Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İtirazın iptali ilamı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için, itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerekir. Buna göre, itirazın iptali ilamı doğrultusunda, icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilmesi zorunlu olup, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilemez. Ancak, ilamda ilk defa hüküm altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat alacaklarının aynı takipten tahsili isteniyorsa bunlar yönünden borçluya ayrı icra emri düzenlenerek tebliğ edilmelidir....

    Dava, davalının ... no.lu elektrik aboneliğinden kaynaklanan 2005/07 dönemine ait elektrik enerji bedeline ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin birinci fıkrasında; "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir." hükmü yer almaktadır. Anılan yasa maddesinde de açıkça belirtildiği gibi; itirazın iptali davası açmak için öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlar. Nitekim, aynı Kanun'un 62/2. madde ve fıkra hükmünde de, itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir. ./.....

      Hukuk Dairesi'nin emsal bir kararında ''Mahkemece, İİK’nun 67. maddesinde belirtilen itirazın iptali davasının takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından borçluya karşı açılan bir eda davası olduğu, alacaklının bu davayı, itirazın kendisine veya varsa vekiline tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde açması gerektiği, bu bir yıllık sürenin hak düşürücü süre olduğu, mahkemece bu sürenin re’sen göz önünde tutulacağı, davalının itirazının davacıya 09.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davacının açmış olduğu itirazın kaldırılması davasının itirazın iptali davası açma süresini kesmeyeceği, davacı tarafından itirazın iptali davasının 17.08.2016 tarihinde açıldığı, davanın hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açılmış olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 67 ] "İçtihat Metni" Dava dilekçesinde, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü. Davada, davalının işlettiği otele ait elektrik-su ve vergi borcunun davacı tarafından ödendiği, ödenen bu bedelin tahsili için yapılan icra takibine davalının itiraz ettiği ileri sürülerek itirazın iptali istenilmiş; mahkemece, sunulan belge ve bilgilere göre istemin kabulüne karar verilmiştir. İİK'nın 67. maddesine göre; takip talebine (süresi içinde) itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde itirazın iptali istemiyle dava açabilir....

        Nitekim, dava dilekçesinde takibe ve itiraza konu borç miktarı olarak 3.889,57 TL.nin gösterildiği ve icra takip talebinde de toplam alacak tutarının 3.889,57 TL.olduğu, alacak niteliği olarak su bedelinin açıkça ifade edilmiş bulunduğu ve de davalının tüm alacak kalemlerine itiraz ettiği buna karşın genel olarak itirazın iptalinin istendiği gözetildiğinde; davanın, kısmen itirazının iptaline yönelik olmadığı, tüm alacaklar yönünden itirazın iptalinin istendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu sadece vergi alacakları yönünden itirazın iptaline karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir....

          DAVA :İtirazın iptali DAVA TARİHİ :01/02/2023 KARAR TARİHİ :18/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan haksız eylemden kaynaklanan zarar nedeni ile itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkili tarafından kaçak su kullanımına ilişkin tahakkuk ettirilen borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalı yanca haksız yere itiraz edildiğini ileri sürerek, vaki itirazın iptaline ve yüzde 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. Bilindiği üzere; 2004 sayılı ... Kanununun 67/1. maddesinde, takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edilebileceği belirtilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın iptali isteğinin kısmen kabulüne, tahliye davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacılar vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; İtirazın iptali ve tahliye istemine yönelik dava 10.03.2010 tarihinde açılmıştır....

              İcra Müdürlüğü'nün 2007/889 sayılı icra dosyasına vaki itirazın iptali ile birlikte, 4.000 TL alacağın tahsili talebine ilişkin olup, toplam 8.067,64 TL üzerinden harçlandırılmıştır. Mahkemece, bu talepler hakkında (itirazın iptali – alacak) belirgin şekilde karar verilmesi gerekirken “itirazın iptali dava aynı konuda olmakla tahsilde mükerrer olmamak kaydı ile icra takibine yapılan itirazın iptali ile, asıl alacak olan 4.000 TL'nin %40 oranındaki 1.600 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine “şeklinde hükmün oluşturulması da doğru olmadığı gibi, mahkemece itirazın iptali davası kabul edildiği halde, asıl alacak tutarının 4.067,64 TL olduğu gözden kaçırılarak, alacak talebine konu edilen 4.000 TL üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi de kabul şekliyle hatalıdır....

                İcra ve İflas Kanunu'nun 67 maddesinin 1. fıkrası gereğince; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Aynı maddenin 4. fıkrasında; itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etme hakkının saklı olduğu hükme bağlanmıştır. İİK'nın 67/1'deki bu sürenin başlangıcı, itirazın alacaklıya tebliğ tarihidir. İtiraz alacaklıya tebliğ edilmedikçe, itirazın iptali davasını açma süresi işlemeye başlamaz. Somut olayda; ödeme emri borçlulara 24.08.2009 tarihinde tebliğ edilmiş; borçlular yasal 7 günlük itiraz süresi içinde 28.08.2009 tarihinde borca itiraz etmişlerdir. Davanın dayanağını oluşturan icra takip dosyasında davalıların takibe itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğine dair bir belgeye rastlanmamıştır....

                  Bu itiraz, kararın tebliği tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yapılır. (2) İtirazla ilgili karar, dosya üzerinden inceleme yapılarak verilir. (3) Mahkeme, her bir itirazla ilgili olarak “itirazın kabulüne” veya “itirazın reddine” karar verir…..” hükmü getirilmiştir. Görüldüğü üzere Kabahatler Kanununda da itirazı inceleyecek ağır ceza mahkemesinin “itirazın kabulüne” veya "itirazın reddine," karar verir şeklinde düzenleme getirilmiştir. Ancak itirazın kabulüne karar vermesi halinde itirazın konusu hakkında da bir karar vermesi gerektiği hususunda bir düzenleme yok ise de, itirazı kabul eden ağır ceza mahkemesinin bu yönde hüküm oluşturması gerektiği de kuşkusuzdur....

                    UYAP Entegrasyonu