Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yeniden kişisel ilişki tesisi talebinin değerlendirilmesinde; tarafların müşterek çocukları 2011 doğumlu Ali Kaan ile 2014 doğumlu Asya' nın velayetlerinin Samsun 2. Aile Mahkemesi' nin 2018/502 Esas 2018/ 538 Karar sayılı ve 03/07/2018 kesinleşme tarihli kararı ile davalı babaya verildiği, anne ile çocuklar arasında "Şahsi münasebet olarak Cumartesi günü sabah 09:00'dan aynı haftasonu Cuma günü 18:00'e kadar annesinde, ertesi hafta Cumartesi saat:09:00'dan Cuma 18:00'e kadar davacı babada kalamasına, dini bayramların ikinci günü saat:10:00'dan üçüncü günü saat:18:00'e kadar davalı annede kalmasına, 1 Temmuz saat:09:00'dan 31 Temmuz saat:18:00'e kadar davalı annenin müşterek çocukları yanına alarak görüşmesine, bu şekilde şahsi münasebet tesis ve devamına," şeklinde şahsi ilişki tesis edildiği anlaşılmıştır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır....

Aile Mahkemesi'nin 2021/818 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, boşanma ilamı ile müşterek çocukların velayetlerinin müvekkiline verildiğini, müşterek çocuklar ile davalı arasında şahsi ilişki tesis edildiğini, müşterek çocukların şahsi ilişki günlerinde babalarından fiziksel ve psikolojik şiddet gördüğünden bahisle babalarıyla görüşmek istemediklerini davacı anneye söylediklerini, müşterek çocuk Simge Su'nun davalıdan gördüğü fiziksel şiddet sebebiyle kolluk kuvvetlerine şikayette bulunduğunu, davalıya bu hususta uzaklaştırma kararı verilerek ceza dosyası açıldığını, tüm bu nedenle davalı ile müşterek çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davayı kabul etmediklerini, davacının iddialarının soyut iddialardan ibaret olduğunu, tarafların boşandıktan sonra da müvekkilinin müşterek çocuklara olan ilgi ve alakasının eksilmeden devam ettiğini, davalının çocuklarına düşkün...

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; lehe hükmedilen nafaka miktarını çocukla baba arasında şahsi ilişki tesis edilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma talebidir....

Geçici velayeti davacı davalı anneye verilen müşterek çocuk Meryem Elif ve Meltem İkra ile davalı davacı baba arasında şahsi ilişki tesis edilmiş, Meltem İkra ile kurulan şahsi ilişkinin süresine ilişkin davalı davacı baba istinaf talebinde bulunmuştur. Müşterek çocuk Meltem İkra'nın yaşı nazara alındığında, yatılı şahsi ilişki tesis edilmemesi doğru ise de kurulan şahsi ilişki süresinin kısa olduğu anlaşılmış, çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına davalı davacı babanın da babalık duygularının tatminine uygun biçimde şahsi ilişki genişletilerek yeniden tesis edilmiş, bu hususta davalı-davacı babanın istinaf talebi yerinde bulunmuştur. Erkek davada vekil ile temsil edilmiş, terditli taleplerinden velayet talebi reddedilmiş ise de şahsi ilişki talebi kabul edilmiştir. Yargılama gideri davada haksız çıkan taraftan alınır (HMK m 326)....

Bu nedenle davalı-k.davacı kadının kusur vakıasına, tazminat ve nafaka miktarları, erkeğin ise şahsi ilişki ve yoksulluk nafakası dışındaki tüm istinaf taleplerinin esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı-k.davacı kadının kusur vakıasına, tazminat ve nafaka miktarları, erkeğin ise şahsi ilişki ve yoksulluk nafakası dışındaki tüm istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE, 2- Davalı-k.davacı kadının, kusur vakıasına, tazminat ve nafaka miktarlarına, erkeğin yoksulluk nafakası miktarına ilişkin istinaf talebinin KABULÜ ile; -Sakarya 3....

Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. İlk derece mahkemesince taraflar arasında uzmandan (4787 s.K md.5) çocukların kişisel ilişki kurulacak taraf yanındaki barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu istendiği, tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verildiği, mahkemece Yargıtay içtihatları ve yerleşmiş uygulama doğrultusunda müşterek çocuklar ile anne arasındaki şahsi ilişki kurulmasına yönelik verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davalının davanın kabulü yönündeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

yavaş yavaş güçlenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. 16/06/2019 tarihli sosyal inceleme raporunda da vurgulandığı üzere, müşterek çocuk ile dava baba arasındaki bağ güçlendiğinde yeniden yatılı şekilde şahsi ilişki tesisinin her zaman mümkün olduğu değerlendirildiğinden, davanın kabulü ile şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi yönünde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

Bu sebeplerle her ne kadar tek taraflı olarak tarafımca görüşme yapılmış olsa da davalı babanın müşterek çocukla şahsi ilişkisinin kısıtlanmasında somut bir bulgu ya da gözlemin olmadığı, tam tersi müşterek çocukla babanın şahsi ilişkisinin daha da kısıtlanmasının ebeveyne yabancılaşma sendromuna sebep olabileceği bu sendromunda müşterek çocuk açısından travma yaratıcı etkilerinin olabileceğinin unutulmaması gerektiği düşünüldüğünden müşterek çocukla davalı babanın düzenli şahsi ilişki kurmasının... gerektiği belirtilmiş olup baba ile müşterek çocuk arasındaki ilişkinin kaldırılmasının müşterek çocuğun yararına olmayacağı ancak şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesinin çocuğun menfaatine olacak şekilde yapılması gerektiği belirtilmiştir....

Şahsi ilişki yönünden yapılan istinafa gelindiğinde, mahkemece karar verilen her haftanın Cumartesi günü saat 14:00'dan saat 17:00'a kadar şahsi ilişki düzenlemesinin hem taraflar, hem çocuk açısından infazında sıkıntılar bulunduğu, çocuğa ve taraflara bu şekilde yükümlülük yüklenemeyeceği kurulan şahsi ilişkinin hem yetersiz hem de infazı açısından zorlayıcı olduğu , bu nedenle çocuk ile davacılar arasında uygun ve yeterli şekilde şahsi ilişki kurulması gerektiği anlaşılmakla, bu yöndeki istinaf talebinin kabulü gerekmiştir. Sonuç olarak, davacı tarafın velayete yönelik istinaf talebinin esastan reddine, şahsi ilişkiye yönelik istinaf talebinin kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

il dışına taşındığı ve şartların bu nedenle değiştiği gözetilerek, davacı müvekkil ile çocuk arasında yeniden şahsi ilişki düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

UYAP Entegrasyonu