özellikle isteyen ve kendisine zarar vermeye çalışan davacıların sulhtan önce söz verildiği gibi davanın bitmesi üzerine kardeşi Serpil Çekiçle yaptığı Trampa nedeniyle yine ortak murislerinden kalan diğer taşınmazlarda taksime yanaşmadıklarını ve yine taksim için bu parselde Trampa ile aldığı hisseyi vermesini şart koştuklarını ve bunu vermek istemeyip Ortaklığın Giderilmesi davası açma yerine yine kendisini zorlamak ve kendisine zarar vermek izin işbu davayı açtıklarını, Serpil Çekiç”in trampa yapmasında menfaati bulunmadığı iddiasının da gerçek dışı olduğunu, zira Serpil Çekiç'in, aleyhine açılmış İskenderun 1.Asliye Huk.Mh.nin 2019/25 sayılı dosyasında sulh olması için dava konusu parseldeki payını Arsuz İlçesi Micana Mh.2512 Ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki payıyla trampa etme hususunda verdiği sözü yerine getirdiği gibi Trampa ile aldığı parselin Serpil”in evine yakın olması nedeniyle de menfaati bulunduğunu belirterek açılan davanın reddine, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Paylı mülkiyetin taşınmazdaki payının gerçek trampa şeklinde tapudaki mülkiyet devrinde şufa hakkı olamayacağını, dava konusu ön alım hakkı kullanılan Mezitli Mah. 4327 nolu parseldeki Adem Yılmaz'ın üzerinde evi bulunan taksimli 1/4 payı ile davalının Mezitli Sarılar Mah. 137 ada, 3 parselin 250.000 TL fark bedelli ödenmek suretiyle mülkiyetin trampa ile devri ve takas sözleşmesi yapılıp, tapuda trampa şeklinde mülkiyet devrinin gerçekleştirildiğini, davalı ile davacı kardeşi Adem Yılmaz arasında gerçekleşen trampa şeklindeki tapuda yapılan mülkiyet devirlerinin, satışın trampa ile gizlendiği muvazaalı trampa olmadığını, gerçek trampa olduğunu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
tarihinde yapılan işlemin trampa olduğunun kabulü gerekeceği, ilk işlem trampa olduğuna göre davalı ...'...
Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin dava konusu edilen payın ilişkin bulunduğu 1 No'lu parselin paydaşlarından olduğunu, taşınmazın paydaşlarından Z… … Ö… …'in taşınmazdaki 211/ 7302 payını tapuda trampa olarak göstererek 26.11.2009 tarihinde davalıya sattığını, davacının muvazaalı işlemi yeni öğrendiğini, paydaş Z… … Ö… …'in trampa olarak gösterilen işlem sonucu davalının 896 No'lu parseldeki 211 / 869250 payını aldığını, ancak bu payın birkaç kez el değiştirdikten sonra 18.1.2010 tarihinde yine davalı adına tescil edildiğini, diğer yandan trampaya konu edilen paylar arasında eşitlik bulunmadığını, alan ve nitelikleri birlikte değerlendirdiğinde aralarında açık bir değer farkı olduğunu, tüm bunların temlikin muvazaalı yapıldığını, gerçekte dava konusu payın davalıya satıldığını gösterdiğini, davacının önalım hakkını kullanmak istediğini belirterek, davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir....
Mah. 61399 ada 3 parsel üzerindeki binanın 13. kat (52) no'lu dairesinin 1/59 hissesi ile trampa ettiğini, yapılan trampa işleminin muvazaalı ve müvekkillerinin önalım haklarını engellemeye yönelik olduğunu belirterek, trampanın iptali ile yasal önalım haklarının tanınmasına, davalı adına olan tapu kaydının iptal edilerek müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, satış olmadığı için önalım hakkının kullanılmasının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, trampanın muvaazalı olduğunun kabulü ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir....
Dava, önalım hakkına konu edilen payın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin dava konusu edilen payın ilişkin bulunduğu ... numaralı parselin paydaşlarından olduğunu,davalının ise taşınmazda ...’in payını trampa yolu ile devraldığını,ancak davalının söz konusu payı aslında satış yolu ile aldığı halde önalım hakkının kullanılmasını engellemek amacı ile tapuda yapılan temliki muvazaalı olarak trampa olarak gösterdiğini, belirterek davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.Davalı, tapuda trampa olarak yapılan temlikte muvazaa olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü şahsa satılması halinde,diğer paydaşa o payı öncelikle satın alma hakkını veren bir haktır....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı, paydaşı olduğu 1 sayılı parselin dava dışı önceki paydaşının payını trampa yoluyla davalıya devrettiğini, işlemin gerçekte satış olduğunu önalıma engel olmak için muvazaalı olarak trampa gösterildiğini ileri sürerek önalım nedeniyle payın adına tescilini istemiştir. Davalı, gerçek bir trampa işlemiyle payı edindiğinden önalım hakkının doğmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 11/03/2014 NUMARASI : 2011/497-2014/90 Taraflar arasındaki Kamulaştırma Kanununun 26. maddesine dayalı trampa yoluyla kamulaştırma sonucu davacıya verilen taşınmazın belediye adına olan tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, Kamulaştırma Kanununun 26. maddesine dayalı trampa yoluyla kamulaştırma sonucu davacıya verilen taşınmazın belediye adına olan tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Kocaeli İli, .... İlçesi, .... Köyü, .... Mevkiinde, davacıların murisi A....
Burada öncelikle, trampa aktinin hukuki niteliği üzerinde durulması gerekecektir. Trampa, kelime anlamı olarak bir malın bir başka malla değiştirilmesi demektir. Borçlar Kanununun 232. maddesi hükmüne göre, trampada satım hükümleri uygulanır. Trampa konusu taşınmaz tapuda kayıtlı bir taşınmaz ise Borçlar Kanununun 213. maddesi gereğince trampanın resmi senede bağlanarak yapılması zorunludur. Aksi takdirde, trampaya değer tanıma olanağı yoktur. Dolayısıyla, dava konusu taşınmazların karşılıklı trampası resmi biçim koşuluna uyularak yapılmadığından geçersizdir. Somut olayda; taraflar arasında yapılmış resmi bir sözleşme mevcut olmadığından, trampa aktine dayanarak davalının maliki olduğu 18 bağımsız bölüm numaralı dükkanın davacı adına tescili talep edilemez....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, trampa sözleşmesine konu taşınmazdaki ayıptan dolayı uğranılan zararların giderilmesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davaya konu olayda davacılar murisi ile davalı arasında tapuda yapılmış mal değişim/ trampa sözleşmesi mevcut bulunduğu, sözleşmeye göre kendilerine ait dava konusu taşınmazları bedel farkı gözetmeksizin aradaki bedel farklarını alarak karşılıklı olarak trampa ettiklerini beyan ettikleri görülmüştür. Trampa sözleşmeleri Borçlar Kanunumuzun 282,283 ve 284 maddelerinde düzenlenmiştir. 6098 sayılı TBK' nun 283 maddesinde satım sözleşmesine ilişkin hükümlerinin trampada da (mal değişim sözleşmesine de) uygulanacağı, 284 maddesinde ise satım sözleşmesinin zapttan ve ayıptan sorumluluğa ilişkin hükümlerinin uygun düştüğü ölçüde mal değişim sözleşmelerine de tatbik edileceği kabul edilmiştir....