Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı baba ile çocuk arasında boşanma kararı ile kurulan şahsi ilişki halen geçerlidir. Bu şahsi ilişki düzenlenirken davalı babanın ...'da ikamet ettiği de dikkate alınmıştır. Bu kararın infazına engel teşkil edecek bir olgunun bulunduğu da taraflarca ileri sürülüp ispat edilememiştir. Merkezi makam Sözleşmenin 21/2. maddesi gereğince daha önce baba ile çocuk arasında kurulan şahsi münasebetin kullanılması, bir başka deyişle infazı için gerekli adli süreci başlatmak ve bu konuda başvurucu babaya gerekli yardımlarda bulunmak yerine yeniden şahsi münasebet tesisi için bu davayı açmıştır. Davacı babanın talebi üzerine merkezi makam adına Cumhuriyet Başsavcılığının yeniden şahsi münasebet tesisi hususnda dava açmakta hukuki bir yararı bulunmamaktadır. Kaldı ki mahkemece bozma ilamına uyularak karar verilmesi halinde yeniden oluşturulacak kişisel ilişki önceki kişisel ilişkiden farklı da olmayacaktır....

    Aile Mahkemesinin 2016/617 Esas 2016/799 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocukla davacı baba arasında kurulan şahsi ilişkinin makul ve yeterli olduğu, küçüğün otizimli olması sebebiyle banyo, beslenme, yeme içme gibi rutin alışkanlıklarının sekteye uğramaması gerektiği, şahsi ilişkinin artırılması halinde müşterek çocuğun alıştığı düzeninin değişeceği, küçüğün davalı anne ile daha fazla vakit geçirmesinin sağlıklı psiko-sosyal gelişimi açısından daha faydalı olacağının anlaşıldığı, 15/05/2011 doğumlu müşterek çocuk Yalçın Kartal dava tarihi itibariyle idrak çağında ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2018/2- 1072 Esas 2019/185 Karar sayılı ilamı gözetilerek idrak çağındaki küçüğün görüşünün pedagog tarafından alınması sebebiyle mahkemece yeniden dinlenmediği, küçüğün yüksek yararı, mahkememizce üçli bilirkişi tarafından alınan heyet Sosyal İnceleme Raporu ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak davanın reddine..." karar verilmiştir....

    Müşterek çocuğun yaşı, anne bakım ve şevkatine muhtaç olması, çocuğun anne yanında olması, annenin velayet görevini ihmal ettiğine dair herhangi bir iddianın olmaması göz önüne alındığında, çocuğun velayetinin anneye verilmesinin, müşterek çocuk 15/07/2019 doğumlu olup karar tarihimiz itibari ile 3 yaşını geçmiş olduğundan, mahkemenin çocuk 3 yaşını doldurduktan sonra belirlediği yatılı şahsi ilişkinin yeterli ve uygun olduğu değerlendirilmekle, her iki tarafın şahsi ilişkiye yönelik istinaf talebinin reddi gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Nafakanın Kaldırılması Olmadığı Takdirde Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından velayetin değiştirilmesi, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, iştirak nafakasının kaldırılması, talebin kabul edilmemesi halinde ise nafakanın azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması taleplerinin reddi ile iştirak nafakasının artırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece hükmolunan iştirak nafakasının yıllık miktarı 3.600 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 3.920 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması-Tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı kira alacağı nedeniyle tahliye istekli olarak davalı borçlu hakkında başlattığı icra takibine vaki itiraz üzerine davacı alacaklıicra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

        , ancak şimdi 6 yaşını geçtiğini, davalı ve ailesinin İzmir Torbalı'da, müvekkillerinin Muğla Menteşe'de ikamet ettiklerini, arada yaklaşık 200 km mesafe bulunduğunu, özel araç ile gidip gelmelerinin en az 5 saat sürdüğünü, bunun hem çocuğu hem de müvekkillerini yorduğunu, görüşmelerinin verimsiz geçtiğini, müvekkillerinin torunları ile yeteri kadar zaman geçiremediklerini, bunun da çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini olumsuz etkilediğini, dede ve babaanne sevgisinden uzak kaldığını belirterek, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek her ayın ilk hafta sonuna denk gelen Cumartesi günü saat 09:00'dan Pazar günü akşam saat 19:00'a kadar, dini bayramların 2. günü saat 09:00'dan ertesi günü akşam saat 19:00'a kadar ve çocuk okula başladığı tarihten itibaren yaz tatilinde 15 gün yatılı kalacak şekilde şahsi ilişki tesisini talep ve dava etmiştir....

        uygun açılmış şahsi ilişkiye dair dava bulunmadığından talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir....

        Somut olayda;ortada iki ayrı dava olduğu halde, ilk derece mahkemesince tek bir başvuru harcı alınması, dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde genel bir şekilde babayla çocuk arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talep edildiği halde, bunun somut bir şekilde açıklattırılmaması, davacı tarafça cevaba cevap dilekçesinde, "ülkemizde bulunan Avustralya konsolosluklarına müzekkere yazılarak davalının muvafakati olmadan müşterek çocuk için giriş vizesi verilip verilemeyeceğinin" sorulması talep edildiği halde, bu talep hakkında olumlu-olumsuz herhangi bir karar verilmemesi, psikolog Özlem Aras'dan yahut resen seçilecek başka bir bilirkişi/bilirkişilerden çocuk ile baba arasında önceden boşanma kararı ile tesis edilen şahsi ilişkinin davacı tarafın ileride açıklayacağı talebi doğrultusunda kaldırılması yahut sınırlandırılmasının gerekip gerekmeyeceği konusunda rapor aldırılmaması, gerekçeli kararda sadece müşterek çocuğun yurt dışına çıkışına izin verilmesi talebi hakkında gerekçeye...

        ilişki kurulmasına, Velayet ve şahsi ilişkinin karar kesinleşinceye kadar tedbiren uygulanmasına, çocuk için aylık 250,00- TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra 50 TL arttırılarak aylık 300,00 TL'ye yükseltilmesine, iştirak nafakası olarak devamına, kadın için takdir edilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra 100 TL arttırılarak aylık 450,00 TL'ye yükseltilmesine, yoksulluk nafakası olarak devamına, " karar verilmiştir....

        Gerçekleşen bu durum karşısında; müşterek çocuğun anne bakım ve şefkatine ihtiyaç duyduğu bir yaşta olduğu da dikkate alındığında müşterek çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine olacak şekilde yeniden düzenlendiği, mahkeme kararında belirtilen şekilde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu görülmekle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

        UYAP Entegrasyonu