Diğer bir ifade ile, ödeme emri tebliği usulsüzlüğü hususu alacaklının kusurundan kaynaklanmadığından, haksız olarak aleyhine şikayet yoluna başvurulmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderlerinden, dolayısıyla yargılama giderinden sayılan vekalet ücretinden sorumlu tutulması isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, söz konusu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 6....
Somut olayda, borçluya yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının incelenmesinde; borçluya, ödeme emrinin 09.02.2016 tarihinde ''eşi ...’e'' açıklaması ile Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Ödeme emrinin, anılan yasal düzenleme ve yönetmelik hükümleri uyarınca, muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin borçlu ile aynı konutta oturan eşi ...’e tebliğ edilmesi usulsüzdür. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, 05/04/2021 tarihli icra memur işleminin şikayet edildiğini ve bunun da süresinde olduğunu belirtmiş ise de, söz konusu memur işleminin de davacı borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla borca itiraz talebinin reddine ilişkin olup, şikayetin özünün de usulsüz ödeme emri tebligatının öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ve buna göre borca itirazlarının süresinde kabul edilmesi istemi olduğundan, davacının, usulsüz tebligatı, icra dosyasına sunduğu borca itiraz dilekçesi ile öğrendiği kabul edilerek verilen kararda usulsüzlük bulunmamaktadır....
Somut olaya gelince; borçlu davacı şirkete çıkarılan örnek no: 25 ödeme emri tebligatının Tebligat Kanunu’nun 12. ve 13. maddelerine aykırı olarak şirket yetkilisi yerine Ali Olgun adlı çalışana tebliğ edildiği bu durumda usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmediğinden davacının dava tarihinde ödeme emrinden haberdar olduğunu bildirmesine göre davacıya ödeme emrinin tebliğ tarihinin 30.06.2020 tarihi olarak kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. O halde mahkemece, şikayet isteminin kabulü yerine yazılı şekilde reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak şikayetin kabulü ile Erzurum 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emrinin usulsüz olduğunu, takipten 23/11/2015 tarihinde haberdar olunduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazda bulunmuş, mahkemece; başvuru, usulsüz tebliğ şikayeti olarak nitelendirilerek şikayetin kabulü ile ıttıla tarihinin 23/11/2015 olarak tespitine karar verilmiştir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası, İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 günlük şikayet süresi içinde icra mahkemesine başvurulması gerekir....
DAVA Şikayetçi borçlu vekili isteminde; alacaklı tarafından ilamsız takip başlatıldığının haricen öğrenildiğini, taraflarına yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu beyanla şikayetlerinin kabulü ile 28.03.2016 tarihli ödeme emri tebligatı ve buna bağlı işlemlerin iptali ile usulsüz tebliğden haberdar olunan 09.11.2021 tarihinin ödeme emri tebligatının yapıldığı tarih olarak kabul edilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vermiş olduğu cevap dilekçesi ile haksız ve hukuki dayanaktan yoksun şikayetin reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şikayetçi borçlu tarafa icra dosyasında gönderilen ödeme emri tebliğinin yasadaki şartları taşımadığı nedenle usulsüz olduğu anlaşılmasına rağmen, ... 6....
dosyasından müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 08/03/2023 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; ödeme emrinin davacı borçluya 01/10/2016 tarihinde tebliğ olduğu, davacı borçlu adına gönderilen ödeme emri TK'nun 21. maddesine uygun olarak tebliğ edilmemiş ise de, borçlu T1 UYAP sistemindeki takip dosyasında bulunan işlem kütüğü kayıtlarına göre ödeme emrini 27/02/2023 tarihinde, tebliğ mazbatasını 24/02/2023 tarihinde açıp okuduğu, böylece şikayete konu usulsüz tebliğ işleminden 24/02/2023 tarihinde tebligatı incelemek sureti ile haberdar olduğu, şikayetin ise 7 günlük süre geçtikten sonra 10/03/2023 tarihinde yapıldığı gerekçesiyle şikayetin süre aşımından reddine karar vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte borçlunun icra mahkemesine başvurarak, takip dosyasında ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia ederek usulsüz tebligatın iptalini, hacizlerin kaldırılmasını ve diğer şikayet sebeplerini bildirmiş, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebligata ıttıla tarihinin 14.05.2014 olarak belirlenmesine, yeniden ödeme emri tebliğine, diğer hususların reddine karar verildiği görülmüştür....
Şu hâle göre borçlunun takip talebinde gösterilen bilinen adresine çıkarılan ödeme emri tebligatı iade edilmiş olduğundan, adres kayıt sisteminde kayıtlı yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu’nun 21. maddesinin 2. fıkrasına göre tebligat yapabilmek için yasal şartlar oluşmuştur. 27.09.2013 tarihinde icra memurunca ödeme emri tebligatı borçlunun adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine çıkarılmış olup, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihe kadar olan süre içinde borçlunun mernis adresini sildirmiş olmasının sonuca etkisi yoktur....
Şu hâle göre borçlunun takip talebinde gösterilen bilinen adresine çıkarılan ödeme emri tebligatı iade edilmiş olduğundan, adres kayıt sisteminde kayıtlı yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu’nun 21. maddesinin 2. fıkrasına göre tebligat yapabilmek için yasal şartlar oluşmuştur. 27.09.2013 tarihinde icra memurunca ödeme emri tebligatı borçlunun adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine çıkarılmış olup, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihe kadar olan süre içinde borçlunun mernis adresini sildirmiş olmasının sonuca etkisi yoktur....