Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/229 KARAR NO : 2022/2657 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2021 NUMARASI : 2021/31 ESAS, 2021/196 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET KARAR : Çeşme İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/31 Esas, 2021/196 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Çeşme İcra Müdürlüğünün 2019/473 esas sayılı dosyası kapsamında davacı adına gönderilen ödeme emrinin davacının kız kardeşinin oturduğu adrese gönderildiğini, buna karşın yapılan tebliğ geçerli kabul edilip icra takibinin kesinleştirildiğini, usulsüz tebligat şikayetinin kamu düzenine ilişkin olduğuna ve süresiz şikayete tabi olduğunu, davacının çifte vatandaş olup yurtdışı adresi bulunduğunu, yapılan tebligatın...

Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, nafaka borcunun ödendiği itirazı yanında icra emri tebligatının usulsüz olduğuna ilişkin şikayette de bulunduğu halde, mahkemece; icra emri tebligatının usulsüz olup olmadığı hakkında bir değerlendirme yapılmadan davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir.O halde mahkemece; öncelikle tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayet incelenerek, tebligatın usulsüz olduğu ve buna ilişkin şikayetin de süresinde yapıldığı sonucuna varılması halinde, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilerek usulsüz tebligattan haberdar olunan tarihe göre itfa itirazının süresinde olması durumunda, borçlunun ödeme itirazı incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İcra Müdürlüğü’nün 2020/8278 Esas sayılı dosyasındaki 15/06/2021 tarihli memur işlemini şikayettir. İcra dosyası kapsamında davacıya yapılan ödeme emrinin tebliğine ilişkin bir tebligatın bulunmadığı, icra dosyasından davacıya gönderilen tek tebligatın icra müdürlüğü'nün 30/12/2020 tarihli muhtırası olduğu sabittir. Bu durumda icra müdürlüğünce dava dışı borçluya ödeme emri tebliğ edilmediğinden bahisle haciz talebinin reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. İcra müdürlüğünce ödeme emrinin tebliğine ilişkin bir tebligat çıkarılmadığından icra müdürünün tebligat usulsüzlüğünü resen ele alamayacağına ilişkin davacı vekilinin istinaf sebebi de yerinde değildir. İcra dosyasında mevcut 29/01/2021 tarihli taahhüdün ise dava dışı borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden ve icra memuru imzası olmadan düzenlendiği sabit olmakla icra müdürlüğünün alacaklı vekilinin talebinin reddine ilişkin işleminde isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Davacı yenileme emrinin kendisine usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise de; alacaklının davacı borçlunun mal, alacak ve haklarının haczini talep ettiği, dolayısıyla İİK'nın 78. maddesi gereğince, alacaklı, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde haciz talebinde bulunduğundan, takibin yenilenmesi gerekmediği gibi yenileme emrinin borçluya tebliği gerekmediğinden usulsüz de olsa tebliği sonuca etkili değildir. O halde ilk derece mahkemesince davacının yenileme dilekçesinin tebliğ edilmediği yönündeki şikayetinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur....

    İİK'nun 150/1. maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde borçlunun icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir. Öte yandan, İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33. maddesine göre icra emrine karşı itirazların 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, iddianın yukarıda özetlenen içeriğine göre başvurunun 7 günlük itiraz ve şikayet süresine tâbi bulunduğu açık olup, bu süre ise icra emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet K A R A R İncelenmesine gerek duyulan; şikayete konu ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2014/5658 Esas sayılı takip dosyasındaki icra emrinin borçlu ...'e tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının dosya arasında bulunmadığı, ayrıca anılan takip dosyasındaki tüm evrakların dosya içerisindeki fotokopi evraklar içinde yer almadığı anlaşıldığından, icra emrinin borçlu ...'e tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasını da içeren şikayete konu ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2014/5658 Esas sayılı icra takip dosyası aslının gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        İlk derece Mahkemesi; UYAP sistemi üzerinden yapılan evrak işlem kütüğü kontrolünde, şikayete konu edilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının 26/02/2023 tarihinde, saat 15:44:23'te, ödeme emrinin de aynı tarihte 15:44:34'te davacı borçlu tarafından okunduğu anlaşıldığından, bu haliyle usulsüz tebliğe ilişkin yapılan şikayetin yasal süresinde olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine ve borca itiraza ilişkindir. Ödeme emrinin usulsüz tebliğine yönelik şikayet, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca yasal 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunulması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir. Kambiyo takiplerinde, borca itirazın ise, İİK. 'nun 168/5. Maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde yapılması zorunludur. Bu süre de hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece resen nazara alınmalıdır....

        Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; davacı borçlu tarafça icra emrinin tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin şikayet yoluna başvurulduğu, şikayete konu takip dosyasında takibe konu toplam alacak miktarının 9.477,47 TL olduğu, bu sebeple ilk derece mahkemesince şikayet ile ilgili verilen kararın miktar itibariyle kesin olduğu anlaşıldığından bu karara yönelik istinaf başvurusunun ek karar ile reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesi ek kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu ek kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ek karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili aleyhine ilamlı icra takibinin başlatılamadığını, icra emrinin tebliğe çıkartılamadığını, takip dayanak hesap kat ihtarı usul ve yasaya uygun olarak düzenlenmediğini, işbu sebeple davacı müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinin başlatıldığını, davalı banka taraflarından icra takibine esas olarak tebliğe çıkartılan hesap kat ihtarnamesinin içeriğinde usul ve yasaya uygun olarak ipotekli taşınmazlara ilişkin denetime elverişli olarak ipotekli taşınmazların bilgileri açık ve belirgin olarak belirtilmediğini, ipotek belgesi ve akit tablosu belgelerinin aslı ile takibe ilişkin kredi genel sözleşmesi ve sözleşmenin eki niteliğindeki belgelerin tapu dairesinden aslı gibi olduğunu, tasdikli evrak suretleri veyahut belge asılları dosyaya ibraz edilmediğini ve muhafaza altına alınmadığını, davacı müvekkili örnek:6 icra emri kanun hükümlerine aykırı olarak usulsüz tebliğ edildiğini, icra emrinin 2004 sayılı...

        UYAP Entegrasyonu