Müşteki vekilinin itirazı üzerine hükmü veren mahkemece dosya itiraz merciine gönderilmiş ise de, kararına itiraz edilen mahkemece öncelikle başvurunun süre ve yetki yönünden değerlendirmesi yapılarak itirazın, süresinde yapılmadığının belirlenmesi halinde dosyanın CMK’nin 252/6 ve 268/2. maddeleri uyarınca itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderilmesi gerekmesine göre karara süresinde itiraz edilmesi nedeniyle duruşma açılarak genel hükümlere göre yargılamaya devam edilmesi gerektiği ......
İcra İflas Kanunu’nun 63. maddesi gereğince borçlu itiraz sebepleri ile bağlı olup, itirazın kaldırılması istemi ile açılan eldeki davaya cevabı ile itiraz sebeplerini genişletemez ve değiştiremez. İİK'nun 275. maddesinde ise "İtiraz vukuunda kiralayan icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Tahliye talebi noterlikçe res'en tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur. İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya kaldırılma talebi reddolunduktan sonra kiracının veya kiralayanın umumi hükümlere göre mahkemeye müracaat hakları saklıdır....
Baki Kuru'nun İcra İflas Hukuku El Kitabının itirazın kaldırılması başlıklı 260. sayfasında belirttiği üzere "İtirazın kesin kaldırılması ile borçlunun ödeme emrine karşı yapmış olduğu itiraz kaldırılmış, yani hükümden düşürülmüş olur, bu karar üzerine borçlu sanki ödeme emrine hiç itiraz etmemiş gibi bir durum doğar, alacaklı icra mahkemesinin kesin kaldırılmasına ilişkin kararı icra dairesine vererek, itiraz üzerine durmuş olan takibe devam edilmesini isteyebilir" açıklamasına göre itirazın kaldırılması kararına göre borçluya icra emri gönderilmesine veya yeni bir takip yapılmasına gerek olmadığı, sonuç olarak itirazın kaldırılması kararının ilam niteliğinde olmadığı, icra dosyasına sunulması ile hüküm doğuracağı, ayrıca borçlu vekilinin yukarda belirtilen tarihlerde yapılan hesaplamalardan haberdar olmasına rağmen hesaplamaya ilişkin olarak icra mahkemesine şikâyet yoluna başvurmadığı, alacaklı vekilinin dosyadaki tüm alacaklarını almadan alacağını tahsil ettiği yönünde beyanda bulunmasının...
Burada alacaklının alacaklı olup olmadığı maddi hukuk kurallarına göre esastan incelendiğinden ticaret mahkemesi borçlunun itirazının ya kesin olarak kaldırılmasına veya kesin kaldırma talebinin ( bununla iflas davasının ) reddine karar verir. Burada, borçlunun itirazı esastan karara bağlanmakta ve alacağın esası hakkında hüküm verilmektedir. Bu hüküm normal bir alacak davasında olduğu gibi kesin hüküm oluşturur. Mahkeme, genel hükümlere göre yapacağı inceleme sonucunda, davacının alacağının mevcut olduğunu tespit eder ve borçlunun itiraz ve defilerini yerinde bulmazsa, yani borçlunun borçlu olduğu kanısına varırsa borçlunun İtirazının kesin olarak kaldırılmasına karar verir. Buradaki itirazın kaldırılması kararı bir ara karardır. ( Prof.Dr.Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, Cilt 3.sayfa, 2672 vd, 1993 baskı ). Bu nedenle yalnız başına istinaf edilemez. Somut davada, her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarını tutmakla mükellef tacir olduğu tartışmasızdır....
İİK'nun 275. maddesinde ise "İtiraz vukuunda kiralayan icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Tahliye talebi noterlikçe res'en tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur. İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya kaldırılma talebi reddolunduktan sonra kiracının veya kiralayanın umumi hükümlere göre mahkemeye müracaat hakları saklıdır....
Davalının, icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde icra takibine konu adi yazılı tahliye taahhüdündeki tarihe açıkça itiraz ettiği anlaşılmış olup, icra takibine dayanak oluşturan tahliye taahhüdü noterlikçe tanzim veya tasdik edilmiş olmadığından İİK'nun 275. maddesi ve 04.12.1957 tarih, 11/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince alacaklı, imzası ikrar olunsa bile tarihi inkar edilen tahliye taahhüdüne dayalı olarak itirazın kaldırılmasını isteyemez. Tahliye talebi noterlikçe resen tanzim veya ''tarih'' ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı, kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur. İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya kaldırılma talebi reddolunduktan sonra kiracının veya kiralayanın genel hükümlere göre mahkemeye müracaat hakları bulunmaktadır....
kaldırılması talebinde bulunduğu görülmüştür....
Öncelikle, uyuşmazlığın çözümüne etkili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar bulunmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 68.maddesinde itirazın kesin olarak kaldırılması; 62 ve bu maddeye atıfla 63.maddelerinde ise itirazın süresi, şekli ve sebepleri düzenlenmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İtirazın kesin olarak kaldırılması” başlıklı 4949 sayılı Kanun ile değişik 68. maddesinin ilk üç fıkrasında; “Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmî dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilâmsız takip yapılamaz....
Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır'' düzenlemesine göre; mahkemece itiraz üzerine duruşma açılarak genel hükümlere göre yargılamaya devam edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmekte olup; itiraz merciince itirazın kabulü ile müştekinin itiraz hakkı olduğu tespiti yapılıp, duruşma açılarak yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın reddi kararı verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür. III. KARAR 1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE, 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması istemine ilişkin davada ... 2. Sulh Hukuk, 1. Tüketici ve 3. İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, icra takibine yapılan itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davanın 01.09.2005 tarihinde 2.492.78.- YTL. değer gösterilerek itirazın İ.İ.Y.nın 68. maddesi uyarınca kaldırılması istemi ile icra hukuk mahkemesinde açıldığı anlaşılmaktadır. İ.İ.Y.nın 67. maddesine göre itirazın iptali bir yıl içinde genel mahkemelerde, aynı yasanın 68. maddesine göre ise, itirazın kaldırılması 6 ay içinde icra tetkik merciinden istenebilir. Somut olayda; davacının talebi itirazın iptali istemi olmayıp, yalnızca itirazın kaldırılması istemine ilişkin olduğuna göre, görevli mahkeme ... 3. İcra Hukuk Mahkemedisir....