DAVA Davacı ..., Belediye Meclisinin 03.11.2006 tarih, 55 sayılı kararı ile trampa yetkisinin Belediye Encümenine verildiğini, 20.06.2007 tarih ve 99 sayılı Belediye Encümen kararına istinaden maliki olduğu çekişme konusu 1052 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile davalıya ait 171 ada 64, 64/B ve 92 parsel sayılı taşınmazların trampa edildiğini, 03.11.2006 tarih 55 sayılı Belediye Meclis kararının Denizli İdare Mahkemesinin 15.09.2008 tarih, 2007/295 Esas sayılı kararı ile iptal edildiğini, kararın Danıştayca onanarak kesinleştiğini, meclis kararının iptali ile yapılan trampanın hükümsüz hale geldiğini ileri sürerek, trampa ile davalı adına tescil edilen 1052 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. II....
Asıl davada davacı vekili; 3653 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazın müşterek maliki olduğunu, davalı şirketin ise bu parseldeki hisselerinden bir kısmını 08.12.2014 tarihinde trampa göstermek suretiyle, 15.12.2014 tarihinde ve 20.01.2016 tarihinde ise satış suretiyle satın aldığını, ön alım hakkı gereği satış bedeli ve satış masraflarının depo edilmesi kaydıyla davalı şirket adına kayıtlı toplam 2/3 payın iptali ile müvekkili adına tapuya tescilini talep ve dava etmiştir. 2. Davacı vekili birleştirilen davada; 3653 ada 2 parselde kayıtlı taşınmazın müşterek maliklerinden olduğunu, müvekkilinin tapuda yaptığı araştırmada davalı şirketin bu parseldeki hisselerinden bir kısmını trampa ve satış yapmak suretiyle kendi mülkiyetine geçirdiğini öğrendiğini, ön alım hakkı gereği satış bedeli ve satış masraflarının depo edilmesi kaydıyla davalı şirket adına kayıtlı toplam 2/3 payın iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP 1....
Dosyanın incelenmesinde; davacıların 1953 yılında yapılan trampa sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebinde bulundukları, iptali talep edilen taşınmazların kadastrosunun 1954 yılında yapıldığı ve tapuya kayıt ve tescili yapıldığı, bu şekilde davanın kadastro öncesi yapılan trampa sözleşmesine dayalı olarak açıldığı anlaşılmıştır. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği, 4. Hukuk Dairesi iş bölümünün 23.maddesinde "Kadastro öncesi nedenlere (zilyetlik, kamu orta malı iddiası dâhil) dayanılarak genel mahkemelerde açılan (3402 Kadastro Kanunu m. 12) tapu iptal ve tescil davalar" şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'ne aittir....
Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu 118013 ada 8 parselde hissedar olduğunu, aynı taşınmazda davalı ...’ın 10/04/2013 tarihinde davalı ...’ye ait 1/2935 hisseyi trampa yolu ile devralarak paydaş olduğunu, önalım hakkını engellemek amacıyla muvazaalı olarak yapılan bu trampa işleminden sonra da davalı ...’in 17/01/2014, 20/02/2014, 22/10/2014, 29/05/2014, 30/05/2014, 04/06/2014, 27/06/2014, 25/11/2014 tarihli satış işlemleri ile hisseler satın aldığını, 17.01.2014 tarihli ilk satışta belirtilen değerin gerçek değerin çok üzerinde olduğunu belirterek 10.04.2013 tarihinde yapılan trampa işleminin muvazaalı yapıldığının ve bu işlemin gerçekte satış işlemi olduğunun tespiti ile iptaline ve trampa ve ilk satış işleminde bilirkişi tarafından belirlenecek bedel üzerinden diğer satış işlemlerinde tapuda gösterilen bedel üzerinden önalım hakkı tanınarak davalı adına kayıtlı tüm hisselerin tapu kayıtlarının takyidatsız olarak iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep...
(Yargıtay 14.Hukuk Dairesi 02/04/2019 tarih 2019/788 Esas 2019/3025 Karar sayılı ilamı) Her ne kadar davacı taraf tapudaki trampa işleminin muvazaalı olduğu iddiasında bulunmuş ise de, tapudaki 07/06/2016 tarih ve 3734 yevmiye numarası ile ilgilileri arasında düzenlenen resmi senet de, taşınmazların bedel farkı gözetilmeksizin karşılıklı trampa yapıldığının belirtildiği, resmi şekilde yapılmış bir trampa ve takas işlemine karşı davacı tarafından her hangi bir belgenin dosyaya ibraz edilmediği gibi, ilk derece mahkemesince yaptırılan keşif ve aldırılan bilirkişi raporlarına göre, trampaya konu taşınmazların değerleri arasındaki nispetsizliğin tek başına işlemin trampa olmadığını kanıtlamaya yeterli olmadığından ve dinlenen tanık beyanlarına göre de, davacı tarafın iddiasının ispatlanamadığından, trampa işleminin davacının önalım hakkını engellemek amacıyla yapıldığı, gerçekte satış işlemi olduğu kanıtlanamadığından, anılan trampa işlemine karşı açılan davanın reddine ilişkin, ilk derece...
