İcra Müdürlüğü’nün 2018/33425 sayılı dosyası ile icra takibine başlandığı, itiraz üzerine İstanbul 9.Tüketici Mahkemesi’nin 2018/621 E. sayılı dosyası ile takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle de %20 icra inkar tazminatına karar verildiği, davacı tarafın itirazının 27.06.2019 tarihinde iptali ile birlikte 4.676.000,00 TL’lik bölümün kesinleştiği, aynı takip dosyasında icra inkar tazminatı ve işlemiş takip öncesi faizlerin toplamı olan 1.050.353,43 TL asıl alacak miktarı üzerinden İCRA EMRİ gönderildiği, istinaf dilekçesinde bir icra dosyasından iki kapak hesabı olmayacağı, icra dosyasında zımnen iki ayrı icra takibi varmış gibi hesaplama yapıldığı tahsil harcı ve vekalet ücretinin ana takip çıkışı olan 4.676.000,00 TL üzerinden hesaplanması gerektiği ileri sürülmüş ise de, takibe konu asıl alacak ile sonrasında itirazın iptali ilamıyla hükmedilen icra inkar tazminatı ve diğer feriler yönünden ayrı bir hesap yapılmasında usulsüzlük bulunmadığı, 25.07.2019 tarihli sulh ve borç ödeme...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2019 NUMARASI : 2019/1129 ESAS 2019/976 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 7. İcra Müdürlüğünün 2018/11068 esas dosyası kapak hesabında belirtilen faiz miktarlarının hatalı olduğunu, icra dosyasında yapılmış olan 09/08/2018, 20/09/2018, 15/11/2018 ve 17/09/2019 tarihli kapak hesaplarındaki faiz ve ferilere ilişkin hesapların birbirini tutmadığını, ödenmesi gereken borç net olarak belirlenemediğini, müvekkili tarafından dosyaya yapılmış olan ödemelerin gözetilmesini dosya borcunun belirli hale getirilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının talebi hakkında halizhazırda 1....
Somut olayda; 07.03.2013 tarihli dosya kapak hesabında ilam vekalet ücreti ile ilam harcı ve icra vekalet ücreti nisbi olarak hesaplanıp tespit edilen miktar 12.03.2013 tarihinde dosyaya yatırılmış, 14.03.2013 tarihinde ise bu para alacaklıya ödenmiştir. Takip dayanağı kamulaştırmasız el atma ilamında nisbi olan vekalet ücreti ve harcının düzeltilerek onama ilamı ile maktuya dönüştürülmesi üzerine borçlu vekilinin talebi ile hazırlanan 14.03.2014 tarihli dosya kapak hesabında ise bu kalem alacakların düzelterek onama ilamındaki gibi maktu olarak hesaplanmasının yanı sıra icra vekalet ücretinin de maktu hesaplandığı görülmektedir. İlam vekalet ücreti ve harcının maktu olarak hesaplanması yönündeki düzelterek onama ilamı icra vekalet ücretinin hesabına yansıtılamaz. Alacaklının şikayeti de icra vekalet ücretinin de maktu hesaplanmasına yöneliktir....
İcra Müdürlüğünün 2013/6886 E sayılı takip dosyası ile örnek 7 takip yaptığı, itiraz üzerine takibin durduğu, alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar verildiği, alacaklı tarafından itirazın iptaline ilişkin ilamın takip dosyasına sunularak takibin devamının sağlandığı, ancak icra müdürlüğünce itirazın iptaline ilişkin ilamda hükmedilen icra inkar tazminatının dosya kapak hesabı dışında bırakıldığı, bunun üzerine alacaklının ... Anadolu 12. İcra Müdürlüğünün 2017/256 E takip dosyasında icra inkar tazminatı yönünden ilamlı icra takibi başlattığı, alacaklının devam eden takipte icra inkar tazminatı yönünden de talepte bulunduğu, kapak hesabı yapılırken icra inkar tazminatının hesaplama dışında bırakılmasına ilişkin memur işlemini şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulmayarak ikince kez takip yapılmasının mükerrer takip olduğu, mükerrerlik nedeniyle ilk derece mahkemesi tarafından takibin iptaline ilişkin kararın isabetli olduğu anlaşılmıştır....
