Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa sahibi paydaş tarafından; yükleniciye karşı Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden doğduğu iddia edilen; KDV borcunun tahsili için başlatmış bulunduğu icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı, icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında ... 4....
İcra Müdürlüğü' nün 2010/1271 sayılı dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, alacak likit olduğundan bu miktar üzerinden hesaplanan takdiren %20 oranındaki 1.706,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı, icra takibinde asıl alacak yanında işlemiş faiz istemişse de, borçlunun itirazı üzerine açtığı itirazın iptali davasında işlemiş faize yapılan itirazın iptalini talep etmemiş, dava dilekçesinde açıkça davalının itirazının 8.530,13-TL'si için kısmen iptalini talep ettiğini belirtmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25/03/2011 gününde verilen dilekçe ile trampa sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Trampa sözleşmesi, Borçlar Kanununun 232. maddesinde düzenlenmiş olup, madde metninde trampa sözleşmesinin satış sözleşmesinin hükümlerine tabi olacağı belirtilmiştir. O halde, trampa sözleşmesinin şekil koşullarının satış sözleşmesi ile aynı olması gerektiğinden ve dosya içerisindeki yukarıda değinilen sözleşmeler de tapuda resmi şekilde yapılmamış olduğundan geçerli bir trampa sözleşmesinin varlığından söz edilemez. Bunların yanında, taraflar edimlerini karşılıklı olarak ifa etmişlerse, trampa sözleşmesinin şeklen geçersizliğini ileri sürmek Türk Medeni Kanununun 2. maddesindeki dürüst davranma kurallarına aykırılık teşkil eder. Somut uyuşmazlıkta davacı taraf, trampa sözleşmesi gereğince ... ili, ... ilçesi, ... mevkiinde kain 48 ada 35 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki B Blokta bahçe katından itibaren 6. katta bulunan 15 kapı numaralı 10/120 arsa paylı bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.08.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, trampa aktinin iptali, ikinci kademedeki istek ise ivaz ödetilmesi istemlerine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 10.12.2004 tarihli trampa aktinin iptali ile taşınmazların paylarına göre taraflar adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Borçlar Kanununun 232. ve devamı maddelerinde düzenlenen trampa, kelime olarak bir malın diğer bir mal ile değiştirilmesi anlamına gelir....
Mahkemece, trampa edilen dava konusu 309 ada 9 parsel ve 307 ada 1 parselin m2 değerlerinin farklı olduğu, davalının amacının kanunu dolanmak olduğu, muvazaalı olarak trampa işlemi yapıldığı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Davaya konu parselin devrine esas 12.7.2013 tarih ve 4447 sayılı resmi senette, parantez içinde “bedel farkı gözetmeksizin/aradaki bedel farklarını alarak” karşılıklı trampa ettikleri ifadesine yer verilmiş ve hisseler arasındaki değer farkı bu şekilde açıklanmıştır. Dosya kapsamına göre, trampa sözleşmesinin muvazaalı olduğu ispatlanabilmiş değildir. Trampa işlemine karşı önalım hakkı kullanılamayacağından; davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Burada öncelikle, trampa aktinin hukuki niteliği üzerinde durulması gerekecektir. Trampa, kelime anlamı olarak bir malın bir başka malla değiştirilmesi demektir. Borçlar Kanununun 232. maddesi hükmüne göre, trampada satım hükümleri uygulanır. Trampa konusu taşınmaz tapuda kayıtlı bir taşınmaz ise Borçlar Kanununun 213. maddesi gereğince trampanın resmi senede bağlanarak yapılması zorunludur. Aksi takdirde, trampaya değer tanıma olanağı yoktur (geçersizdir). Buna göre, davacının dayandığı trampa akti resmi biçim koşuluna uyulmadığından geçersiz olup bu sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istenemez. Ecrimisil ise haksız işgal nedeniyle uğranılan zararın karşılığıdır. Davacı, davalıyı taşınmazdan men ettiğine ilişkin herhangi bir belge sunamadığından davacının ecrimisil talep etmesi de mümkün değildir....
un davalıya satışını gerçekleştirdiği 148/2400'er hisse yönünden davanın kabulüne, bu tarihten sonra yapılan trampa işlemi (16.06.2010) ve trampa işlemi sonrasında gerçekleştirilen satış işlemi (02.09.2010) ile ilgili davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece 24.07.2009 tarihinde yapılan satışın yanında, trampa edilen dava konusu taşınmazdaki paya ilişkin ve trampa sonrası gerçekleşen 02.09.2010 tarihli satışa ilişkin davanın kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Malın mal ile değiştirilmesi halinde ise trampa söz konusu olup önalım hakkının kullanılması mümkün değildir. Somut olaya bakıldığında, sözleşmenin tarafı olan davalının resmi satış şeklinde gerçekleştirdiği taşınmaz pay devrinin tarafı olduğu ve taşınmazın gerçekte göründüğü şekilde satış olmayıp trampa olduğu iddiasında bulunduğu dikkate alındığında muvazaalı işlemin tarafı olan davalının yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ileri sürülemeyeceği gibi ileri sürülen işlemin de trampa sözleşmesi olarak değerlendirilemeyeceği, savunmaya konu sözleşmenin teminat olarak bedel karşılığı yapılan taşınmaz pay devri niteliğinde olduğu, satıcıların alıcıya olan borçlarının tamamen ödendiğinde hisse devirlerinin iadesinin gerektiği ön görülmekle bu haliyle trampa sözleşmesinden bahsedilemeyeceği..." gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
ın ise aynı taşınmazda 21/11/2013 tarihinde 5 m² yeri trampa yolu ile iktisap ettiğini bilahare 22/11/2013 tarihinde ise 230 m², 06/12/2013 tarihinde ise 31.5 m² olmak üzere toplam 266,5 m2 hisseyi satın aldığını, gerek trampa işlemi gerekse satış işlemlerinin bedelinde muvazaa yaparak önalım hakkının kullanılmasını engellemek istediklerini, belirterek davalılar adına kayıtlı payların ... kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Birleşen ... 15....