Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, davacının rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin sair, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2)Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuen ödetilmesi istemine ilişkin olup, davacı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla oluşan zararından %25 kusur karşılığı 5.509,97 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş....

    Somut olayda; davacı kurum sigortalısı Gökhan Baritçi'nin iş kazası geçirdiği, kurum tarafından ilk peşin sermaye değerli gelir bağlandığı, sağlık harcaması yapıldığı, geçiçi iş göremezlik ödeneği ödendiği, 184.728,04 TL kurum zararının davalıdan tahsili ile dava değeri üzerinden ihtiyati haciz talep etmiştir. Dava konusu alacağın kabul edilip edilmeyeceği, kurum ödemelerinin yerinde olup olmadığı, rücuya konu ödemenin ne kadar olacağı yapılacak yargılamadan sonra belli olacaktır. Bu nedenle alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirmekte olup muaccel bir alacak olmadığından ayrıca davacı alacaklı tarafından borçluların belli bir ikametgahının bulunmadığı, borçluların taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlandığı ya da kaçtığı ve yahut da alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunduğu hususu da ispat edilmediğinden ihtiyati haciz koşulları oluşmamıştır....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi No : 2010/1137-2012/179 Dava, sigortalının vefatından sonra yapılan haksız ödemelerin yasal faiziyle tahsili ile itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı Kurum, sigortalı ... ( ...)’ın vefatından sonra haksız yere çekilen aylıklardan oluşan Kurum zararının şimdilik 17.927,58 TL ‘sının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, icra dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş olup; Mahkemece, ... 5....

      Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; Sürekli iş göremezlik geliri, tedavi gideri ve geçici iş göremezlik ödeneğinden oluşan Kurum zararının; dava dışı 3. kişilerin kusurları karşılığından da sorumlu olmak üzere Kurum zararının % 80 kusur karşılığının davalıdan tahsilinin talep edildiği,maddi tazminat dosyasından temin edilen kusur raporunda ,Kurum denetmeni tarafından düzenlenen kusur raporunda ,dosyadan temin edilen kusur raporunda davalı işverenin % 80,kazalı sigortalının % 20 kusurlu olduğunun tespit edildiği, mahkemece; Kurum zararının % 80 kusur karşılığına hükmedilerek davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır....

      Dava; davalının haksız fiili sonucu sigortalının ölümünden kaynaklanan sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli ölüm aylığının davalıdan rücuan tahsiline ilişkin olup, yasal dayanağı 1479 sayılı yasanın 63. maddesidir. Somut olayda, davalının mahkûmiyetine ilişkin kesinleşen ilamda; davalının cezası haksız tahrik nedeniyle 18 yıla indirilmiş, mahkemece, ceza dosyasındaki haksız tahrik indirimi gözetilerek davalının % 75 oranında kusuru karşılığı kurum zararının rücuen tazminine karar verilmiştir.Bu hususta kararda bir isabetsizlik bulunmamıştır. Ne var ki; hak sahiplerine 01.12.2004 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlandığı, hak sahiplerinden...'in 10.08.2008 tarihinde evlendiği ve aylıktan çıktığı belirtilmekle, mahkemece hak sahibinin aylıktan çıkma tarihine kadar bu kişiye ödenen fiili ödeme tutarı sorularak, aylıkla bu miktar kıyaslanarak hangisi düşükse, düşük olanın kusur karşılığına isabet eden miktar esas alınarak karar verilmelidir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "...Dava, kurum sigortalısını kasten yaralayan davalının oluşan kurum zararının rücuen tahsili talebine ilişkindir. Sigortalı Musa Uymaz'ın 03/10/2014 tarihinde davalı tarafından yaralanması sonucu davacı kurum tarafından dava dışı kurum sigortalısına tedavi giderleri ödemeleri yapıldığı anlaşılmıştır. Davalının, kasten yaralama suçundan cezalandırılmasına yönelik Çankırı Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/105 esas 2016/108 Karar sayılı ilamında, sanığın (davalının) atılı kasten adam öldürme suçundan hapis cezası ile cezalandırıldığı ve sanığın suçu haksız tahrik altında işlediğinden bahisle cezasından 5237 sayılı Yasanın 29. maddesi uyarınca indirim yapılarak cezasının indirildiği anılan kararın 25/05/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır... 5237 sayılı Kanunun haksız tahrik indiriminin düzenlendiği 29....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, iş kazası geçirerek sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelir, yapılan tedavi gideri ve geçici iş göremezlik ödemeleri nedeniyle meydana gelen Kurum zararının tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 10 ve 26. maddesidir....

          Davacı kurum, 21.02.2013 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu vefat eden sigortalıya bağlanan gelir nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuen tazminini talep etmiş olup; Mahkemece, sigortalıya bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirin davalının kusur oranına karşılık gelen %30’unun davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesi ile, “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” hükmü düzenlenmiştir....

            "İçtihat Metni"İş Mahkemesi Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, trafik-iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir nedeniyle uğranılan Kurum zararının ilk rücu davasından bakiye kusur karşılığının 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkin olup, bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada, rücu edilecek bakiye gelir tutarı 22.354,50 TL olduğu halde, Mahkemenin kendi gerekçesi ile de çelişki oluşturacak şekilde maddi hata sonucu 23.354,50 TL hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

              İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; davalıların mevzuata aykırı işlemleriyle kamu zararının doğmasına neden olduğunu, kamu zararlarının tahsiline ilişkin usul ve esaslar hakkında yönetmeliğin 6.maddesinin g bendinde kamu idaresinin yükümlülüklerinin mevzuatına uygun bir şekilde yerine getirilmemesi nedeniyle kamu idaresine faiz, tazminat, gecikme zammı, para cezası gibi ek mali külfet getirilmesinin kamu zararının oluşma türlerinden biri olarak sayıldığını, yerel mahkemenin bu hususu göz ardı ederek eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olup bozulması gerektiğini belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, usulsüz reçete yazarak kamu kurumunu zarara uğrattığı iddia edilerek doktorlara karşı açılan rücuen tazminat davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından davanın kabul edilmesi gerektiği ileri sürülerek istinaf edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu