ikinci sırada, şikayetçiye üçüncü sırada yer verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir....
Somut olayda, alacaklı vekilinin 12/06/2018 tarihli haciz konulmasına ilişkin dilekçesinde, açıkça şikayet konusu alacak kalemlerinin belirtilmediği, kaldı ki, yukarıda açıklandığı gibi İİK 356.maddesinin maaş ve ücretler hakkında olup, emekli ikramiyesi ve tazminatların bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu alacak kalemlerine İİK 355 ve devamı maddeleri gereği haciz konulmasının mümkün olmadığı, bu kalemlerin haczinin, İİK 89/1 ve devamındaki maddelerde belirtilen prosedür ile mümkün olduğu, dolayısıyla söz konusu alacakların İİK 355 ve devamı maddeleri gereği haczedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekir ki ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen dikkate alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/10/2019 NUMARASI : 2019/521 ESAS- 2019/790 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Takibe konan senetteki lehtarın senedin keşide tarihi itibari ile kayyımlar tarafından yönetildiğini, senet ciro yapılırken atılan imzanın kayyımların imzası ile örtüşmediğini, geçersiz bir imza ile senedin davalıya geçtiğini, yetkisiz kişilerin attığı imza ile hakkında takip yapılıp maaş haczi uygulandığını beyanla maaş haczinin kaldırılması ile ilgili talebini reddeden müdürlük kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :Mahkemece, 2019/521 Esas-2019/790 karar sayılı kararı ile "Davacının davasının REDDİNE " karar verilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, emekli maaşının tamamının haczinin yasal olmadığı ve emekli maaşına uygulanan haciz ile takip borcunun ödendiği ve fazla tahsilat yapıldığı iddiaları ile emekli maaşı üzerindeki haczin kaldırılması ve fazla ödemenin davacıya iadesi istemine ilişkindir. Kesin hüküm HMK 114/1- i maddesi gereğince dava şartı olup kamu düzenine ilişkindir. Kesin hükümden söz edebilmek için biri kesinleşmiş, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan iki davanın varlığı gerekir. Somut durumda yapılan yargılamada davalı vekili cevap dilekçesi ile emekli maaşının tamamının haczedilmesine yönelen şikayet yönünden kesin hüküm bulunduğunu bildirmiş, İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/1039 Esas, 2010/1016 Karar sayılı ilamına dayanmıştır....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Fethiye İcra Müdürlüğünün 2016/927 esas sayılı icra takip dosyasında icra takibinin, alacaklı müvekkili ile davalı borçlu arasındaki Fethiye Aile Mahkemesi'nin 2013/389 esas 2014/767 karar sayılı boşanma davasının ilamına dayanmakta olup, gerekçeli kararda görüleceği üzere mahkeme tarafından sair alacak kalemleri ile beraber 44.000 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, taraflarınca işbu yoksulluk nafakası miktarınca borçlunun emekli maaşı üzerine haciz uygulanması talep edilmiş olup icra müdürlüğünce tesis edilen maaş haczinin borçlu tarafından 1/4'ünden fazlasının kaldırılması talebi ile icra müdürlüğüne başvurması neticesinde icra müdürlüğünün 28/10/2019 tarihli kararı ile hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak kaldırıldığını, akabinde taraflarınca yoksulluk nafakası alacak kaleminin tahsili amacıyla emekli maaşının tamamının haczine kanuni ya da içtihadı bir engel bulunmadığı gerekçesiyle takip dayanağı olan ilama açıkça aykırı olan...
Bölge Müdürlüğüne müzekkere yazılarak, borçlunun borcundan dolayı almakta olduğu maaş veya ücretin 1/4 'ünün kıdem, ihbar tazminatı, ikramiye, prim, emekli ikramiyesi hak ve alacaklarının tamamının dosyada yazılı bulunan tüm borcun faiz, harç ve masraflarının tamamı bitinceye kadar haczedilerek kesilmesi ve kesintilerin dosyaya gönderilmesine ilişkin müdürlük yazısı gereğince, kurum tarafından maaş kesintilerinin dosyaya gönderilmesine rağmen, borçlunun emekli ikramiyesinin Uşak 3. İcra Müdürlüğünün 2018/1528 Esas ve 2018/1553 Esas sayılı icra dosyalarına aktarıldığını, alacaklının maaş haczi ve emekli ikramiyesi için 1. sırada olmasına rağmen yapılan işlemin haksız olduğunu, icra müdürlüğü işleminin yerinde olduğunu, sıra cetveli yapma görevinin Diyarbakır İcra Müdürlüğünün görevi olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir....
Yapılan araştırma sonucunda, kamu haczinin davacının haczinden önce konulduğunun anlaşılması halinde dava tarihi ne olursa olsun, şikayetçinin kamu haczine iştirak edemeyeceği, şikayetçi haczinin kamu haczinden önce olması halinde ise, 6183 sayılı Kanunun 21. maddesi uyarınca kamu haczinin şikayetçi haczine iştirakinin mümkün olduğu ve kamu haczinin anılan madde hükmüne göre kendinden önceki hacizlerle garameye gireceği gözetilmelidir. Mahkemece, anılan yönler gözetilmeden yanlış ilke ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın şikayet olunan yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, borçluya ait aracın satış bedelinin paylaşılması için 06.05.2011 tarihli sıra cetveli tanzim edildiğini, müvekkilinin haczinin ....08.2009 tarihli olduğu, şikayet olunan banka haczinin ise sonraki bir tarih olan 02.09.2009 olduğu, sıra cetvelinde ise hukuka aykırı olarak garameten paylaşım yapıldığını ileri sürerek, şikayet olunan bankanın, sıra cetvelinden çıkarılması ile payının müvekiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkilinin haczinin şikayet olunanın haczinden önce olduğu halde Bursa 13. İcra Müdürlüğü'nün 2013/673 Esas sayılı dosyasında düzenlenen 07.08.2013 tarihli sıra cetvelinde şikayet olunanın alacaklı olduğu dosyalara öncelikle pay ayrılmasının usulsüz olduğunu, ilk sırada müvekkiline pay ayrılması gerektiğini ileri sürerek, anılan sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, doğmamış alacağa haciz tezkeresi ile haciz konulmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin hacizlerinin şikayetçinin haczinden önce olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
CEVAP Şikayet olunan vekili cevap dilekçesinde; görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğunu, şikayetçinin ihtiyati haczinin alacağın tamamı için alınmadığını, sonradan bu tutarın arttırılamayacağını, süresinde satış isteyip avans yatırdıklarını, ilk kesin haczin müvekkili dosyasına ait olduğunu savunarak şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Şikayet olunanın haczinin 01.07.2016 tarihli olduğu, şikayet olunanın yasal bir yıllık süre içinde 20.04.2017 günü satışa esas olmak üzere kıymet takdiri istemekle haczini koruduğu, şikayetçinin ihtiyati haczinin on günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesin hacze dönüştüğü ancak İcra ve İflas Kanunu'nun 100’üncü madde koşulları bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....