WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, kendisine gönderilen ödeme emrindeki borca itiraz etmiş olup, şikayet yoluyla icra tetkik mercii hakimliğinden ödeme emrinin düzenlenmesindeki usulsüzlük nedeniyle ödeme emrinin iptali için herhangi bir başvuruda bulunmadığı da dikkate alınarak borçluya gönderilen ödeme emri esas alınmak suretiyle tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın takibin ve ödeme emrinin iptali sebebi ile şikayet talebinde bulunduğunu, borçlunun İ.İ.K nun 170/a maddesine göre kambiyo hukuku bakımından şikayetinin İ.İ.K 'nun 168/3 fıkrasına tabi olup buradaki şikayet süresinin ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 gün olduğunu, borçluya ödeme emrinin 29.03.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, şikayet tarihinin ise 05.04.2021 tarihi olması sebebi ile 5 günlük süre içerisinde yapılmadığını, bu sebeple şikayetin süresinde yapılmamış olması sebebi ile reddini talep ettiklerini, borçlunun cezai şarta itirazının ise borca itiraz niteliğinde olduğundan yine 5 günlük süre içerisinde borca itiraz şeklinde talep edilmesi gerektiğini, Cezai şarta ilişkin itirazın borca itiraz olması sebebi ile şikayet yolu ile talep edilemeyeceği gibi yasal 5 günlük süre içerisinde de talep edilmediğini, bu sebeple reddini talep ettiklerini, borçlunun işlemiş faize ve faiz oranına itirazının da borca itiraz niteliğinde...

    Mahkeme gerekçeli kararında özetle; "borçlu tarafından icra emrine ve 15/12/2015 tarihli bakiye borç muhtırasına itiraz edilmeksizin ödeme yapılması nedeniyle 05/12/2016 tarihinde dosyasının infazen kapatıldığı, bu aşamadan sonra İcra Müdürlüğünce alacaklıya fazla ödeme yapıldığından bahisle gönderilen 21/12/2018 tarihli borç muhtırasının 11. İcra Mahkemesinin 2018/1166 Esas sayılı dosyasında şikayet konusu yapılarak iptal edildiği, söz konusu kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Şikayet konusu yapılan icra dosyası yapılan ödeme sonucunda 05/12/2016 tarihinde kapatılmıştır. Aradan yaklaşık 4 yıllık bir süre geçtikten sonra, fazla ödenen 60.303,16- TL tutarındaki paranın iadesini sağlamaya yönelik 21/12/2018 tarihli borç muhtırasının İcra Mahkemesi kararı ile iptal edilmesinden sonra bu sefer aynı amacın sağlanmasına yönelik olarak huzurda görülen icra emrinin iptaline yönelik şikayet davası açılmıştır....

    O halde Mahkemenin, davacı vekilinin ödeme emrinin ve/veya takibin iptali talebiyle terditli olarak yaptığı şikayet sonucunda, ödeme emrinin iptaline dair karar usul ve yasaya uygun olup, isabetlidir. Bu nedenle davacı vekilinin takip hukukuna ilişkin açık ve bilinen bir hususta lehine karar verildiği halde, kararı istinaf etmesinin takibi sürüncemede bırakmaya yönelik ve kötüniyetli olduğu anlaşılmıştır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;İcra emrinin iptali talebi ile açılan eldeki davanın Adana 2.İcra Hukuk Mahkemesindeki davadan önce açılması nedeni ile derdestlik itirazının yerinde olmadığı, icra emrinde hesap numarasının bildirilmemesinin sonradan ikmali mümkün bir eksiklik olması nedeni ile icra emrinin iptalini gerektirmediği, İİK.nın 32.maddesine göre icra emrinde faiz başlangıç tarihinin belirtilmesinin zorunlu olmadığı, icra emrinde takip dayanağı belgelerin yazılı olduğu, icra emri tebliğ mazbatasında dahi takip dayanağı belgelerin yazılı olduğu, ödeme emri tebliğ tarihi ile dava tarihi arasındaki sürenin 7 gün olması nedeni ile davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinde bulunmakta hukuki yararının olmadığı gerekçesi ile icra emrinin iptali talebinin ve usulsüz tebligata yönelik şikayetlerin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

    sayılı ödeme emri içeriğindeki (... kodlu trafik para cezası, .. kodlu karayolu geçiş ücreti ve ... kodlu karayolları idari para cezası hariç) 2016/6, 7, 8. dönemine ilişkin gelir (stopaj) vergisinin iptali istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı davalı idare işleminin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:... , K:......

      İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkiline tebliğ edilen ödeme emri ekinde çek suretlerinin tebliğ edilmediğini, bu nedenle ödeme emrinin iptali gerektiğini, tebliğ edilen ödeme emrinde “Hemen Öderseniz” şeklinde yeni bir hesaplama yapıldığını, Kanun ve yönetmelikte yer almayan hususun ödeme emrinde yer almasının ödeme emrinin iptalini gerektirdiğini, takipte talep edilen faize, faiz oranındaki muğlaklığa itiraz ettiklerini, 3095 sayılı kanunun 4/a maddesinin talep edilmesi gerektiğini ileri sürerek Faize, faiz oranına ve faiz miktarına itiraz nedeniyle ödeme emrinin iptaline, İİK. Ve yönetmeliğinde yer almayan hususların ödeme emrinde yer alması nedeniyle ödeme emrinin iptaline, takip dayanağı belgenin tebliğ edilmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Sapanca İcra Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 30.11.2006 gün, 22424-22641 sayılı, 6.Hukuk Dairesinin 8.2.2007 gün 12762-1045 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, şikayet yoluyla ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 12.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 12.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 10.05.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yazılı iddia ve beyanları tekrar etmekle birlikte taraflarınca icra dairesine 08.10.2020 tarihinde itiraz edildiğini, bu kapsamda dosya kesinleşmeden itiraz yapılmadığına dair beyanların asılsız olduğunu, ödeme emrine itiraz edilmiş olmasının şikayet yoluyla ödeme emrinin iptalinin istenilmesine engel olmadığını, itirazın süresi içerisinde yapılmadığına dair beyanların asılsız olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Talep, kira alacağına ilişkin genel haciz yoluyla takipte ödeme emrinin iptali istemine ilişkin şikayettir. Borçlu genel haciz yoluyla takibe yönelik itirazlarını ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icra dairesine, İİK'nın 16. maddesi uyarınca da ödeme emrine yönelik şikayetlerini ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine ileri sürmelidir....

        Diğer taraftan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası, TK'nın 32. ve İİK'nın 16. maddesi uyarınca takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 gün, ödeme emrine yönelik itirazların da İİK'nın 16. maddesi uyarınca aynı süre içerisinde İcra Mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. Borca itiraz ve sair şikayetlerle birlikte borçlu, usulsüz tebliğ iddiasında bulunmuş ise, usulsüz tebliğ iddiasının kabulü veya reddine göre sair şikayet ve itirazların yasal süresinde olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 07.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 13.04.2021 tarihinde açıldığı görülmüştür. Buna göre ödeme emrine yönelik itiraz ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde ileri sürüldüğü halde, Mahkemece takip dayanağı senedin icra kasasında olmadığından ödeme emrinin iptali istemi hakkında inceleme yapılmaksızın karar verilmesi doğru değildir....

        UYAP Entegrasyonu