Bu durumda temyize konu 21.10.2009 tarihli ihtiyati hacze itirazın reddi kararı ile 2009/414 Esas sayılı itirazın iptali dava dosyasının aslının eklenmesinden sonra birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda temyize konu 21.10.2009 tarihli ihtiyati hacze itirazın reddi kararı ile 2009/414 Esas sayılı itirazın iptali dava dosyasının aslının eklenmesinden sonra birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece tahliye davasının reddine, itirazın kaldırılması talebinin kısmen kabulü ile 2.100,00 TL kira alacağına vaki itirazın kaldırılmasına karar verilmiş karar, davalı tarafından itirazın kaldırılmasına ilişkin karara yönelik olarak temyiz edilmiştir. İ.İ.K.nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363.maddesinin 1.fıkrasının son cümlesi ve İ.İ.K.na 4949 Sayılı Kanunla eklenen Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranı nazara alınarak uyuşmazlık konusu değerin karar tarihi itibariyle 5.440. TL’yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle Yaralama Hüküm : TCK'nın 89/1, 22/3, 62, 52. maddeleri ile CMK'nın 231. maddesi gereğince mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılması kararına itirazın reddine ilişkin karara itirazın reddi Taksirle yaralama suçundan sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara itirazın reddine ilişkin karara itirazın reddi kararı katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK'nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, aynı Kanunun 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda mercide yanılmanın başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı, yine itiraz merci tarafından itirazın değerlendirildiği nazara alınarak, katılan vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin Gebze 1....
Uyuşmazlık, İİK'nun 264/2 hükmünün "İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır." şeklindeki son cümlesindeki yedi günlük sürenin başlaması için borçlular tarafından icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğinin gerekip gerekmediği noktasındadır. İİK'nun 264/2 hükmü itiraz sonrası alacaklıya iki seçenek sunmaktadır. Alacaklı isterse itirazın kaldırılması isterse itirazın iptali davası açmakta serbesttir. Bu iki davanın da yedi günlük süre içinde açılması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, itirazın tebliği ile başlar. İtiraz tebliğ edilmedikçe bu süre başlamaz. Alacaklının itirazın kaldırılması yolunu seçmesi halinde, kanun koyucu itirazın kaldırılması kararının maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceği gerçeğinden hareketle bir düzenleme yapmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Borçlunun, hakkında başlatılan takibe ilişkin itirazının, alacaklıya veya vekiline tebliğ edilmesini takiben 1 yıl içinde itirazın iptali davası açılması gerekirken, yasa ve Yargıtay kararlarına açıkça aykırı olacak şekilde itirazın tebliğine ilişkin belge bulunmadan, yenileme işleminin yapıldığı gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, İİK`nın 67/1. maddesi uyarınca itirazın iptali davalarında 1 yıllık hak düşürücü sürenin, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren başlayacağını, itiraz tebliğ edilmedikçe sürenin başlamayacağına ilişkin bir çok Yargıtay kararı bulunduğunu, itirazın tebliğ edilmemesi nedeniyle davanın süresinde açıldığını; Davalının arabuluculuk görüşmesine katılmamasına rağmen lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporlarındaki emtianın teslim edilmediğine ilişkin tespitlerin yerinde olmadığını, davalının cevap vermediğini...
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, ----- takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili --------geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz....
Görüldüğü üzere Kabahatler Kanunu"nda da itirazı inceleyecek Ağır Ceza Mahkemesinin “itirazın kabulüne” veya "itirazın reddine," karar verir şeklinde düzenleme getirilmiştir. Ancak itirazın kabulüne karar vermesi halinde itirazın konusu hakkında da bir karar vermesi gerektiği hususunda bir düzenleme yok ise de, itirazı kabul eden Ağır Ceza Mahkemesinin bu yönde hüküm oluşturması gerektiği de kuşkusuzdur. Dosya içerisinde araştırılması gereken bir husus ve toplanması gereken bir delil de bulunmadığına göre, itirazın kabulüne karar veren ... Ağır Ceza Mahkemesinin itirazın konusu hakkında da bir karar vermesi gerekirken, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar vermesi isabetsizdir. Bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname yerinde görülmekle, uygulamada birliğin sağlanması amacıyla ......
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, ---- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz....
İtirazın iptali davasında; takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılamaz. Diğer bir deyişle takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılamayan belge, itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılamaz. Takibe etkili olan itirazın iptali davasında ispat davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu olan alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda: takip tarihindeki duruma göre karar verilir. İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibarıyla belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır....