Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişkinin düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın .davalı taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulü yönünden bozulmasını talep etmiştir....
davanın kabulü ile baba ile küçük arasında kurulan şahsi ilişkinin tamamen ortadan kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
dan üç adet şahsi çek aldığını, davalı şirketin bir aile şirketi olduğunu belirterek ileri sürülen istihkak iddiasının reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar (borçlu ve 3.kişi) vekili, takip konusu çeklerin müvekkili olan davalı/borçlu ... adına olduğunu, borcun müvekkili şirket ile ilgisinin bulunmadığını, ...'in davalı şirketin sadece yetkilisi olduğunu, şirket yetkilisi ve ortaklarının şahsi borçlarından dolayı şirkette haciz yapılamayacağını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Davalı erkeğin bu davranışları nazara alındığında ve çoğun içinde azı da vardır prensibi gereğince, şahsi ilişkinin çocuğun gelişimi için önem ve değeri, davalı babanın davranışının şahsi ilişkinin tamamen kaldırılması düzeyinde yoğun bir olumsuzluk içermemesi, çocuğa karşı ağır ihmal ve istismardan söz edilememesi bu cümleden olmak üzere şahsi ilişkinin tamamen kaldırılması halinin çocuğun üstün menfaatine aykırı görülmesi nazara alınarak şahsi ilişkinin sınırlandırılmasına, bu bağlamda müşterek çocuk İzara ile davalı baba arasında 2 haftada bir gün yatılı olmayacak şekilde ve yine dini bayramlarda yatılı olmayacak şekilde şahsi ilişki tesisine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 2017/394 Esas, 2019/122 Karar sayılı 14/03/2019 tarihli ilamı ile tarafların boşanmalarına karar verilerek velayeti babaya bırakılan müşterek çocuk ile davacı anne arasında ilam hükmünün 4 nolu bendi gereği şahsi ilişki tesisine karar verildiği, ilamın kesinleşmediği anlaşılmıştır. Yine takip dosyası kapsamı ile Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından (aile mahkemesi sıfatıyla) 2017/394 Esas sayılı 17/04/2018 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir niteliğinde şahsi ilişkiye karar verildiği, bu ara kararı gereği davacı anne ile müşterek çocuk arasında şahsi ilişkinin sağlandığı sabittir. Ancak ara kararı kapsamında olmayan temmuz ayının 1. gününden, 30. gününe kadar şahsi ilişkiye, ilam ile karar verilmiştir. Davacı vekilinin 08/07/2019 tarihli talebinin konusu da temmuz ayına ilişkin şahsi ilişkidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Kaldırılması Taraflar arasındaki "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi" davası ile bu davaya karşı açılan "kişisel ilişkinin kaldırılması" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından, kendi davasının reddi yönünden; davalı-davacı tarafından ise kendi davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden...
Bu sebeple davacının bu yöne ilişkin temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Bu sebeple davalı kadının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava çocukla şahsi ilişkinin belirlenmesi isteminden ibarettir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların Konya 2. Aile Mahkemesinin 2018/246 Esas 2018/948 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları, kararın 25.02.2019 tarihinde kesinleştiği, karar yerinde infazı kabil bir biçimde velayet hakkında hüküm tesis edilmediği, velayet hususunda çocuğun nüfus kaydına işlenmiş bir durumun da bulunmadığı, çocuğun velayetinin askıda olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 26/02/2015 tarih, 2014/18839 Esas ve 2015/3027 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, velayetin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle velayet hususunun askıda bırakılamayacağı, öncelikle velayet hususunda düzenlemenin yapılmasının gerektiği, kişisel ilişkinin bu düzenleme yapıldıktan sonra ve düzenleme sonucuna göre belirlenmesinin gerektiği vurgulanmıştır....