Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birleşen davada davacı vekili, bozma ilamına göre davalının asgari alım taahhüdü ve sözleşme hükümlerine riayet etmemesi nedeniyle davacının kar kaybının olduğunu, asıl davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak 5.000 USD üzerinden mahrum kalınan kar bedelinin talep edildiğini, bu nedenle saklı tutulan 17.500 USD mahrum kalınan kar bedelinin temerrüt tarihinden itibaren en yüksek faiz ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı vekili, sözleşmenin feshedilmesinde davalının kusurunun olmadığını, bu nedenle kar mahrumiyetine dayalı cezai şartın davalıdan talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir....

    HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İntifa (Oturma) Hakkına Dayalı Elatmanın Önlenmesi, Kişisel Hakka Dayalı tazminat(Ecrimisil) ve Manevi Tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça İntifa (Oturma) Hakkına Dayalı Elatmanın Önlenmesi, Kişisel Hakka Dayalı tazminat (Ecrimisil) ve Manevi Tazminat istemlerine yönelik olarak dava açılmıştır. Dairemiz taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar yönünden görevlidir. Davacı taraf dava konusu taşınmazın maliki olmadığı gibi mülkiyet hakkına dayalı olarak ta bu davayı açmamış, kişisel hakka dayalı olarak bu davayı açmıştır. İntifa hakkı TMK.nın 794. ve devamı maddelerinde, oturma hakkı ise 823 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 4....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, mirastan feragat sözleşmesi ile davacıya tamamen hakka dayalı olarak açılmış el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olayda dava el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin olup dava dilekçesinde, davalının akdi ve kanuni her hangi bir sebebe dayanmaksızın taşınmazı kullandığı belirtilmiştir. Dava dilekçesinde kira sözleşmesine dayalı tahliye yolunda bir istek bulunmamaktadır. Mahkemece uyuşmazlığın dava dilekçesinde açıklanan dava sebebi ve talep sonucuna göre incelenip işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davanın tahliye ve kira alacağına yönelik olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi hatalı olmuştur...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek kararın süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir....

        Davacı 25.08.2009 günlü dilekçesinde mirasen kalan taşınmazın borç karşılığı verildiğini, borcun bitmesine rağmen taşınmazın iade edilmediği, bu nedenle el atmanın önlenmesi talebinde bulunmuştur. Dosya kapsamından, 139 ve 85 parsel sayılı taşınmazların davacının eşi Osman'ın borcundan dolayı davalı tarafa anlaşma senedi ile borç ödeninceye kadar verildiği, borç karşılığı taşınmazların davalı tarafca ekilip biçildiği, bu durum karşısında davacı ile davalı arasında sözlü veya yazılı kira sözleşmesinin varlığını kabul etmek olanaklı olmayıp açılan davanın kira sözleşmesinden kaynaklanmayan tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi istemine ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda uyuşmazlığın H.U.M.K.'nun 8/1. maddesi gözönünde bulundurulduğunda, dava tarihi ve değeri esas alındığında Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....

          TL'nin davalı tarafca ödenen 75.000,00 TL'den mahsubuna, müsbet zarar kapsamında olan kira kaybından kaynaklı tazminat, mahrum kalınan kar ve cezai şart taleplerinin reddine karar verilmiştir....

            Mahkemece yukarıda açıklandığı şekilde öncelikle davacı kiracının aynı şartlarla başka bir yeri kiralaması için gereken makul süre tespit edilip bu süre içindeki kiracı karının ne olabileceği tespit edilip mahrum kalınan karın belirlenmesi ve daha sonra TBK’nun 125. madde hükmü gereğince kâr kaybı zararına uğrayan tarafın isteyebileceği zararın saptanmasında kıyasen yine aynı Kanun’un 325. maddesi hükmünde gösterilen kesinti yönteminin uygulanması ve hakim tarafından belirlenen bu mahrum kalınan kar üzerinden hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılardan ...'...

              Hakimler ve Savcılar Kurulu' nun 25/06/2020 tarihli ve 564- 586 Sayılı Kararı ile belirlenen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli olan Hukuk Daireleri İş Bölümü kararı gereğince;"Aşağıda yazılı davalar gibi şahsi haklara dayalı ve taşınmaz mallarla ilgili davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar:a) Satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve el atmanın önlenmesi davaları,b) Yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin olup, 30.09.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına dayalı tapu iptali ve tescil davaları,c) Tahsis kararlarına dayalı el atmanın önlenmesi ve tapu iptali ve tescil davaları,d) İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları (05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı)," ı inceleme görevi 14 ve 22 Hukuk Dairesi' ne ait olduğundan ve hukuk daireleri iş bölümü ortak hükümler 3....

              Hukuk Dairesinin 20.10.2015 tarihli ve 2015/14164 E., 2015/12177 K. sayılı kararı ile: "...Dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, kira ilişkisinden söz edilmek ve davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilmek suretiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ne var ki, eldeki dava, davalıların çekişme konusu taşınmazı fuzulen işgal ettiklerinden bahisle açıldığına göre; anılan isteğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2/1. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinin görevinde bulunduğu kuşkusuzdur....

              Davacı dava konusu şeyin maliki olduğunu ve mülkiyet hakkına davalı tarafından el atıldığını ispatla yükümlüdür. Davalı ise davacının malik olmadığını ya da davacının mülkiyet hakkına el atmadığını, el atmanın sona erdiğini ispat edebilir. Davalı taraf, davacının dava konusu taşınmazı satmak için kendilerine teklifte bulunduklarını ancak teklif edilen bedelin yüksek olması sebebiyle anlaşamadıklarını, bunun üzerine taşınmazı kiralamak için davacı tarafın teklifte bulunduğunu ve yine anlaşamadıklarını beyan etmiştir. Dolayısıyla davalı tarafın dava konusu taşınmazda elatmasını korumaya değer üstün bir hakkı bulunmamaktadır....

              UYAP Entegrasyonu