Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamın alınan sosyal inceleme raporuna göre, çocuk ile anne arasında şahsi ilişkinin devamının çocuğun yararına olacağının rapor edildiği, davacı tanık anlatımları ile davalıların çocuk ile annenin görüşmesini kısıtladığının anlaşıldığı, çocuğun üstün yararı, psikolojik, kişisel ve fiziksel gelişimi dikkate alınarak anne ile şahsi ilişki kurulmasının ve mahkemece belirlenen gün ve saatlerde kurulan şahsi ilişkinin gerekli ve yeterli olduğu, açılan davanın kabulü ile davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesinin yerinde görüldüğü anlaşılmakla davalıların istinaf taleplerinin esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Somut olayda;ortada iki ayrı dava olduğu halde, ilk derece mahkemesince tek bir başvuru harcı alınması, dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde genel bir şekilde babayla çocuk arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talep edildiği halde, bunun somut bir şekilde açıklattırılmaması, davacı tarafça cevaba cevap dilekçesinde, "ülkemizde bulunan Avustralya konsolosluklarına müzekkere yazılarak davalının muvafakati olmadan müşterek çocuk için giriş vizesi verilip verilemeyeceğinin" sorulması talep edildiği halde, bu talep hakkında olumlu-olumsuz herhangi bir karar verilmemesi, psikolog Özlem Aras'dan yahut resen seçilecek başka bir bilirkişi/bilirkişilerden çocuk ile baba arasında önceden boşanma kararı ile tesis edilen şahsi ilişkinin davacı tarafın ileride açıklayacağı talebi doğrultusunda kaldırılması yahut sınırlandırılmasının gerekip gerekmeyeceği konusunda rapor aldırılmaması, gerekçeli kararda sadece müşterek çocuğun yurt dışına çıkışına izin verilmesi talebi hakkında gerekçeye...

Dava, boşanma ile önceden anne ile müşterek çocuklar arasında kurulan şahsi ilişkinin kısmen değiştirilip yeniden düzenlenmesi talebine ilişkindir. TMK'nun 323. m.sine göre, ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Kişisel ilişki düzenlenmesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla, ana- baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi ana-baba içinde bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır .Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunun tatmin edecek nitelikte olmalıdır.Kişisel ilişkiye dair ilam maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayet değişikliği, olmadığı takdirde ortak velayet tesisi ya da şahsi ilişkinin genişletilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması isteminden ibarettir. Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Ekin'in velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini olmadığı takdirde ortak velayet tesisi ya da şahsi ilişkinin genişletilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması isteminde bulunmuş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi ve diğer terditli talepler ile nafakanın kaldırılması talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayet değişikliği, olmadığı takdirde ortak velayet tesisi ya da şahsi ilişkinin genişletilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması isteminden ibarettir. Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Ekin'in velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini olmadığı takdirde ortak velayet tesisi ya da şahsi ilişkinin genişletilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması isteminde bulunmuş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi ve diğer terditli talepler ile nafakanın kaldırılması talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "... davacı anne, baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini işlemişse de dosyada bulunan uzman raporu, tanık beyanı ve diğer delillere göre, davalı baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da yatılı olmayacak şekilde daraltılmasını zorunlu kılan, çocuğun bedensel ve zihinsel gelişimini olumsuz etkileyecek bir hususa rastlanmamıştır....

nın velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, kişisel ilişkinin gündüzlü ve kısa süreli kurulan kişisel ilişkinin yetersiz kaldığını, müvekkilinden uzun süre ayrı kalmak çocuğun psikolojisini etkilediğini, davalının kişisel ilişki tesisinde zorluk çıkardığıını, telefonları açmadığını, davalının, müşterek çocukla müvekkilini telefonla görüştürmemesi ve kişisel ilişki günlerinde göstermemesi nedeniyle davalı aleyhine icra takibi başlattığını bunun üzerine davalının müvekkili aleyhine uzaklaştırma kararı aldırdığını iddia ederek müşterek çocuk ile arasında kurulan kişisel ilişkinin arttırılmasını talep etmiştir. II....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından kişisel ilişki düzenlenmesi, davacı tarafından ise katılma yoluyla tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının temyizinin incelenmesine gelince; Tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarından sonra davacı tarafından açılan davada velayetin değiştirilmesine ilişkin talebin reddine, kişisel ilişkinin ise yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir....

      Mahkemenin gerekçesine bakıldığında müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, ancak baba ile çocuk arasında kurulan şahsi ilişkinin gerekçesinin bulunmadığı, ayrıca hükümde baba ile çocuk arasında şahsi ilişki kurulmuş ise de, yargılama süresince tedbiren olmak üzere hafta sonu ve dini bayramların 2.günü sınırlı şekilde şahsi ilişki tesis edildiği, Şubat tatili ve yaz tatili için baba ve çocuklar arasında şahsi ilişki kurulmadığı gibi, yargılama süresince tedbiren şahsi ilişki kurulduğu, karar kesinleştiğinde devam edecek bir şahsi ilişki düzenlemesinin yapılmayarak TMK 182. maddeye aykırı hareket edildiği , sömestr tatili ve yaz tatili için neden şahsi ilişkinin kurulmadığının gerekçesinin yazılmadığı bu şekilde gerekçesiz olarak ve yargılama süresince tedbiren sınırlı olacak şekilde şahsi ilişki kurulmasının hatalı olduğu, bu yöndeki istinaf talebinin kabulü gerektiği, mahkemece, şahsi ilişki konusunda taraf beyanları alınarak ve gerekirse SİR alınarak şahsi ilişki konusunda...

      Apartman yönetimi adına yöneticinin dava açabilmesi için apartman yönetimi ile davalı yüklenici arasında akdî ilişkinin bulunması gerekir. Somut olayda apartman yönetimi ile davalı yüklenici arasında akdî ilişki bulunmadığından daire malikleri tarafından yetki verilse dahi yönetici yükleniciye karşı akdî ilişkinin bulunmaması nedeniyle bu nitelikte bir davayı açamaz. Ancak ...’nın 19.02.2004 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi nedeniyle davalı yüklenici ile şahsi olarak akdî ilişkisi bulunduğundan, kendisine ait bağımsız bölümler ile ortak yerlerdeki eksik ve kusurlu işlerden payına düşen miktar için dava açması mümkündür....

        UYAP Entegrasyonu