Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, 2004 Sayılı İİK"nun 67. maddesi gereğince hesaplanan 2.554,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiş, iş bu karar davalı vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir. Davanın konusunu eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi oluşturmaktadır. HMK 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesi neticesinde; İtirazın iptali davasının görülebilmesi için öncelikle geçerli bir icra takibi yapılması ve yapılan takibe itiraz edilmesi gerekir. Bu husus dava şartıdır. İlk derece mahkemesi yaptığı yargılama sonunda Antalya 14. İcra Müdürlüğünün .... Esas sayılı takip dosyası ile ilgili itirazın iptaline ve takibin devamına karar vermiş ise de, davanın konusunu teşkil eden icra takip dosyasının hangi dosya olduğu konusunda tereddüt bulunmaktadır....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/478 KARAR NO : 2022/353 DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 17/05/2017 KARAR TARİHİ : 31/03/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 15/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili açtığı dava dilekçesinde özetle; 1.328,98 TL tutarındaki alacağa ilişkin olarak genel haciz yoluyla yapılan takibe vaki itirazın iptali ile davalı yan şirket arasındaki akdedilen anlaşmaya nazaran, taraflar arasında alışveriş yapılmış ve davacı müvekkil tarafından verilen mallara ilişkin fatura düzenlenmiş ve taraflar arasında çek alışverişi olduğunu sonrasında alınan ........ banka bankasına ait ...... çek nolu çek davalı tarafından ödenmemiş ve davacı müvekkil çeki bankadan almış ve davalıya iade etmiş olduğunu davalının Küçükçekmece ........ İcra Müdürlüğü'nün ............

      İş Mahkemesinin 2014/738 esas sayılı dosyası ile 20/11/2014 tarihinde açılan itirazın iptali davası eldeki dosya ile birleştirilmiştir. Davalı taraf icra takibine karşı zamanaşımı def'inde bulunmamakla birlikte, itirazın iptali davasında zamanaşımı def'ini süresi içerisinde ileri sürmüştür. Bu durumda, birleşen itirazın iptali davasına ilişkin zamanaşımı def'i değerlendirilirken, dava tarihinden (20/11/2014) geriye doğru beş yıl öncesinden (20/11/2009), asıl (kısmi) dava ve itirazın iptali davasının konusunu oluşturan 22/12/2009 tarihine kadar olan dönem için hesaplama yapılmalıdır. Zira davacı 22/12/2009 tarihi sonrasına ilişkin alacaklarını birleşen İstanbul 23. İş Mahkemesinin 2014/1178 esas sayılı dosyasına konu etmiştir. Bu dosyanın konusu 22/12/2009 tarihi sonrasına ilişkin olmamasına rağmen hesaplama yapılırken bu hususun gözetilmemiş olması hatalıdır....

        Belediye Başkanlığı vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/12/2012 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair verilen 25/06/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının, belediye meclis üyeliği görevi sırasında neden olduğu kamu zararının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptalini istemiştir....

          Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, yetkiye yönelik itirazın yerinde olmadığı, asıl davada faize yönelik itirazın iptalinin, birleşen davada ise kalan takip konusu alacağa vaki itirazın iptalinin istenildiği, benimsenen bilirkişi raporuna göre her iki davanın da kısmen kabulüne karar vermek gerektiği gerekçeleri ile asıl dava yönünden icra dosyasında işlemiş faize yönelik itirazın kısmen iptaline, 30.268,93 TL işlemiş faiz yönünden tahsilde tekerrüre yol açmamak koşuluyla takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen dava yönünden itirazın kısmen iptali ile 110.875,90 TL asıl alacak, 1.513,45 TL BSMV olmak üzere toplam 112.389,35 TL'sinin asıl alacak kısmına takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 126 faiziyle birlikte takibin devamına, (.......

            Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK. m.67) icra dosyasına sunması gerekir. İtirazın iptali ilamı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için, itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerekir. Buna göre, itirazın iptali ilamı doğrultusunda, icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilmesi zorunlu olup, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilemez....

            KARAR Davacı davalıdan 25.1.2000 tarihli sözleşme ile devre mülk satın aldığını,sözleşmedeki 10.madde hükmüne dayanarak 2.yılın sonunda almaktan vazgeçenlerin sözleşme tarihi itibarıyla mark bazında ve % 30 karıyla ödenen parayı geri alabileceğine ilişkin kararlaştırma nedeniyle ödediği 120.000 DEM bedelin 10.maddeye göre karıyla birlikte tahsili için takip yapıldığını ,açılan itirazın iptali davasının ödeme emrinin usulü sebeplerle iptali nedeniyle talebi gibi yeni çıkartılan ödeme emrine itirazın iptali olarak devam edilmeyerek, konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini,bu kararın 15.5.2006 tarihinde kesinleştiğini,itirazın iptali davası için 1 yıllık sürenin dolması nedeniyle BK.nun 137.maddesinde düzenlenen 60 günlük ek süreden yararlanarak eldeki davayı açarak itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

              nın 269.vd.maddesine göre yapılan icra takibinde ödeme emrine itiraz edildiği halde alacaklının itirazın kaldırılmasını talep etmeden yalnızca tahliye talebinde bulunduğu, itirazın iptali için Gaziantep Sulh Hukuk 1.Mahkemesi'nin 2019/2721 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açmış ise de dava tarihi itibariyle henüz itirazın iptaline karar verilmediği, borçlunun itirazı ref edilmeden tahliye kararı verilemeyeceği, ayrıca borçluya tanınan ödeme ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı aydan sonra alacaklının tahliye davası açtığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir. İstinaf başvuru dilekçesinde özetle: Gaziantep 4....

              Mahkemece davalı- birleştirilen davanın davacısı ...’ ın taşınmazdaki payını davalı ...’ a satmayı vaat edip, bunu tapuda gerçekleştirdiğini, ...’ ın diğer paydaşların şufa hakkını kullanmayacaklarına dair garanti vermediği gibi şufa hakkının kullanılması halinde sorumlu olacağına dair herhangi bir şart öngörülmediği gerekçesiyle davacı ...’ ın açtığı menfi tespit ve alacak davalarının reddine,davalı ...’ ın açtığı itirazın iptali davasının kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davacı- davalıdan alınmasına, 11.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava genel kredi sözleşmesine kefalet nedeniyle ödenen paranın diğer kefillerden rücuen iadesine yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece bilirkişi kurulundan rapor aldırıldığı, rapora göre davacının davalılardan ...'den rücu alacağı bulunmadığı, diğer davalıdan olan alacağının 2.862,82 TL olarak hesaplandığı, davacının rapora yönelik itirazları doğrultusunda bilirkişi kurulundan ek rapor aldırıldığı ancak bilirkişinin takip tarihinden sonraki ödemelerin hesaplamaya dahil edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle kök rapordaki hesaplamayı değiştirmediği, düzenlenen raporun hükme esas alınmaya elverişli olduğu gerekçeleriyle, davacının ...'ye açtığı davanın reddine, ...'ye karşı açtığı davanın kısmen kabulüne, ......

                  UYAP Entegrasyonu