Burada öncelikle, trampa aktinin hukuki niteliği üzerinde durulması gerekecektir. Trampa, kelime anlamı olarak bir malın bir başka malla değiştirilmesi demektir. Borçlar Kanununun 232. maddesi hükmüne göre, trampada satım hükümleri uygulanır. Trampa konusu taşınmaz tapuda kayıtlı bir taşınmaz ise Borçlar Kanununun 213. maddesi gereğince trampanın resmi senede bağlanarak yapılması zorunludur. Aksi takdirde, trampaya değer tanıma olanağı yoktur. Dolayısıyla, dava konu taşınmazların davalılar murisine devir edilen yere karşılık trampası resmi biçim koşuluna uyularak yapılmadığından geçersizdir. Somut olayda ; taraflar arasında yapılmış resmi sözleşme olmadığından, trampa aktine dayanarak davalıların maliki olduğu taşınmazlardan bir kısım yerin davacılar adına tescili talep edilemez....
Mahkemece, davacının taşınmaz kaydındaki yolsuz tescil şerhini bilerek trampa sözleşmesini gerçekleştirdiği, aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasını trampa sözleşmesinin tarafı olan davalılara ihbar etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 4366 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki A blok 1, 2, 3, B blok 1, 2, 3, 4, 5, 6, ve 7 nolu bağımsız bölümlerin davacı, 1440 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise 1/2’şer pay ile davalılar adına kayıtlı iken 27.09.2005 tarihinde trampa edildiği, trampa tarihi itibariyle davacının temellük ettiği 1440 ada 2 parsel sayılı taşınmaz beyanlar hanesinde yolsuz tescil şerhinin bulunduğu, dava dışı Hazinenin 1440 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak davacı ... aleyhine tapu iptali ve tescil isteği ile açtığı davanın ... 1....
Bu durumda davaya konu trampa işleminde trampaya konu payların değerlerinde fahiş farklılık bulunmadığı gibi davalı tanığının beyanının da yapılan işlemin trampa değil satış olduğunu kabule yeterli olmadığı, tanığın, taşınmazı öncelikle trampa ile davalı şirkete devrettiğini daha sonra nakit ihtiyacı sebebiyle trampa yolu ile aldığı taşınmazı 3. bir kişiye para karşılığı sattığını beyan ettiği, öte yandan tarafları, konusu farklı olan ve başkaca deliller değerlendirilerek karar verilen davanın eldeki dosyada delil olarak kabulünün de mümkün olmadığı, mahkemece verilen kararda davalının birden fazla kez aynı şekilde trampa yolu ile taşınmaz hisselerini devralmaya çalıştığı belirtilmiş ise de davalının davaya konu paydan başkaca trampa veya satış şeklinde taşınmazda edindiği pay bulunmadığı, tüm dosya kapsamına göre, önalım hakkının kullanılabilmesi için payın satış yoluyla devredilmiş olması; payın trampa yoluyla devredilmediğini, mülkiyeti nakil işleminin muvazaalı olarak yapıldığını ise...
ÖNALIM HAKKI NEDENİYLE PAYIN İPTALİ VE TESCİL 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava önalım hakkı nedeniyle payın iptali ve tescile ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili müvekkilinin annesi R.......'nın Karakeçili mah. 64 parselde paydaş olduğunu diğer paydaş, M......... K.......'ya ait 2/8 payın 23.3.2007 tarihinde, davacının önalım hakkını engellemek amacıyla muvazaalı olarak trampa akdi yapılarak davalıya devredildiğini, tapuda gösterilen trampa akdinin aslında satış olduğunu, önalım hakkı nedeniyle payın iptalini ve müvekkili adına tescilini istemiştir....
ün payını davalının maliki olduğu 825 ada 2 parsel sayılı taşınmazda bulunan zemin kat 11 nolu dükkanın 1/5 payı karşılığı trampa ettiğini, devir işleminin gerçekte satış olmasına rağmen önalım hakkının kullanılmasını önlemek amacı ile muvazaalı olarak trampa gibi gösterildiğini ileri sürerek davalı payının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, dava konusu payın trampa edildiğini, bu durumda önalım hakkının kullanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır....