İstinaf Sebepleri Şikayetçi vekili istinaf dilekçesinde; şikayet olunanların icra takibinin ilama dayalı olarak başlatılmış olduğunu, icra takibine konu ilama ilişkin davanın 2014 yılında açıldığını, müvekkili dosyasında takibe dayanak senedin 12.08.2013 tarihinde tanzim edildiğini, İİK m.100 gereğince ihtiyati hacze iştirak koşullarının bulunduğunu istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür. Şikayet olunanlar istinaf dilekçesinde; birleşen davada vekalet ücreti takdir edilmediğini istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür. C....
Yine son fıkrada yer verilen düzenlemenin, icra müdürünün belirlediği taşınır değerinin taraflarca şikayet konusu edilmesi halinde, İcra Mahkemesine denetleme yetkisi de tanıdığı, bu denetlemenin de icra hakimi tarafından uzman bilirkişiden yardım alınmak suretiyle gerçekleştirileceğinin kabulü gerekir. Alacaklının İcra Hukuk Mahkemesine başvurusu İİK 24. maddesine göre değer belirleme işlemine ilişkindir. Bu tür şikayetler teslimin ilama uygun yapılıp yapılmadığına ilişkin olup süresizdir. ( İlama aykırılık şikayetleri kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı)) Somut olayda, takip dayanağı ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 09.06.2009 tarihli 2007/262 Esas 2009/121 Karar sayılı ilamında ‘...dava konusu yapılan ..... yani komple diş koltuğunun davalı şirket tarafından ayıpsız olanları ile değiştirilmesine...’’ şeklinde karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Şikaeytçi vekili,.... ... İcra Müdürlüğü'nün ....esas sayılı takip dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde ilama bağlı nafaka alacaklarının imtiyazlı olmasına rağmen şikayet olunan ile birlikte garameten paylaşım yapıldığını ve sıra cetvelinin hatalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, birikmiş nafaka alacağının adi alacaklar gibi sırası geldiğinde ödeme yapılması gerektiğini ve imtiyazlı olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece takibe dayanak ilamın istinaf incelemesi sonucu ortadan kalktığı iddiasıyla şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporuna göre şikayetlerinde haklı olduğunu, bu sebeple haklılık durumuna göre lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Şikayet, ilama aykırılık sebebiyle icra emrinin iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Uyuşmazlık, şikayetin başlangıcında hangi tarafın haklı olduğunun tespiti ve buna göre fer'i nitelikteki yargılama giderlerine hükmedilmesi noktasındadır....
Yargıtay'ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan şikayet edenin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2- Şikayet edenin diğer temyiz itirazlarına gelince; Şikayet edenin talebi ve dayandığı belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere, özellikle İcra Müdürlerinin alacaklının gösterdiği yerlerde haciz işlemi yapma mecburiyetinin bulunmasına, icra dosyasında taraf olmayan 3. kişinin dosyadaki haczin kaldırılmasını şikayet yoluyla isteyemeyeceğine, bu konuda aktif dava ehliyeti olmadığına, ancak 3. kişinin istihkak iddiası ve prosedürüne göre haczin kaldırılmasını isteyebileceğine göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca ONANMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın onama harcına...
Somut olayda; ... 2 icra Hukuk mahkemesi'nin 16.04.2019 tarih 2018/440 E. - 2019/229 K. sayılı kararının incelenmesinde, 03.10.2018 havale tarihli şikayet dilekçesi ile davacı borçlu hakkında yapılan icra takibinin ve yapılan dosya hesabının, dayanak ilama aykırı olarak hesaplandığını,fazla ödemelerin iadesini talep ettiği mahkemece davaya konu takibin ilama uygun olarak düzenlendiği, ödeme tarihi olan 25.9.2018 tarihi itibariyle 28.573,21 Euro borcu olduğu anlaşıldığından şikayetin reddine karar verildiği, Derdest olduğu iddia edilen dosyada, şikayet tarihinin 12.02.2020 olduğu, takibe dayanak ilama aykırı hesaplamalar yapıldığını, 23.10.2018 tarihli dosya kapak hesabına göre bakiye borç hesaplamalarının ve bakiye borca uygulanan faiz oranlarının hatalı hesaplandığını, ilama aykırı olarak faiz hesaplamasının hatalı olduğunu, 22.10.2018 tarihinde yapılan ödemelerde dosya borcunun kalmadığını beyanla hacizlerin kaldırılmasını, takibin iptaline karar verilmesini, fazla yapılan ödemelerin...