İş Mahkemesinin 20.09.2018 tarihli, 2017/149 E, 2018/367 K. sayılı kararına dayanılarak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 ödeme emrinin davacı borçlu Kuruma 21.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, icra müdürlüğünce 27.09.2021 tarihli dosya kapak hesabı uyarınca bakiye borcun hesaplandığı, borçlu Kurum tarafından dosya kapak hesabına karşı şikayet yoluna başvurulduğu görülmüştür. Takip dayanağı İzmir 9. İş Mahkemesinin 20.09.2018 tarihli, 2017/149 E, 2018/367 K. sayılı ilamında, kesilen yetim aylığının 12.12.2016 tarihli tahsis talebini izleyen aybaşı olan 01.01.2017 tarihinden itibaren yeniden bağlanmasına ve istem göz önüne alınarak ödenmeyen aylıkların dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/560 esas 2020/117 kararı ile menfi tespit davasının reddine karar verildiği bu nedenle dosyada bulunan paranın kendilerine ödenmesini, kapak hesabının yapılmasını, bakiye alacak için haciz talep ettiği, 25/06/2020 tarihinde o günün kuru esas alınarak kapak hesabı yapıldığı, 26.718,47 TL ödemenin mahsup edildiği, 24.880,77 TL bakiye borç kaldığı, borçlu vekilinin 23/03/2021 tarihinde dosya borcu kalmadığını belirterek yeniden kapak hesabı yapılarak hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünün 25/03/2021 tarihli kararında "18/07/2017 tarihindeki kur ile paranın ödendiği tarihteki kur farkı ve faiz icra harç ve masrafları ve Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/560 E. 2020/117 kararındaki fer'i alacaklar eklenerek dosya hesabı müdürlüğümüzce UYAP sistemine veriler girilerek yapılmış ve dosya borcu 25/06/2020 tarihinde 24.880,77 TL olarak hesaplanmıştır....
nin 130.000,00- TL üzerinden sorumlu tutulmasına" karar verildiğini, buna göre müvekkilinin dosya alacağını geçmemek üzere 130.000- TL'den sorumlu olduğunu, dosyada güncel bir kapak hesabı yapılmadığını, dosya alacağının 130.000- TL'ye ulaşıp ulaşmadığının belli olmadığını, ilamın öncelikle kapak hesabı yaptırılarak takibe konulması gerektiğini, bu nedenle ilama aykırı olarak yapılan icra emrindeki asıl alacağa itiraz ettiklerini, alacaklı vekilinin icra takibinde 223.002,13- TL dosya kapak hesabından bahsettiğini, ancak dosyada yapılmış bir kapak hesabı bulunmadığını, olsa dahi yanlış olduğunu, icra takibinde 80.990- TL faiz talep edildiğini, İİK'nın 283/2. maddesi gereği hükmedilen tazminata faiz yürütülemeyeceğini, davacının tasarrufun iptali davasındaki dava dilekçesinde faiz talebinin de olmadığını, ilama faiz yürütülse dahi faiz başlangıç tarihinin yanlış olduğunu belirterek icra emrinin iptaline, icra emrinin iptal edilmemesi halinde talep edilen fazla asıl alacağın ve faizin bütünüyle...
İcra Müdürlüğü'nün 2018/2429 sayılı dosyasında takibe konu mahkeme ilamının kesinleşmesi neticesinde 21.02.2020 tarihinde alınan kapak hesabına göre dosyaya borcunun 1.087.274,52 TL olduğunu, bu miktar üzerinden yasal zorunluluk olarak 18.147,62 TL gelir vergisi kesintisi yapılarak dosyaya 1.069.091,00 TL ödeme yapıldığını, mahkeme ilamına uygun olarak asıl alacaklara yasal faiz işletildiğini, dosyanın infazen kapatılması gerekirken 21.07.2020 tarihinde tebliğ edilen borç muhtırası ile 104.545,95 TL bakiye borç bildirildiğini, karşı taraf vekalet ücretinden kesilen 18.147,62 TL gelir vergisi kesintisinin borçtan mahsup edilmesi gerektiğini, dosya kapak hesabının tamamen hatalı olduğunu toplam faiz miktarının fahiş olarak hesaplandığını muhtıranın ve kapak hesabının iptalini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, borçlu ödeme emrinin takip talebine uygun düzenlenmediğini, takip talebinde yer almadığı halde ödeme emrinde kapak hesabına yer verildiğini, ödeme emrinde borcun ödeneceği hesap numarasına yer verilmediğini ve dayanak belgenin ödeme emri ile gönderilmediğini şikayet konusu etmiş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir....
Davacı taraf 01/03/2022 tarihli duruşma zaptına da geçen hesaplamaya 17.12.2021 tarihli bilirkişi raporundaki kur ve hesaplama dikkate alınarak depo emri çıkarılması gerektiğini ileri sürmüşse de bozma ilamında da belirtildiği üzere kapak hesabının bir sonraki tayin edilen duruşma günü dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle hesaplanması gerektiği açık bir şekilde belirtilmiştir. 17.12.2021 tarihli ilk rapor hüküm kurmaya elverişli olmadığından yeni yapılacak bilirkişi incelemesinde de kapak hesabının belirlendiği duruşma tarihindeki veriler ve dolayısıyla döviz kuru dikkate alınmalıdır. Nitekim duruşma tarihinde döviz kuru ilk rapor tarihinden daha da yüksek olabilirdi. Burada önemli olan kapak hesabının çıkarıldığı tarihteki takibe konu alacağın belirlenmesi olduğundan hüküm kurmaya elverişli olan 01/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda dikkate alınan kapak hesabının oluşturulduğu 01/03/2022 tarihli kur dikkate alınmalıdır....