WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra emrine itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İİK'nun 41.maddesi göndermesi ile ilamlı takiplerde de uygulanacak, İİK'nun 16.maddesinde, Kanun'un hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesi'ne muamelelerin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet edilebileceği düzenlemesi mevcuttur....

    Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas - 1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre, borçlunun, icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması zorunludur. Somut olayda borçlunun, şikayet dilekçesinde, ödeme emrine dair tebligattan 07.08.2014 tarihinde haberdar olduğunu bildirdiği görülmekte olup, 25.08.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurunun, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük süreden sonra olduğu anlaşılmaktadır....

      Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas - 1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre, borçlunun, icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması zorunludur. Somut olayda borçlunun, şikayet dilekçesinde, ödeme emrine dair tebligattan 25.11.2013 tarihinde haberdar olduğunu bildirdiği görülmekte olup, 04.12.2013 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurunun, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük süreden sonra olduğu anlaşılmaktadır....

        Borçlu vekili icra emrine asıl alacaklara uygulanan en yüksek işletme kredisi faiz oranlarının fahiş olduğu gerekçesiyle işlemiş faiz alacağı yönünden itiraz etmiş, Mahkemece de taraflarca bildirilen bankalardan en yüksek işletme kredisi faiz oranları araştırılarak, dosya işlemiş faiz miktarının belirlenmesi için bilirkişiye tevdi edilmiştir. İcra emrine dayanak ... 10. İş Mahkemesi'nin 18.05.2012 tarih, 2011/942 E., 2012/397 K. sayılı ilamında hüküm altına alınan alacaklara bilirkişi raporunda belirtilen temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek faizle birlikte tahsiline şeklinde karar verildiği görülmüştür. Ne var ki; bilirkişi ...tarafından düzenlenen bila tarihli raporda inceleme konusu yapılan ilave tediye ve ikramiye alacak miktarlarının, yine aynı bilirkişi tarafından temin edilerek dosya arasına alınan icra emrine dayanak ... 10. İş Mahkemesi'nin ilamına ekli 26.03.2012 tarihli bilirkişi ... tarafından tanzim edilen bilirkişi raporu ile uyumlu olmadığı anlaşılmıştır....

          Dava, İİK'nun icra memur muamelesini şikayete ilişkindir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, davalı alacaklı tarafça davacı aleyhine İzmir 22. İcra Müdürlüğünün 2021/6064 esas sayılı dosyası ile başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde icra emrine itiraz edilmesi üzerine İzmir 3....

          Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, İcra dosyasında ödeme emrine itiraz edilip itirazın iptali davasının 30.01.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, şikayet tarihi itibariyle kesinleşmiş bir alacak bulunmadığından sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, icra müdürlüğünce yapılan hesaplamalarda uygulanan faiz oranının şikayet konusu yapıldığı, mahkemece borçlunun başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilerek, istemin süresinde olmadığından bahisle reddine karar verildiği görülmektedir....

              Anılan maddenin devamında ihtara itiraz halinde borçlunun İcra Mahkemesine şikayet hakkı bulunduğu, bu halde de krediyi kullandıran tarafın alacağını İİK.nun 68. maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispat etmesi gerekliliğine yer verilmiştir. Somut olayda, alacaklı Banka tarafından borçlulara, anılan maddede belirtildiği şekilde Noter aracılığıyla ihtarname gönderilmiş, bu ihtarnameye borçlu tarafından süresi içinde ... 10. Noterliği'nin 15.003.2012 tarih 10672 yevmiye numaralı İhtarnamesi ile itiraz edilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere ipoteğin limit ipoteği olması ve ihtarnameye süresi içinde itiraz edilmesi borçluya icra emri gönderilmesine engel teşkil etmez. Bu durum sadece krediyi kullanan tarafa İcra Mahkemesine şikayet hakkı verir. O halde Mahkemece İİK.nun 150/ı maddesinin göndermesiyle aynı Kanunun 68/b. maddesi çerçevesinde bilirkişi incelemesi yapılarak değerlendirilmesi ve bu şekilde sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi isabetsizdir....

                Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İİK'nun 8. maddesi gereğince ödeme emrine itiraz tarihinin iş bu itirazın icra tutanağına geçirildiği tarih olmasının kanun gereği olduğunu, ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerektiğini, zira ödeme emrine itiraz tarihinin itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğunu, icra müdürlüğünce itiraz dilekçesi tarihinin önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemeyeceğini, borçlunun itirazının süresinde olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, mahkemece şikayetin kabulü yerine reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK'nın 16 vd. maddeleri uyarınca açılmış icra memur muamelesine şikayete ilişkindir....

                Mahkemece; genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emrine itiraz için borçlu tarafından sunulan dilekçede özellikle belirli bir cümle veya kelimenin kullanılmasının şart olmadığı, borçlunun ödeme emrine itiraz iradesini ortaya koyan sözcüklerin kullanılmasının yeterli olduğu, borçlunun dilekçesinden genel olarak itiraz iradesi çıkarılabiliyorsa bunun geçerli bir itiraz olarak kabul edilmesi gerektiği şüpheye düşülmesi halinde ise borçlu lehine hareket edilmesi gerektiği, hususları göz önüne alındığında somut olayda, davalı borçlunun icra dosyasına sunduğu ilgili dilekçenin sonunda açıkça takibin durdurulmasını istediği ve bu istemin aynı zamanda ödeme emrine itiraz olarak değerlendirilmesi gerektiği saptanmakla bu aşamada davacının, icra dairesi işleminin şikâyetin durdurulması işleminin iptaline yönelik şikâyetinin reddine, davalı tarafından icra dairesine sunulan dilekçede açık ve kesin biçimde bir borç ikrarını ifade eden herhangi bir cümle veya sözcük bulunmadığı, bu bağlamda...

                UYAP Entegrasyonu