Diğer taraftan borçlunun şikayet nedenleri arasında ilamda eski para ile 20.000.00 TL olarak hükmedilen yargılama giderinin (tazminatın) yeni Türk Lirası karşılığının 20,44 TL’ye tekabül etmesine karşılık takipte 8.723,00 TL olarak istenilmesinin usulsüz olduğu yönünde de başvurusu bulunmaktadır. Anılan başvuru ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, İcra Mahkemesi’ne her zaman ileri sürülebilir. Dayanak ilamın incelenmesinde; "…20.000.000 lira tazminat isteminin kabulüne, bu miktara davacının istemi gibi dava tarihinden itibaren % 30 yasal faiz uygulanmasına, aşağıda dökümü yapılan 435.800 TL yargılama giderlerinin davalı idareden alınıp, davacıya verilmesine…” şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ilamlı takipte icra emrinin faiz kaleminin ilama aykırı iddiasına dayalı şikayet olup, mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karasu İcra müdürlüğü'nün 2021/204 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı tarafça davacı aleyhine Karasu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/193 Esas ve 2018/196 Karar sayılı, 16/05/2018 karar tarihli ilamına dayanarak takip başlatıldığı anlaşılmıştır. İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup bu kısmın aynen infazı zorunludur. İcra mahkemesince hükmün (infaz edilecek kısmının) yorum yolu ile değiştirilmesi mümkün olmadığı gibi yeniden belirlenmesi de mümkün değildir (HGK 8.10.1997 tarih 1997/12- 517 E, 1997/776 K sayılı kararı). Bu kabule aykırı talepler içeren takipler ilama aykırılık yaratacağından icra mahkemesinde süresiz şikayet konusu yapılabilir (HGK 21.6.2000 tarih, 2000/12- 1002 E)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Sair temyiz nedenleri yerinde değil ise de; Borçlu şikayetçi vekili şikayet dilekçesinin 2 ve 3. paragraflarında, ... 13. İcra Müdürlüğü'nün 2010/3244 Esas sayılı takip dosyasında, dayanak ilama konu nizalı terasların yıktırılarak eski hale getirilmesi için gerekli masrafların belirlenmesi amacıyla alınan 11.04.2011 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen bedelin fahiş olduğunu, raporu düzenleyen bilirkişilerin konunun uzmanı olmadıklarını ileri sürmüştür. Mahkemece, anılan bu şikayet yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2010/1279 Esas sayılı dosyasından 02.05.2013 tarihinde sıra cetveli düzenlendiğini, sıra cetveli düzenlenmeden önce iştirak talebinde bulunmalarına rağmen, iştirak talebinin İİK'nın 100/2 maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle reddedildiğini, ilama dayalı icra takibinde, haciz tarihi sonra olsa bile, dava tarihinin önce olması durumunda ilama dayalı alacağın ilk hacizle birlikte ihale bedeline iştirak ettirilmek zorunda olduğunu, müvekkilinin alacağının ilama dayalı olduğunu, dava tarihinin 26.09.2006, karar tarihinin 28.06.2010 olduğunu, araç üzerindeki ilk haciz tarihi 16.03.2012 olsa da, müvekkilinin alacağının ilk hacze iştirak ettirilmesi gerektiği halde, icra müdürlüğünün yasaya aykırı davrandığını ileri sürerek, sıra cetvelinde müvekkilinin alacağının ilk hacze iştirak ettirilmemesine yönelik kararın iptalini talep ve şikayet etmiştir....