Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 08/03/2021 tarih ve 2021/371 Esas numaralı icranın geri bırakılmasına ilişkin kararının, 18/05/2021 tarihinde borçlu vekili tarafından icra dosyasına sunulduğu ve bu tarihte takibin durduğu, tehir-i icra kararının dosyaya sunulmasından sonra takibin duracağı ve buna bağlı olarak hiçbir takip işlemi yapılamayacağı nazara alındığında, borçluya gönderilen bakiye borç muhtırasının gereğinin yerine getirilmesinin mümkün olmadığının anlaşıldığı, bu aşamada icra dosyasında takibe dayanak ilamla ilgili yargılama sonucunun beklenilmesini gerektiği gerekçesiyle şikayetin kısmen kabulü ile Körfez İcra Müdürlüğünün 2021/288 Esas sayılı dosyasında davacıya(borçluya) gönderilen 07/05/2021 tarihli bakiye borç muhtırasının iptaline karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekilli şikayetinde;alacaklının talebi üzerine İcra Müdürlüğünce dosya hesabının yeniden yapıldığını ve 04.08.2010 tarihli müzekkere ile 110.471,49 TL tutarlı borç müzekkeresinin gönderildiğini, Muş İcra Mahkemesinin 2008/44 Es. ve 2009/19 sayılı kararı ile söz konusu ilamın bakiye borcun tesbitine yönelik olarak ilamın onanarak 12.01.2010 tarihinde kesinleştiğini ve bakiye borcun tesbitine yönelik olarak yargılama yapıldığı bu nedenle yeniden borç hesabı ile mevcut müzekkerenin...

    Dosya istinaf sebepleri ile birlikte HMK'nın 355 maddesi çerçevesinde incelenmiş ve kararın, mahkemece dosyada bulunan delillerin takdirinde hata yapılmadan iddia ve savunma ile birlikte hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle dairemizce de benimsenen yasal ve hukuksal gerekçelere ve maddi delillere dayandırılarak verilmiş olduğu, şöyle ki, davacı vekilince davalı alacaklı tarafından aleyhlerine yapılan takip neticesinde taraflarına gönderilen bakiye borç muhtırasında 67.843,13 TL tahsil harcı ile 67,80 TL olan harç kaleminin taraflarının her türlü harçtan muaf olduğu gerekçesiyle bahse konu harçların iptaline karar verilmesi talep edilmiş ise de, mahkemece icra müdürlüğüne yazılan yazıya verilen cevapta davacı borçluya bakiye borç muhtırasının çıkarılmadığı anlaşıldığından şikayetin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığından karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

    Otomotiv Tic ve San A.Ş'ye iadesi ile satış tutarının iade tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmedildiğini, araç hukuken teslim edilmemiş olmasına rağmen İcra Müdürlüğü'nce bakiye dosya borcu belirlenirken faiz hesaplaması da yapıldığını, alacaklının ayıplı aracı arıza şikayetiyle servise getirip bırakmış olduğunu, aracın bu şekilde terk edilmesinin iade olarak nitelendirilemeyeceğini ileri sürerek 01.10.2014 tarihli bakiye borç muhtırasının ve dosya hesabının faiz bakımından iptal edilmesini talep etmiştir. Alacaklı vekili, ayıplı aracın 05.12.2012 tarihinde yetkili servise teslim edildiğini ve aynı tarihte alacaklılara bu durumu izah eden ihtarname gönderildiğini, bakiye borç muhtırası ve dosya hesabının her bakımdan hukuka uygun olduğunu beyanla şikayetin reddini savunmuştur....

      İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/330 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, takip çıkışının 86.109,09 TL olmasının hüküm altına alındığını ve bu kararın istinaf edildiğini, bu hükme göre bakiye alacaklarının bulunmasına rağmen icra memurunun yanlış hesaplama işlemi nedeniyle borçlu çıkartıldığını, borçlu tarafa iade edilecek bir rakam olamadığını, borçlunun ödeme tarihi itibari ile eksik ödeme yaptığını, borç muhtırasının borçluya çıkartılması gerektiğini, bakiye borç muhtırası işleminin iptali ile davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bakiye borç muhtırası düzenlenmesinde kendilerinin her hangi bir müdahalesinin bulunmadığını, husumet yöneltilemeyeceğini, davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/330- 2018/1072 E.K....

