Şikayet olunan vekili, kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda ödeme emrine itiraz süresinin beş gün olduğunu, her iki icra dosyasındaki ödeme emirlerinin tebliğ tarihlerine göre, itiraz süresinin son gününün resmi tatil gününe denk geldiğini, bu nedenle her iki takibin de 05.12.2011 tarihinde kesinleştiğini, bu durumda müvekkilinin ... İcra Müdürlüğü'nün 2011/21333 sayılı dosyasında borçlunun üçüncü kişideki hak ve alacaklarına 28.11.2011 tarihinde koyduğu ihtiyati haczin, şikayetçinin koyduğu 24.11.2011 tarihli hacze İİK.nun 268. maddesi gereği iştirak edeceğini, bu durum karşısında icra müdürlüğünce bir sıra cetveli yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya üzerinden yapılan incelemede, şikayet edenin takip dosyasındaki, gerek takip tarihinin gerek ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü tarihin, şikayet olunana ait ... 1....
Borçlular süresinde icra mahkemesinde limitin aşıldığı, alacağın muaccel olmadığı ve faize faiz talep edildiği itirazları yanında ilamsız takip için alınması gereken başvuru harcının ve ödeme emrinde takipte istenilenden daha az alacak istenilmiş olmasına rağmen buna ilişkin feragat harcının alınmadığı yönündeki şikayetlerinide bildirmişlerdir. Mahkemce, İİK.nun 150/a maddesi gereğince ödeme emrine itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden bahisle istemin reddine karar verilmiştir. Borçlular tarafından mahkeme kararı temyiz edilmiştir. İİK.nun 16.maddesi gereğince, icra müdürlüklerinin kanuna aykırı işlemlerine karşı icra mahkemesine şikayette bulunulabilir. Borçluların icra müdürlüğünce alınması gereken harçların alınmadığına ilişkin başvuruları İİK.nun 150/a maddesi kapsamında kalan itiraz niteliğinde değil, İİK.nun 16.maddesinde düzenlenen memur muamelesine karşı şikayet niteliğindedir....
Somut olayda, dayanak ilamda borçlunun vekil ile temsil edildiği, borçlu vekilince takip dosyasına yapılmış herhangi bir itiraz beyanının bulunmadığı görülmüştür. Yukarıda açıklanan maddeler gereğince, vekil tarafından takip edilen işlerde icra emrinin vekile tebliği gerekir ve icra emrine muttali olunması tebliğ yerine geçmez ise de, somut olayda; yargılamanın devamı sırasında, karar tarihinden önce borçlu vekiline icra emri tebliğ edildiğinden mahkemece, konusu kalmayan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken istemin reddi yönünde hüküm tesis edildiği görülmekle, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 16....
İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir. Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)."...
Şikayette taraf olmayan asıl borçlu şirkete ise ödeme emri 09.10.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olup, şirket tarafından borca itiraz edilmiştir. Asıl borçlu şirketin borca itirazı üzerine ...İcra Hukuk Mahkemesince 2013/1149 E.- 2014/332 K.sayılı karar ile takibin durdurulmasına karar verilmiş ise de, şikayet tarihinde dosyanın alacaklının talebi ile temyiz incelemesine gönderildiği ve borçlu hakkındaki takibin kesinleşmediği görülmektedir. Asıl borçlu hakkında itiraz üzerine ... İcra Hukuk Mahkemesince verilen tedbir kararının tarihi de 22.11.2013 olup, teminatın bu tarihte yatırılarak takibin durdurulması istenilmiş ise de, icra kefaletinin verildiği menkul haczi tarihi 21.11.2013 günü olduğundan yapılan haciz işlemi de geçerlidir....
Tahliye takibinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 274. maddesi hükmüne göre; “İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle yapılan itiraz tahliye takibini durdurur.” İİK'nun 8. ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 22/2. maddesinde ise; "İcra ve iflas daireleri, yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları, ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanır.'' şeklinde düzenleme yapılmıştır. Buna göre; tahliye emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılması gerekir. Dolayısıyla tahliye emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK. 13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.-2009/182 K.)....
Alacaklının yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istememesi ya da mahkemede itirazın iptali davası açmaması halinde yalnız ihtiyati haciz hükümsüz kalır (m.264,IV); icra takibi ise, (ihtiyati haczin hükümsüz kalmasına rağmen) derdest kalmakta devam eder. Alacaklı derdest icra takibine devam edebilmek için, altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir (m.68,I;m.68/a,I) veya bir yıl içinde itirazın iptali davası açabilir (Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı ikinci baskı sayfa 1067). İcra takip dosyasının incelenmesinde, ihtiyati haciz kararı ile birlikte ilamsız icra takibine süresinde başlandığı ve borçlunun maaşına ihtiyati haciz konulduğu, borçlunun ödeme emrine süresinde yaptığı itirazın (itiraz edildiğine dair açıklama içeren durma kararının) alacaklı vekiline 17.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/13156 Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız takibe, davalıların itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptali, takibin devamı ve % 20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, ilama dayalı olarak ilamsız takipte ödeme emrine takip borçlularından .... ve .....'...
İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir. Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)."...
İcra Müdürlüğü'nün 2011/279 sayılı icra takip dosyasından çıkartılan ödeme emri davalıya 15.03.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 21.03.2011 tarihli dilekçe ile icra takibine itiraz etmiş, itirazında davaya konu diğer takip dosyası olan aynı icra müdürlüğü'ne ait 2011/278 sayılı takip dosyasından çıkartılan ödeme emrinin müvekkiline gönderildiğini, ancak 2011/279 sayılı icra takip dosyasındaki ödeme emrini inceleyip bu ödeme emrine itiraz ettiklerini 2011/279 sayılı icra takip dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde belirtmiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere icra hukuk mahkemesince, usulsüz tebligata rağmen davalı vekilinin 2011/279 sayılı icra takip dosyasındaki ödeme emrini inceleyerek içeriğini öğrendiği, icra takibine itirazda bulunduğu gerekçesiyle 2011/279 sayılı icra takip dosyası üzerinden çıkartılan ödeme emrinin iptaline ilişkin şikayeti reddedilmiştir....