WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı, davacının usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz istemi ile mahkemeye başvurduğu, mahkemece ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği tespit edilmiş ancak ödeme emrinin tebliğinden sonra 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, buna ilişkin usulsüzlük iddiasının bulunmadığı, bu haliyle borçlunun ödeme emrinin usulsüzlüğünü en geç 103 davetiyesinin tebliğ tarihi olan 04/11/2019 tarihinde öğrendiği, bu tarihten sonra süresinde şikayet yoluna başvurmadığı gerekçesiyle süre aşımından talebin reddine karar verildiği, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: mahkemece yapılan değerlendirmeler neticesinde, Davanın kabulü ile; Usulsüz tebliğe ilişkin şikayet yönünden; Tarsus İcra Dairesinin 2022/4086 Esas sayılı takip dosyasında şikayetçi-borçlu şirkete gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin 02/08/2022 tarihi olarak düzeltilmesine ve tespitine, İmzaya itirazlar yönünden; Davanın kabulü ile; Tarsus İcra Dairesinin 2022/4086 Esas sayılı takip dosyasının davacı şirket yönünden durdurulmasına, Takip konusu toplam 600.000,00- TL asıl alacağın %20'si olan 120.000,00- TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Takip konusu toplam 600.000,00- TL asıl alacağın %10'u olan 60.000,00- TL tazminatın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına" karar verilmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borçluya gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet başvurusuna ilişkin olup davacı vekili şikayetin kabulü ile birlikte ayrıca imzaya ve borca da itiraz etmiştir. İİK.'...

Buna göre, mahkemece, İİK'nın 43. maddesi kapsamında takip yolunun ikinci kez değiştirilmesi işleminin hatalı olduğu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, iflas takibi yapılması şartlarının bulunmadığı şikayetlerine dayalı olarak ödeme emrinin ve takibin iptali taleplerinin reddine ilişkin hükmün gerekçelendirilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, davacı vekilinin buna ilişkin istinaf başvurusu yerindedir. Tüm bu tespitler ve izahatlar ışığında, davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının, HMK.nun 353/1- a.6 maddeleri gereğince kaldırılmasına, eksiklikler giderilerek yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine gönderilmesine, kaldırma gerekçesi göz önüne alınarak bu aşamada sair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....

Sıra cetveline yönelik şikayetlerde, şikayetçinin, sırasına şikayet ettiği takipte ödeme emrinin borçluya usulsuz tebliğ edildiğini ileri sürebilmesi için, usulsüz tebligatın şikayetçinin alacağını haleldar etmesi ve kendisine usulsüz tebligat yapılan borçlunun usulsüz tebligattan hiç haberinin olmaması gerekir (benzer nitelikteki Yargıtay 34 XX 487/7967 sayılı ilamı). İİK'nun 16. Maddesinde "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır." hükmü yer almaktadır. Tebligat Kanununun 32. Maddesinde "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır." hükmü yer almaktadır. Her ne kadar, sıra cetvelinin 3....

İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/140- 160 esas ve karar sayılı ilamıyla ikinci kez gönderilen icra emrinin iptaline karar verildiğini, bu karar kesinleşmeden vekil sıfatıyla kendisine üçüncü bir icra emri gönderildiğini, takibin dayanağı olan ilamın mahkeme ilamı olmaması nedeniyle icra emrinin müvekkiline tebliğ edilmesinin gerektiğini, vekil sıfatıyla kendisine yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, ayrıca dayanak belgelerin icra emriyle birlikte tebliğ edilmemesi nedeniyle icra emrinin iptalinin gerektiğini, kesinleşmiş bir hesap özeti bulunmadan ilamlı takip yapılamayacağını belirterek takibin ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, 05/04/2021 tarihli icra memur işleminin şikayet edildiğini ve bunun da süresinde olduğunu belirtmiş ise de, söz konusu memur işleminin de davacı borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla borca itiraz talebinin reddine ilişkin olup, şikayetin özünün de usulsüz ödeme emri tebligatının öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ve buna göre borca itirazlarının süresinde kabul edilmesi istemi olduğundan, davacının, usulsüz tebligatı, icra dosyasına sunduğu borca itiraz dilekçesi ile öğrendiği kabul edilerek verilen kararda usulsüzlük bulunmamaktadır....

Sayılı kararı ile "İİK'nun 150/1. maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde borçlunun hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiği gerekçesi ile icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir. Öte yandan, İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33. maddesine göre icra emrine karşı itirazların 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu durumda, uyuşmazlık, hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğine yönelik olduğundan başvurunun 7 günlük şikayet süresine tâbi bulunduğu açık olup, bu süre ise icra emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar....

Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Söz konusu icra takip dosyasında usulsüz tebliğe ilişkin, icra mahkemesine başvuru tarihinden daha önceden muttali olunduğuna ilişkin bir belge bulunmadığına göre, şikayetçinin en geç şikayet tarihi olan 27.04.2015 tarihi itibariyle usulsüz tebligata muttali olduğunun kabulü ile tebligat usulsüzlüğü şikayetinin bu nedenle kabulüne ve bu tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekmektedir....

    No:2 İçkapı no:7 Merkez Çanakkale” adresine yapıldığı ve muhtarlığa usulsüz olarak 05.03.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, yapılan tebligatın Tebligat Kanunundaki usulü şartlara uygun olmadığını, ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak 30.07.2021 tarihinin tespitine karar verilmesini ayrıca ödeme emrinde alacağa ilişkin bilgilerinde ayrıntılı olarak belirtilmesi gerektiğini, ödeme emrinin bu şartları da taşımadığını bu nedenlerle usulsüz ödeme emrine ilişkin tebligat nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin 31.07.2021 olarak tespiti ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesini, müvekkilinin mağduriyetinin önlenmesi amacıyla icra dosyasındaki işlemlerin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalılar üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Şikayet olunan vekili, şikayet dışı borçluların vekiline 31.12.2012 tarihinde yapılan tebliğin geçerli olduğunu, zira borçlu .....yönünden vekilinin azline dair dava ve icra dosyasına bir bildirimin bulunmadığını, ilk haciz sahibi olan şikayet olunanın sıra cetvelinde ilk sırada yer almasının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; şikayet dışı borçlu.....vekilinin azledildiği, ancak bu azilnamenin ...... 2.İcra ........osyasına usulüne uygun şekilde bildirilmediği, icra dosyası kapsamında aziledildiğine dair bir bilginin bulunmadığı, bu nedenle icra emrinin bu vekile tebliğ edilmesinin icra emrinin tebliğini usulsüz hale getirmeyeceği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu