Keza HGK'nun 3.5.2001 tarih ve 2001/12-428 E., 2001/426 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde borçluya tebliğinde zorunluluk vardır. İİK'nun 61. maddesi gereğince de takip belgeye dayanıyorsa, belgenin tasdikli bir örneğinin ödeme emrine bağlanması gerekmektedir. Genel haciz yoluyla yapılan takipte, borçlunun yasal sürede icra dairesine itiraz etmiş olması, şikayet yoluyla icra mahkemesinden ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmez. Zira, hakkında yeniden ödeme emri tebliği gerekeceğinden, yukarıda özetlenen talepte bulunmasında hukuki yararı vardır. O halde, mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Dosyanın incelenmesinde, genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçlu şirkete gönderilen ödeme emri tebligatının iade geldiği, bununla birlikte borçlu şirket vekili tarafından 16/12/2019 tarihinde itiraz dilekçesi sunulduğu ve müdürlükçe itirazın süresinde olduğu kabul edilerek takibin borçlu şirket yönünden durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Genel haciz yolu ile ilamsız takiplerde yedi günlük itiraz süresi ödeme emrinin tebliği ile başlar. Borçlu şirkete gönderilen ödeme emri tebligatı ise iade gelmiştir. Diğer borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğ edilmiş olması, diğer borçlu, şirketin yetkili temsilcisi olsa da borçlu şirket için hüküm ve sonuç doğurmaz. Öte yandan şirketin yetkili temsilcisinin takipten haberdar olması durumunun şirket açısından itiraz süresini başlatması ancak TK'nın 32. maddesi uyarınca borçluya gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi halinde mümkündür. Oysa ki borçluya usulsüz de olsa yapılmış bir ödeme emri tebliği yoktur....
Mahkemece ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile borçlu şirketin ödeme emrinden 29/05/2019 tarihinde haberdar olduğunun tespiti ve ödeme emri tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. HMK'nun 355 maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşılmakla, davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; İstanbul Anadolu 10....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile; davacı borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü ile ödeme emrinin davacı borçluya 06/01/2021 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirkete ödeme emrinin usulen tebliğ edildiğini, tebliğin yapıldığı kişinin davacı borçlu şirket çalışanı olup posta memuru tarafından davacı şirkette tebligatı almaya yetkili kişilerin bulunmaması üzerine tebliğin TK 'nın 13. Ve Tebligat Yönetmeliğinin 21. Maddesi usulünce yapıldığını, yerel mahkemece Yeşim Aydemir'in borçlu şirketteki yetkisi incelenmeden verilen kararın hatalı olduğunu beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını istemiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlu şirket aleyhine başlatılan ilamsız takipte, ödeme emri tebliğ evrakının 21.03.2022 tarihinde, ......., iş yeri yetkilisi, ibaresi ile tebliğ edildiği, Tebligat Kanununu 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılabileceği, Yönetmeliğin 21. maddesine göre, tüzel kişi adına tebligatı kabul edecek kişi mutat iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı alamayacak durumda ise şirket yetkilisinden sonra gelen kişi olup olmadığı konusunda tebliğ memurunun araştırma yapması gerektiğinin düzenlendiği, Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne yazılan müzekkereye göre şirket yetkilisinin... olduğu, tebligatı alan...nın ise şirket yetkilisi olmadığı gibi şirket yetkilisinden sonra gelen veya tebligatı almaya yetkili olan kişi olup olmadığının araştırılmadığından tebliğ işleminin usulsüz olduğu, Tebligat Kanunu 32. maddesi uyarınca usulsüz tebliğin...
Hukuk Dairesi'nin içtihatlarına göre; alacaklının talebi üzerine ikinci kez borçluya ödeme emri tebliğ edilmesi halinde, borçlu açısından yeniden itiraz hakkı doğmaktadır. Ancak bu içtihat alacaklının kendi iradesi ile yeniden ödeme emri tebliği istemesi nedeniyle borçlu açısından yeni bir itiraz ve şikayet hakkı doğmaktadır. Öte yandan, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü, ancak muhatabı tarafından İİK'nun 16. maddesi uyarınca süresinde şikayet konusu yapılarak tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi talep edilebilir. Borçluya ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi, ona yeniden itiraz hakkı verir ise de, satış isteme süresinin, ikinci kez çıkarılan icra veya ödeme emri tebliğinden başlatılmak sureti ile alacaklının satış isteme süresinin uzatılması sonucunu doğurmaz. Aksi halde, satış isteme süresini kaçıran alacaklının, borçluya yeniden ödeme veya icra emri tebliğ ettirmek sureti ile yeniden satış talebinde bulunma hakkı kazanmasına neden olur....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/31 Esas 2018/393 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı T1 vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili aleyhine Mersin 8.İcra Dairesinin 2017/10396 esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin mernis adresinin Almanya Bremen olduğunu, ödeme emri tebliğ tarihinde müvekkilinin Bremen cezaevinde tutuklu olarak bulunduğunu, müvekkilinin ülkeye giriş çıkış kayıtları incelendiğinde durumun ortaya çıkacağını belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin 16.01.2018 olarak düzeltilmesine, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Muhatabın işte olduğunu beyan etmesi üzerine" notuyla 21/1 maddeye göre tebligatı ikmal edildiği, ancak muhatabın tüzel kişi şirket olması karşısında "muhatabın işte" olmasının gerçeği yansıtmadığı, yine muhatabın neden adreste bulunmadığı ile ilgili yeterli araştırma yapılmadığı ve bilgi alınan komşunun denetime ikan verecek şekilde tespiti yapılmadığı bu şekilde yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı değerlendirilmekle öğrenme tarihinin aksi ispat edilmediğinden öğrenme tarihi olarak beyan edilen tarihe itibar edilmiş ve şikayet süresinde ve yerinde görülmüş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, " Şikayetin kabulü ile; İstanbul 19. İcra Müdürlüğü 2018/29574 E sayılı dosyadan yapılan ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak beyan edilen 30.10.2018 tarihi olarak düzeltilmesine," karar verildiği görülmüştür....
tarihinde yapılmış ödeme emri tebliğine dayalı hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Bu haliyle ödeme emri tebliğ işlemi usulüne uygun olduğundan, tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin reddine karar verilerek aşagıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacının Şikayet ve davasının reddine" karar verildiği görülmüştür....