      Davacı-borçlu icra hukuk mahkemesine başvurusunda şikayete konu icra emrinde ve bakiye borç muhtırasında İstanbul 11. İcra Müdürlüğünün 2015/10554 Esas sayılı takip dosyasına yapmış oldukları ödemelerin düşülmediğini ileri sürerek takibin ve borç muhtırasının iptali isteminde bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece takip tarihi itibariyle talep edilebilecek asıl alacak ve faiz alacağı konusunda hükme esas alınmaya elverişli ve yeterli olduğu kanaatine varılan bilirkişi raporunda, talep edilebilecek asıl alacak ve işlemiş faiz tutarlarının belirlendiği ve mahkemece usul ve yasaya uygun olan, denetlemeye elverişli dosya kapsamına uyumlu, hükme esas alınmaya esas bilirkişi raporu doğrultusunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı, ileri sürülen istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/298- 2017/154 Esas-Karar sayılı ilamına dayalı olarak takip başlatıldığı, bahse konu ilamda borçlunun Hür Sigorta A.Ş. olmasına rağmen takip başlatılırken davacı T1 da borçlu olarak gösterildiği, davacı T1 yönünden Develi İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/18- 18 Esas-Karar sayılı ilamı gereğince takibin iptaline karar verildiği, alacaklılar vekilince 20/10/2021 tarihli talep dilekçesi ile Hür Sigorta A.Ş'ye bakiye borç muhtırası çıkartılmasının talep edildiği ancak müdürlükçe davacı T1'na da borç muhtırası çıkarıldığı anlaşıldığından mahkemece şikayetin kısmen kabulü ile davacının takibin iptali talebinin kesin hüküm nedeniyle usulden reddine, davacı adına 05/10/2021 tarihli borç muhtırasının iptali ile şikayet konusu işlemin icra müdürlüğünün hatalı uygulamasından kaynaklanması gerekçesiyle taraflar lehine vekalet ücretine yer olmadığına dair verilen kararda usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmeyerek...

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/12/2004 tarih 2001/106 Esas ve 2004/945 sayılı ilamına dayandığı, dayanak ilamın 04/05/2010 tarihinde kesinleştiği, takibe ise 07/03/2005 tarihinde başlandığı, hazine vekilinin 11/10/2019 tarihinde yenileme istemli dilekçe sunduğu, takip dosyasında dayanak ilamın kesinleştiği tarihten şikayet tarihine kadar zamanaşımını kesen nitelikte bir işlem yapılmadığı, ilama yönelik şikayet başvurularının işleyen zamanaşımı sürelerini kesmediği gözetildiğinde, ilamdaki alacağın zamanaşımına uğradığı, bu alacak için muhtıra çıkarılamayacağı sonucuna varılarak şikâyetin kabulüne İstanbul 13. İcra Dairesinin 2019/40996 Esas sayılı takip dosyasında 74.658,50- TL alacağın istenmesine yönelik istemin kabulüne yönelik 18/05/2021 tarihli müdürlük kararının ve çıkarılan bakiye borç muhtırasının iptaline'' karar verildiği görülmüştür....

      İcra Müdürlüğü’nün 2019/678 E.sayılı icra dosyasında aleyhine gönderilen 11.03.2020 tebliğ tarihli borç muhtırasının, şikayete konu takip dosyasının tarafı olmadıkları gerekçesiyle iptalini talep ettiği, mahkemece; şikayetin kısmen kabulü ile bakiye borç muhtırasının iptaline, icra emri ve takibinin iptali talebinin reddine karar verildiği; şikayetçinin ve alacaklıların istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, alacaklıların ve şikayetçinin anılan temyiz başvurusunda bulunduğu görülmektedir. 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunun 20.maddesinin 3. Fıkrasına göre; ‘.....

        İcra Müdürlüğünün 2019/5209 Esas sayılı dosyasındaki 24/06/2020 tarihli borç muhtırasının iptaline karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu