GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeniyle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması, şiddetli geçimsizlik ve pek fena muamele nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesini, müşterek çocuklar lehine yasal faiziyle birlikte ayrı ayrı aylık 750,00'şer Tl tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacıya kötü muamelede bulunduğunu ancak karşılığını da gördüğünü, kendisinin de psikolojik şiddet gördüğünü, davacının da en az kendisi kadar suçlu olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir....
Mahkemece; davacı kadının dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı, dosyaya sunduğu delillerin ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma olgusunu ispata yeterli olmadığı, boşanma şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle kadının boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de; davacı kadın 01/10/2020 tarihli dava dilekçesinde sözlü ve fiziksel şiddet, sosyal hayatı kısıtlama, yasa dışı madde kullanılması, şiddetli geçimsizlik, hakaret ve küfür vakıalarına dayanmış ve şikayet tutanak evrakını da delil olarak bildirmiştir. 04.12.2020 tarihli ön inceleme duruşmasında dayandığı delileri bildirmesi için 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı ön inceleme duruşmasında dava dilekçesinde delil olarak dayandığı taraflar arasında gerçekleşen olaya ilişkin düzenlenen iddianameyi ve şikayet başvurusuna ilişkin evrakları sunmuştur....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I.DAVA Davacı; 09.05.2014 tarihinde eşinden alkol ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandığını, daha sonra SGK'dan maaş almaya başladığını, eşinin borçlarından dolayı hakkında birlikte yaşadıklarına dair asılsız olarak yapılan ihbar nedeniyle maaşına el konulduğunu, eşi ile birlikte yaşamadığını belirterek kesilen yardım ücretini talep etmiştir. II.CEVAP Davalı Kurum vekili; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. III.İLK DERECE MAHKEME KARARI Kararda özetle; davanın kabulü ile, 1-Davacıya babası ...'...
Aile Mahkemesinin 2010/434 esas sayılı dosyasında şiddetli geçimsizlik sebebine dayanılarak açılan boşanma davasından sonra tarafların 2010 yılı Mayıs ayında ...'da biraraya gelip, barıştıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar birbirlerini karşılıklı olarak affetmiş veya en azından hoşgörü ile karşılamış sayılırlar. Eşlerin davaya rağmen bir araya gelmeleri ve birlikte yaşamaları evlilik birliğinin sarsılmadığını, çekilebilir olduğunu gösterir. Gerçekleşen bu durum karşısında kocanın, ... 8. Aile Mahkemesinde açtığı bu davanın reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü doğru görülmemiştir. 4-Davacı-davalı kocanın 21.12.2010 tarihinde ... 12....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.nun 352/1- d maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 2- Davacının adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle harç tahsiline yer olmadığına, 3- Davacının adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle suçüstü ödeneğinden karşılanan 55,25 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 4- Kararın mahkememizce taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 26.10.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile 1980 yılında evlendiklerini, davalının davranışları ve sorumsuzluğu nedeniyle şiddetli geçimsizlik yaşandığını, davalının 2002 yılında ev eşyalarını da alıp evi terkettiğini, bu tarihten itibaren ayrı yaşadıklarını, davalının boşanma davası açtığını ve davanın reddedildiğini, ev hanımı olduğunu, geçinmekte zorlandığını belirterek; aylık 500,00-TL. tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının iddialarının doğru olmadığını, kendisinin ...'...
un 1980 yılında davalı ile evlendiğini, evliliklerinden 6 çocuklarının olduğunu, davalının kendisi ile resmen evle olduğu halde başka bir kadınla gayrı resmi evlendiğini, bu kadından da 6 çocuğu olduğunu, davalı ve davalının gayrı resmi evlendiği kadınla aralarında şiddetli geçimsizlik nedeniyle kendi çocuklarından ..., ..., ... ve Bilgin.... ile evden çıkmak zorunda kaldığını, bir ev kiralayarak çocuklarıyla oturduğunu, davalının kendilerine bakmadığını, ihtiyaçlarını temin etmediğini, davacı ....için aylık 600 TL, diğer davacılar için ayrı ayrı aylık 400 TL olmak üzere toplam 1.400 TL nafakanın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalı; davacının müşterek haneyi kendi isteği ile terk ettiğini, gayriresmi evliliğini de davacı ...'in rızası ve onayı ile yaptığını, emekli olup başka geliri olmadığını, davacı ...'ün 27 yaşında olup bir üniversiteyi bitirdiğini, davacı ...'...
K A R A R Dava, davacının boşandığı eski eşiyle birlikte yaşamaya devam etmesi nedeniyle babasından almakta olduğu yetim aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali ile aylıkların kesilme tarihinden itibaren faizleri ile birlikte ödenmesine ve davacının davalı Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının nafaka, tazminat ve yargılama gideri talep etmeksizin şiddetli geçimsizlik nedeniyle......
Dava dilekçesinin başlığında dava “şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma” olarak nitelendirilmiştir. Mahkemece davanın Türk Medeni Kanunun 166/1-2. maddesi kapsamında açıldığı kabul edilerek deliller bu çerçevede değerlendirilmiş ve reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı temyiz dilekçesinde de hakimin hukuki nitelendirmeyi yanlış yaptığını, davasının Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayandığını ve delillerin bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürmemiştir. Olayları açıklamanın taraflara hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu doğrudur. Ancak hakimin hukuki nitelendirmeyi yaparken tarafların açıkladığı olayların dışına çıkması mümkün değildir. Bu kapsamda tarafların dayanmadığı bir hukuki sebebi hakimde kabul edemez. Kaldı ki davacı temyiz dilekçesinde dahi davasının TMK'nun 166/son maddesine dayandığını ileri sürmemiş bu konuyu temyiz sebepleri arasında göstermemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2018/1164 ESAS-2020/740 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 1986 yılında evlendiğini, müvekkilinin ilk evlendiği zamanlar kayınpederi ve davalı koca ile aynı çatı altında yaşadığını ve her ikisinin sözlü ve fiziki şiddetine maruz kaldığını, davalının psikolojik rahatsızlığının bulunduğunu, müvekkilinin evlenmeden önce davalının bu rahatsızlığını bilmediğini, evlendikten sonra ise bu rahatsızlıklardan dolayı evliliklerinin kabusa dönüştüğünü, davalının davacıya hakaretler ettiğini, davalının düzenli bir işte çalışmadığını, sürekli girdiği işlerde sorun çıkardığını beyan ederek müvekkili ile davalının şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminata...