Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi 2011/462 Esas, ve 2012/737 Karar sayılı kararı gereği kurulan şahsi ilişkinin artırılarak diğer kişisel ilişki tesis kısımları aynı kalmak üzere her yıl Temmuz ayının 1 Günü saat 10.00' dan 15. Günü 18.00' a kadar verilen sürenin Temmuz ayının 30. Günü saat 18.00' a kadar uzatılmasını ve Her yıl sömestr tatilinin 2. Günü saat 10:00’da başlayıp 8. Günü saat 17:00’da bitecek şekilde ve Babalar günü saat. 10.00-17.00 arası davalı baba yanında kalması suretiyle şahsi ilişkinin tesisinini uzatılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....

    İlk Derece Mahkemesince çocuk ile baba arasında şahsi ilişki kurulması, dosya kapsamına alınan sosyal inceleme raporu doğrultusunda çocuğun menfaatine olduğu, davalı kadının, davacı erkeğin çocuğu kaçırmakla tehdit ettiği, davacı erkeğin yeni eşiyle çocuk arasındaki husumetin ispatlanamadığı anlaşılmakla birlikte yaşı itibariyle çocukla baba arasında kurulan şahsi ilişkinin yatılı olması çocuğun üstün yararına uygun olmadığı anlaşılmıştır. Bu hali ile davalının istinaf talebinin kısmen kabulü ile çocukla baba arasında her ayın 1. ve 3.cumartesi günü saat 10.00'dan akşam 18.00'e kadar, dini bayramların 2.günü saat 10.00'dan akşam saat 18.00'e kadar ,babalar günü saat 10.00'dan akşam 18.00'e kadar davacı baba ile çocuk arasında şahsi ilişki kurulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Davacı kadın her ne kadar çocuklar ile baba arasındaki şahsi ilişkinin daraltılmasını, yatılı olmayacak şekilde şahsi ilişki kurulmasını istemiş ise de; sosyal inceleme raporları, tanık anlatımları, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı baba ile müşterek çocuklar arasındaki şahsi ilişkinin daraltılmasını gerektirecek, çocukların yüksek menfaatleri aykırı olağanüstü bir durum tespit edilememiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dede ile torunu ... (2015) arasında ilk derece mahkemesince "Her ayın birinci ve üçüncü hafta sonları pazar günü sabah saat 10:00'dan akşam saat I7:00'ye kadar, dini bayramların ikinci günü sabah saat 10:00'dan akşam saat I7:00'ye kadar şahsi ilişki kurulmasına" karar verilmiş verilen karar taraflarca istinaf edilmekle bölge adliye mahkemesince tarafların itirazı esastan reddedilmiştir. Verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Verilen kararda belirlenen kişisel ilişki süreleri, dede ve torun arasındaki sevginin ve iletişimin kurulmasına yeterli değildir....

      Ayrıca yerel mahkeme kararının hüküm kısmının 2 nolu bendinde davacı ve müşterek çocuklar arasında kişisel ilişki tesis edildikten sonra müşterek çocuk Cesur Hamza Kılıçarslan yönünden yatılı olmaksızın denilmek sureti ile infazda tereddüte yol açacak şekilde şahsi ilişki tesisi hatalıdır. Yukarıda izah edilen nedenlerle, davacının sair istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      İlk Derece Mahkemesince; davacının terditli açtığı davasında tedbiren velayet talebinin reddi ile müşterek çocuklarla şahsi ilişki tesisinin kabulüne, buna bağlı yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesi isabetli görülmüş davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : NUMARASI : 2020/149 ESAS DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Selim Yusuf'un velayetinin anneye verildiğini, Amerika'da yaşayan baba ile şahsi ilişki kurulduğunu ve kurulan şahsi ilişkinin çocuğun üstün yararına olmadığını, yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Cevap ve karşı dava dilekçesi: Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Velayeti anneye verilen müşterek çocuğun velayetinin değiştirilerek tarafına verilmesini, anne ile talebi gibi şahsi ilişki kurulmasını talep etmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile çocuk Mehmet Ege Oyman ile davacı arasında şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, çocukla kişisel ilişki kurulması istemine ilişkindir. Davacının oğlu ile davalının Konya 3.Aile Mahkemesinin 2018/1700 Esas sayılı dosyası ile boşandıkları, çocuğun velayetinin anneye verildiği, baba ile şahsi ilişki kurulduğu, davacı ile babanın aynı evde ikamet ettikleri anlaşılmaktadır....

      ilişki kurulmasını isteme hakkına sahip olduğunu, bu nedenlerle müşterek çocukların yüksek yararı da nazara alınarak, davacı baba ile müşterek çocuklar arasında şahsi ilişki tesisine dair tedbir kararı verilmesini Mahkemeden talep etmiştir....

      Tüm bu anlatılanlar ışığında annelerini babalarının öldürdüğünün bilincinde olan çocukların, babaları ile şahsi ilişki tesisi durumunda huzurlarının tehlikeye düşeceği, idrak yaşındaki çocukların da babaları ile görüşmeyi istemedikleri ve davalı babanın çocukları ile şahsi ilişki kurulması yönünden her zaman dava açabileceği de dikkate alınarak çocukların üstün yararları açısından bu aşamada davalı baba ile çocuklar arasında şahsi ilişki tesisi kurulmasına yer olmadığına "gerekçesi ile; "Davanın KABULÜNE, TMK 336/3 maddesi gereğince velayetleri davalı babaya ait olan 30/05/2010 doğumlu TC kimlik numaralı Yağmur Rabia Karakoç, 28/08/2012 doğumlu TC kimlik numaralı Muhammet Emir Gencay Karakoç ve 17/03/2015 doğumlu TC kimlik numaralı Hatice Eslem Karakoç'un davalı babadaki VELAYETLERİNİN KALDIRILMASINA, Davalı baba ile velayet hakkı kaldırılan çocuklar arasında şahsi ilişki kurulmasına YER OLMADIĞINA, Küçükler Yağmur Rabia Karakoç, Muhammet Emir Gencay Karakoç ve Hatice Eslem Karakoç'a...

      UYAP Entegrasyonu