İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/09/2021 NUMARASI : 2021/320 ESAS 2021/557 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Emrinin Usulsüz Tebliğine İlişkin) KARAR : Mersin 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01/09/2021 tarih 2021/320 esas 2021/557 sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu T1 vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/2843 esas sayılı dosyasından tebliğe çıkartılan örnek 6 icra emrinin Tebligat Kanunu'na 21.maddesine göre muhtara yapılarak usulsüz olarak tebliğ edildiğini belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile dava açılış tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, .... İcra Müdürlüğü'nün 2014/8588 Esas sayılı dosyasından borçlu adına ödeme emrinin 30.01.2015 tarihinde, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 13.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekili ise, şikayet dilekçesinde, sadece 30.01.2015 tarihli ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü şikayet konusu yapmış olup, açıkça şikayet konusu yapılmayan 13.05.2015 tarihli 103 davetiyesi tebliğ işlemine göre, 17.06.2016 tarihinde yapılan başvuru, yukarıda açıklanan yasa hükmünde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonradır. O halde, mahkemece şikayetin süre aşımından reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
Dava, usulsüz icra emrinin tebliği işlemlerinin iptali ile 3.kişinin İİK 96 ve devamı maddelerine dayalı açtığı istihkak davasına ilişkindir. Davacılar, aynı dava dilekçesi ile hem usulsüz icra emri tebliğine ilişkin memur muamelesinin şikayet yoluyla iptalini, hem de bu takip nedeniyle 18.11.2009 tarihinde haczedilen menkullerin kendilerine ait olduğunu belirterek istihkak iddiasında bulunmuştur. Mahkemece davacıların istihkak iddiasına ilişkin talepleriyle ilgili dava tefrik edilerek mahcuzların değeri üzerinden dava harcı tamamlatılıp yargılamaya devam edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyla hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. Kabule göre de; İstihkak davalarına İİK 97/11.madde hükmünce genel hükümler dairesinde ve basit yargılama usülüne göre bakılır. Mahkeme, yasada belirtilen durumlar ayrık olmak üzere tarafları çağırıp dinlemeden hükmünü veremez....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/337 Esas sayılı dosyasıyla ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayette bulunduğu, aynı Mahkemede istinafa konu 2020/339 Esas sayılı dosyasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, Mahkemece her iki dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda şikayet ile imzaya ve borca itirazın yasal süresinde yapılmadığı gerekçeleriyle reddine karar verildiği, karar tarihi itibarıyla ve halen davacı borçlunun usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin reddine dair kararın kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacının imzaya ve borca itirazının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinin kesin olarak sonuçlanmasına bağlıdır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2021/36 2021/406 DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Adana 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 27.05.2021 tarih 2021/36 esas 2021/406 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 9. İcra Müdürlüğünün 2021/63 E sayılı dosyasından müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğin 21/01/2021 tarihinde uyap vatandaş portalından öğrenildiğini belirterek ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ödeme emrinin usulünce tebliğ edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda borçlulara gönderilen ödeme emrinin 30.04.2010 tarihinde tebliğ edildiği ve alacaklının yasal 1 yıllık süre içinde (11.05.2010 tarihinde) haciz talebinde bulunduğu görülmüş olmakla İİK'nun 78/4. maddesinde belirtilen dosyanın işlemden kaldırılması koşulları oluşmamıştır. Bu durumda alacaklının haciz isteme hakkı düşmediğinden takibe devam edilebilmesi için İİK'nun 78/5. maddesi gereğince harç alınmasına ve borçluya yenileme emrinin tebliğine gerek bulunmamaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12-258 E., 91/344 sayılı kararı)....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Şikayetçinin bilinen adresine gönderilen ödeme emrinin, muhatabın taşındığı gerekçesiyle iade edildiği, bunun üzerine şikayetçinin mernis adresine normal usulde gönderilen tebligatın borçlunun tanınmadığından bahisle iade edildiği, sonrasında şikayetçinin mernis adresine TK'nun 21/2 maddesine göre gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun 20/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçinin tebligat tutanağının aksini ispata yönelik delil ibraz etmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı (şikayetçi) vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesi içeriğini tekrar ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet ve hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Adana 11....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, 25/01/2018 tarihinde ödeme emrinin davacı tarafa tebliğ edildiği, 12/11/2020 tarihinde davacı vekilinin icra dosyasına itirazlarını içerir dilekçe verdiği, icra müdürlüğünce 18/11/2020 tarihinde borçlu vekili süresi içinde itiraz etmediğinden itirazın reddine, takibin devamına karar verilmiş olup, şikayetin konusu davacı takip borçlusuna çıkartılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin olup, borçlu her ne kadar takipten 12/11/2020 tarihinde haberdar olduğunu söyleyerek 18/11/2020 tarihinde icra dosyasına itiraz dilekçesi sunmuş ise de, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri süren davacının icra dosyasına yapmış olduğu itiraz ile birlikte tebligattan haberdar olduğunu beyan ettiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunması gerektiği, şikayetin ise 7 günlük süre geçtikten sonra...
ve azledilen vekilin başka bir takip dosyasında alacaklının vekilliğini yaptığını, bu nedenle müvekkiline gönderilen ödeme emrinin ve kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğini, ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbata üzerinde temlik sözleşmesine ve alacağın neden kaynaklandığına ilişkin bilgi ve belgeye yer verilmediğini, İş Bankasının henüz muaccel olmamış alacağını temlik etmesi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağını, dosyada muacceliyet ihtarına ilişkin belge bulunmadığını belirterek ödeme emrinin ve takibin iptaline, mahkeme aksi kanaatteyse ödeme emrinin tebliğ tarihinin şikayet tarihi olarak düzeltilmesine, kıymet takdirine itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davaya konu etmiş oldukları şikayet İstanbul 14.İcra Müdürlüğünün 5.5.2020 tarihli kararında müvekkiline yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığının değerlendirme merciinin İcra Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiş olduğundan şikayet yolu ile yukarıda da arz ettikleri üzere müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğine ilişkin şikayet olduğunu, bu husus dava dilekçeleri ile de açıkça anlaşıldığını, ayrıca, ilk derece mahkemesince, müvekkiline yapılan ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligatın usulüne uygun yapıldığına ilişkin kabul kararının gerekçelendirilmediğini, iş bu nedenle yerel mahkeme kararının gerekçesi yerinde olmayıp talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı ve diğerleri hakkında kambiyo senedine dayanılarak başlatılan icra takibinde, taşınmazına haciz tatbik edilen 3....