Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... Ltd.Şti vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 547,548 ve 549 parsel sayılı taşınmazların davalılar tarafından herhangi bir yazılı kira sözleşmesi olmadan işgal edildiğini, davalı şirketin çalışanlarına defalarca haber bırakılmasına rağmen haksız işgale devam ettiklerini ileri sürerek, taşınmazlara yönelik davalıların elatmasının önlenmesine, geriye doğru iki aylık 10.000 TL ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kira ilişkisinden kaynaklanan şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,16.9.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz....

      Türk Medeni Kanunun 982 ve 983. maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek sulh hukuk mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır. HGK 25.11.2009 tarihli 2009/9-518, 2009/573 sayılı kararı da aynı yöndedir. Madde içeriğinden açıkça anlaşılacağı üzere, yalnız zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar, dava değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesince görülecektir. Maddede yer alan "sadece zilyetliğin korunması davaları" ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 982. ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğin gaspı ve zilyetliğe saldırıdan ... davalar amaçlanmıştır....

        KARAR : Sıfat yokluğu nedeniyle fer'i müdahil vekilinin istinaf talebinin reddine, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak el atmanın önlenmesi talebinin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin reddine İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2019/324 E., 2020/171 K. Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince el atmanın önlenmesi talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmiştir....

          in kullandığını ve kendisinin taşınmazı kullanmasına engel olduklarını, fabrikadan yararlanamadığını, taşınmaza fiilen sokmadıklarını, belirterek el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminde bulunmuştur. 2. Davalılar, taşınmazı paydaş çoğunluğu ile 16.12.2014 tarihli kira sözleşmesi ile ...’e kiraya verdiklerini, haksız bir işgalin olmadığını, fabrika dışındaki yerlerin boş olduğunu belirterk davanın reddini savunmuşlardır. 3. Gerek İlk Derece Mahkemesi ve gerek Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinde 16.12.2014 tarihli kira sözleşmesi ile pay ve paydaş çoğunluğu sağlanarak taşınmaz üzerindeki kereste fabrikasının davalı ...'e kiralandığı, buna göre davalı ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Uzunköprü Asliye Hukuk ile Uzunköprü Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacıların tapuda kayıtlı taşınmazlarına davalının elattığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminde bulundukları, davalının ise savunmasında kira ilişkisine dayandığı, davacıların dava dilekçesindeki davalının elatmasının önlenmesine, taşınmazın kendilerine teslimine istemlerinin, taşınmazın tahliyesi anlamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 8/II-I maddesi gözetilerek uyuşmazlığın çözümünde sulh hukuk mahkemesi görevlidir....

              Davacı vekili; davaya konu bağımsız bölümün müvekkili tarafından 15.09.2011 tarihinde satın alındığını, davalının satın alma tarihi itibariyle taşınmazda oturan bir kişi olduğunu, davalı ile yapılan görüşmelerde bağımsız bölümün 15.10.2011 tarihinde tahliye edilmesi ve 450 TL kira parası ödenmesi konusunda mutabakata varıldığını, ancak davalının kiralananı tahliye etmediği gibi kira parası, elektrik ve su fatura borçlarını da ödemediğini belirterek, satın alma tarihinden itibaren 4.500 TL 10 aylık kira, 66 TL ihtarname masrafı, 1.118 TL elektrik ve 368 TL su fatura bedelinin tahsili ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ise taşınmazda kiracı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece kira ilişkisinin varlığının davacı tarafından kanıtlanamadığı, bu durumda davanın genel hükümler çerçevesinde el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası olarak görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir....

                Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usulî kazanılmış hak” ya da “usulî müktesep hak” olarak adlandırılan bu ilke Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.02.1988 tarih ve 87/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı ilamında “Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesinin doğuracak bir durumdur ve buna usulî kazanılmış hak denilmektedir...” şeklinde tanımlanmıştır. Bu anlatımlar ışığında somut olay incelendiğinde, yerel mahkemece bozma öncesindeki ilk hükümde 51.881,21 TL mahrum kalınan kira bedelinin tahsiline karar verilmiş olup, bu karar davacı tarafından temyiz edilmediğinden, ilk hükümde belirtilen mahrum kalınan kira bedeli bakımından davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur....

                  TMK' nun 683. maddesinden almakta ise de bu madde kapsamı dışında kalan ve özel maddeler ile düzenlenen el atmanın önlenmesi davaları da mevcuttur. Kanunun genel nitelikli bu maddesi ve özel kanunlardaki öteki hükümleri ile mülkiyet hakkının her türlü zarar verici davranışlara karşı korunması amaçlanmıştır. Mülkiyet hakkının sağladığı yetkilerin malik tarafından gereği gibi kullanılmasını önleyen ve 3. kişilerden gelen etkilere karşı korunma aracı olarak "haksız el atmanın önlenmesi", "taşkınlığın giderilmesi, durdurulması için, el atmanın önlenmesi davası" hakkı tanınmıştır. Burada önemle vurgulanmalıdır ki, Yasa hükmünde “haksız el atmadan” söz edilmiş olması karşısında, bütün bu davranışların haksız olması, davalının bir hakka dayanmaması gerekli ve yeterlidir....

                  UYAP Entegrasyonu