İİK. madde 68 "Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmî dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilâmsız takip yapılamaz." hükmünü amir olup, alacaklının itirazın kaldırılmasını talep edebilmesi için maddede sayılan belgelerden birini sunması gerekir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2022 NUMARASI : 2022/22 ESAS 2022/190 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın Kaldırılması Ve Tahliye KARAR : Antalya 1....
Anılan Kanunun 88 inci maddesinin 1 inci fıkrasına göre bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur. KTK'nin 102 nci maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca bir römorkun veya yarı römorkun veya çekilen bir aracın sebep olduğu zarardan dolayı, çekicinin işleteni, motorlu aracı işletenin sorumluluğuna ilişkin hükümlere göre sorumlu tutulur. Çekilen araçla ilgili olarak sorumluluk genel hükümlere tabidir....
davalıdan bu faturalara istinaden bakiye 14.276,00 TL alacaklı olduğuna dair taraf defterlerinin uyuştuğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK'nun 222.maddesine göre ticari defterlerin delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamasının şart olduğu, ayrıca bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerin sahibi veya halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunların aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemesi yahut defter ve kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerler ile ispatlanmamış olması gerektiği, diğer tarafın anılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kullanılamayacağı, bu şartlara...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "İtirazın İptali davalarında yetkili mahkemenin genel hükümlere göre belirleneceği açıktır. İşbu davada ise uyuşmazlık esası ecrimisil talebine ilişkin olup yine yetkili mahkeme genel hükümlere göre belirlenmektedir. Bu durumda, davalının ikametgahının İstanbul olması, taşınmazın İstanbul'da bulunması ve hiçbir şekilde davacının yerleşim yeri olan Niğde Mahkemelerinin yetkili olmadığı değerlendirildiğinde, yetki itirazının kabulü gerekmiştir. Ayrıca Niğde İcra Dosyasının içerisindeki borca itiraz talebi incelendiğinde, icra dairesinin yetkisi yönünde bir itiraz yapılmadığı, yargılama aşamasında mahkemenin yetkisizliğine yönelik itirazda bulunduğu anlaşılarak bu hususta inceleme yapılmıştır. Nitekim icra dairesinin yetkisine itiraz etmemesi mahkemenin yetkisine itiraz hakkını ortadan kaldırmamaktadır. " gerekçesiyle İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin karar verilmiştir....
DAVA Alacaklı vekili dava dilekçesinde; borçlular hakkında adi yazılı kefalet sözleşmesi ve bonoya dayalı olarak başlattıkları genel haciz yoluyla ilamsız takipte, borçlular tarafından borca, faiz ve ferilerine yapılan itirazın haksız olduğunu, dayanak sözleşme ve senet üzerindeki imzalara itiraz edilmediğinden anılan belgelerin İİK'nın 68. maddesindeki belgelerden olduğunu ileri sürerek itirazın kesin olarak kaldırılması ile borçlular aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Borçlu asillere dava dilekçesinin tebliğ edildiği, cevap dilekçesi sunulmadığı ancak borçlular vekilinin duruşmalardaki beyanları ile davanın reddini talep ettiği görülmüştür. III....
DELİLLER:Antalya Genel İcra Dairesinin 2021/17837 esas sayılı dosyası, kira sözleşmesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE: Dava, kira alacağının tahsili için tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın itirazın kaldırılması, tazminat ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne tahliye talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna getirilmiştir. Türk Borçlar Kanun'unun 315. maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedenine dayalı tahliye davasının kural olarak kiraya veren tarafından açılması gerekir. Ancak önceden kira bedellerinin kendisine ödenmesini ihtar etmesi koşuluyla kiraya veren olmayan malik de temerrüt nedenine dayanarak tahliye talebinde bulunabilir. Kiralanan paylı mülkiyete konu ise pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği halinde mülkiyete konu teşkil ediyorsa tüm ortakların davaya katılmaları gerekir....
IV-Alacaklının İtirazın Giderilmesi Talebinden Sonra Açılan Menfi Tespit Davasında Hukuki Yarar İlamsız icra takibine karşı süresi içinde yapılan itiraz ile veya gecikmiş itiraz nedeninin icra mahkemesince kabulü icra takibine devam edebilmek için alacaklının başvurusu ile itirazın giderilmesi gerekir. Bunun için alacaklının ya itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurması veya genel mahkemelerde itirazın iptali davası açmış olması gerekir. Alacaklının bu yollardan birine başvurmasından sonra açılan menfi tespit davasında hukuki yarar bulunup bulunmadığı konusu da önemlidir. 1-Alacaklının İtirazın Kesin Kaldırılması Talebinde Bulunmasından Sonra Açılan Menfi Tespit Davasında Hukuki Yarar İlamsız icra takibine konu edilen alacak İİK’nun 68.ve 68-a maddesinde sayılan belgelerden birine dayanması halinde alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kesin kaldırılmasını talep edebilir. Talep üzerine verilecek icra mahkemesi kararları kesin hüküm teşkil etmez....
Kurulu'nun 17.05.2011 gün, 66-96 sayılı kararında da açıklandığı gibi, 01 Haziran 2005 tarihinden sonra gerçekleştirilen yasa değişiklikleri nedeniyle uyarlama yargılamasının tabi olacağı ilkelerin 5252 sayılı Yasanın 9. maddesine göre değil, 5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun' un 98 ilâ 101. maddelerine göre belirlenmesi gerektiği, uyarlama yargılaması sonucunda verilen kararlara karşı başvurulabilecek yasa yolunun ise 5275 sayılı Yasanın 101/3. fıkrası uyarınca itiraz yasa yolu olduğu, bu kararların temyizi mümkün olmadığından, 5271 sayılı CMK'nın 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve merciinin belirlenmesinde yanılma, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, katılan vekilinin dilekçesi itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline isteme aykırı olarak İADESİNE, II- Mühür bozma suçundan verilen hükmün incelenmesinde ise; Sanık hakkında, mühür bozma ve su hırsızlığı suçlarından açılan dava...
Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca önce İcra Hukuk Mahkemesi'ne itirazın kaldırılması için başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiş ve itirazın kaldırılması için önce itirazın kaldırılması davası açılmışsa, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı İcra Hukuk Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Esasen İcra Hukuk Mahkemesi'nden daha geniş yetkili olan genel mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir neden de bulunmamaktadır....